30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin Önemi
Yazının Giriş Tarihi: 04.09.2024 08:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.09.2024 08:55
Birinci Dünya Savaşı, yirminci yüzyılın uluslararası en büyük savaşıdır. Bu savaş 28 Haziran 1914’te Saraybosna’da Avusturya-Macaristan Veliahtı Arşidük Franz Ferdinand ve eşi Arşidüşes Sophie’ ye düzenlenen suikastla Ağustos 1914’te başladı. Dört yıl yıl sürdü. Paylaşım savaşı olan bu savaşta Osmanlı İmparatorluğu parçalandı, imparatorluğu her tarafı işgal edildi. Tarih boyunca hiçbir zaman sömürge devlet olmamış Tür Milleti yine bir kurtuluş yolunu bulacak bağımsızlığın kavuşacaktı. Her zaman zorluklar karşısında kurtuluş yolu bulmuş bu milleti yine bu milletin bağrından çıkmış büyük asker, çağının dâhisi, yüzyıl ilerisini görebilen büyük devlet adamı, “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” diyen Mustafa Kemal olduğunu yazacaktı tarih. Tabii ki o zaman kimse ön görüde bulunamazdı. 11 Nisan 1920’de Mustafa Kemal ve arkadaşları aleyhine çıkarılan idam fetvası ve Sevr Antlaşması’nın mimarı Damat Ferit Paşa ve işbirlikçilerine rağmen kurtuluş savaşı kazanılmış, Türk milleti bağımsızlığına kavuşmuştur. 15 Mayıs 1919’da Yunanlıların işgaline karşı gelerek ilk kurşunu atan gazeteci yazar Hasan Tahsin Recep, gerçek adıyla Osman Nevres, kurtuluş savaşının başlamasında önemli rol almıştır. Hasan Tahsin’in işgal kuvvetlerine sıktığı ilk kurşun kurtuluş mücadelesinde diğer yerlere örnek oldu. Batıda, birçok ilde direnişler başladı.
Mustafa Kemal (23 Temmuz-7 Ağustos 1919) Erzurum, (4-11 Eylül 1919) Sivas Kongreleriyle kurtuluş için izlenecek yolun belirledi. 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açtı. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı’nın başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabul edip uygulamaya başladı. 15 Eylül 1921 tarihinden geçerli olmak üzere seferberlik ilan edildi. Ordunun asker eksiği tamamlandı. Yunanlar bir Türk Taarruzu’ na karşı hazırlıksız değildi. Özellikle Afyon bölgesi sıra sıra tel örgüler, makineli tüfek yuvaları ve topçu mevzileri ile takviye edildi. 26 Ağustos’ta başlatılacak taarruz büyük gizlilik içinde yürütüldü. Hatta temmuz ayının sonuna doğru ordu birlikleri arasında bir futbol turnuvası düzenlendi. Mustafa Kemal o turnuvada ordu komutanlarıyla görüştü, son hazırlıklar gözden geçirildi. Taarruz 26 Ağustos saat 5.30’da başladı. 28 Ağustos-30 Ağustos tarihleri arasında Türk birlikleri ile Yunan birlikleri arasında çok şiddetli çatışma oldu. 30 Ağustos günü akşam saat 19.30’a kadar süren, Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak bilinen bu savaşta Yunan birlikleri yenilgiye uğratıldı. General Trikupis ile 6000 asker, 2 Eylül de Uşak’ta Türk kuvvetlerine teslim oldu. Mustafa Kemal, “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!”emrini verdi. Mustafa Kemal Paşa, Yunan yenilgisinden sonra cephede bırakılan savaş malzemelerini, ölüleri gördükten sonra arkadaşlarına, “Bu manzara insanlık için utanç vericidir. Ama biz burada vatanımızı savunuyoruz. Sorumluluk bize ait değildir.”diyerek savaşın acımasızlığını bir kez daha dillendirir. Bu yıl 102.yılını kutladığımız 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi yaklaşık 200 yıldan beri Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanan ilk taarruz olma özelliği taşır. Bu taarruzla 150.000 kilometrekare alan 14 gün gibi kısa bir sürede ele geçirildi, düşman ordusu topyekûn yok edildi. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kazandığı bu savaş Tür Milletinin boynuna takılmak istenilen esaret zincirinin kırılma destanıdır. Bu savaş Cumhuriyet yolunun açıldığı yoldur. Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmasıyla, ulus devlet olmak için adım adım devrimleri gerçekleştirerek çağdaş, uygar bir devlet yaratmak istedi. Bugün gök kubbe altında dalgalanan bayrağımızın gölgesinde özgürce yaşıyorsan, hangi inançtan olursan ol inancının gereğini yapıyorsan, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kazandığı savaşlar, verdiği mücadeleler sayesindedir. 30 Ağustos Zafer Bayramınız kutlu olsun.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İlhan Soytürk
30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin Önemi
Birinci Dünya Savaşı, yirminci yüzyılın uluslararası en büyük savaşıdır. Bu savaş 28 Haziran 1914’te Saraybosna’da Avusturya-Macaristan Veliahtı Arşidük Franz Ferdinand ve eşi Arşidüşes Sophie’ ye düzenlenen suikastla Ağustos 1914’te başladı. Dört yıl yıl sürdü. Paylaşım savaşı olan bu savaşta Osmanlı İmparatorluğu parçalandı, imparatorluğu her tarafı işgal edildi. Tarih boyunca hiçbir zaman sömürge devlet olmamış Tür Milleti yine bir kurtuluş yolunu bulacak bağımsızlığın kavuşacaktı. Her zaman zorluklar karşısında kurtuluş yolu bulmuş bu milleti yine bu milletin bağrından çıkmış büyük asker, çağının dâhisi, yüzyıl ilerisini görebilen büyük devlet adamı, “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” diyen Mustafa Kemal olduğunu yazacaktı tarih. Tabii ki o zaman kimse ön görüde bulunamazdı. 11 Nisan 1920’de Mustafa Kemal ve arkadaşları aleyhine çıkarılan idam fetvası ve Sevr Antlaşması’nın mimarı Damat Ferit Paşa ve işbirlikçilerine rağmen kurtuluş savaşı kazanılmış, Türk milleti bağımsızlığına kavuşmuştur. 15 Mayıs 1919’da Yunanlıların işgaline karşı gelerek ilk kurşunu atan gazeteci yazar Hasan Tahsin Recep, gerçek adıyla Osman Nevres, kurtuluş savaşının başlamasında önemli rol almıştır. Hasan Tahsin’in işgal kuvvetlerine sıktığı ilk kurşun kurtuluş mücadelesinde diğer yerlere örnek oldu. Batıda, birçok ilde direnişler başladı.
Mustafa Kemal (23 Temmuz-7 Ağustos 1919) Erzurum, (4-11 Eylül 1919) Sivas Kongreleriyle kurtuluş için izlenecek yolun belirledi. 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açtı. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı’nın başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabul edip uygulamaya başladı. 15 Eylül 1921 tarihinden geçerli olmak üzere seferberlik ilan edildi. Ordunun asker eksiği tamamlandı. Yunanlar bir Türk Taarruzu’ na karşı hazırlıksız değildi. Özellikle Afyon bölgesi sıra sıra tel örgüler, makineli tüfek yuvaları ve topçu mevzileri ile takviye edildi. 26 Ağustos’ta başlatılacak taarruz büyük gizlilik içinde yürütüldü. Hatta temmuz ayının sonuna doğru ordu birlikleri arasında bir futbol turnuvası düzenlendi. Mustafa Kemal o turnuvada ordu komutanlarıyla görüştü, son hazırlıklar gözden geçirildi. Taarruz 26 Ağustos saat 5.30’da başladı. 28 Ağustos-30 Ağustos tarihleri arasında Türk birlikleri ile Yunan birlikleri arasında çok şiddetli çatışma oldu. 30 Ağustos günü akşam saat 19.30’a kadar süren, Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak bilinen bu savaşta Yunan birlikleri yenilgiye uğratıldı. General Trikupis ile 6000 asker, 2 Eylül de Uşak’ta Türk kuvvetlerine teslim oldu. Mustafa Kemal, “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” emrini verdi. Mustafa Kemal Paşa, Yunan yenilgisinden sonra cephede bırakılan savaş malzemelerini, ölüleri gördükten sonra arkadaşlarına, “Bu manzara insanlık için utanç vericidir. Ama biz burada vatanımızı savunuyoruz. Sorumluluk bize ait değildir.” diyerek savaşın acımasızlığını bir kez daha dillendirir. Bu yıl 102.yılını kutladığımız 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi yaklaşık 200 yıldan beri Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanan ilk taarruz olma özelliği taşır. Bu taarruzla 150.000 kilometrekare alan 14 gün gibi kısa bir sürede ele geçirildi, düşman ordusu topyekûn yok edildi. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kazandığı bu savaş Tür Milletinin boynuna takılmak istenilen esaret zincirinin kırılma destanıdır. Bu savaş Cumhuriyet yolunun açıldığı yoldur. Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmasıyla, ulus devlet olmak için adım adım devrimleri gerçekleştirerek çağdaş, uygar bir devlet yaratmak istedi. Bugün gök kubbe altında dalgalanan bayrağımızın gölgesinde özgürce yaşıyorsan, hangi inançtan olursan ol inancının gereğini yapıyorsan, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kazandığı savaşlar, verdiği mücadeleler sayesindedir. 30 Ağustos Zafer Bayramınız kutlu olsun.