İzmir günlerce orman yangınlarıyla mücadele etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Valiliği, Tarım ve Orman Bakanlığı, AFAD ve yardıma gelen diğer kuruluşlar bu büyük yangınları söndürmek için var gücüyle çalıştı. Yangınla ilgili ise İzmir Valisi Süleyman Elban’ın aktardığı bilgiye göre 7 kişi gözaltına alındı. Umarım bu tür senaryolarla bir daha karşılaşmayız. Bu yazımda sizlere ormanların bizler için niçin önemli olduğunu aktarmaya çalışacağım.

Ormanlar… Ne zaman bu kelimeyi duysam içimde tarifsiz bir huzur, bir sükunet belirir. Birçoğumuzun çocukluk anılarında, doğa gezilerinde ya da pikniklerde ormanların yeri vardır. Ama ormanlar sadece güzel manzaralardan ibaret değildir; doğanın kalbi, dünyanın akciğerleridir. Öncelikle, ormanların temel işlevine bir bakalım. Hepimizin bildiği gibi ormanlar oksijen üretir. Bitkiler fotosentez yaparak karbondioksiti emer ve oksijen salarlar. Yani biz her nefes aldığımızda, aslında ormanların bize sunduğu oksijeni soluyoruz. Şöyle bir düşündüğümüzde, ormanların olmadığı bir dünyada nefes almak bile zorlaşırdı. Atmosferdeki oksijen oranı azalır, solunum problemleri artardı. Bu nedenle ormanlar, bizim hayatta kalmamız için hayati önem taşıyor.

Ormanlar aynı zamanda karbon döngüsünün en önemli parçalarından biridir. Atmosferdeki fazla karbonu emer, karbonu toprağa hapseder ve böylece sera gazı etkisini azaltır. Küresel ısınma gibi büyük sorunların çözümünde ormanlar kilit rol oynar. Özellikle endüstrileşmenin hızla arttığı günümüzde, atmosferdeki karbon seviyelerinin dengelenmesi için ormanların korunması ve artırılması şarttır.

Peki ya su döngüsü? Ormanlar, yağmur sularını emerek yer altı sularını besler ve su döngüsünü düzenler. Yağmur yağdığında, suyun hemen akıp gitmesini engeller, toprağın suyu emmesini sağlar ve bu suyun yavaş yavaş yer altı su kaynaklarına ulaşmasına yardımcı olur. Bu sayede nehirler, göller ve akarsular beslenir, kuraklık riski azalır. Bir düşünsenize, ormanların olmadığı bir dünyada su kaynaklarımız ne kadar hızla tükenirdi?

Ormanlar aynı zamanda toprak erozyonunu da engeller. Ağaç kökleri toprağı tutar, suyun toprağı sürükleyip götürmesini önler. Bu durum, tarım için verimli toprakların korunmasına yardımcı olur. Türkiye gibi dağlık ve engebeli coğrafyaların yoğun olduğu ülkelerde, ormanlar toprak erozyonunu önlemede büyük bir rol oynar. Bu sayede, verimli topraklarımızı kaybetmeden tarım yapmaya devam edebiliriz.

Ormanların bir diğer önemli işlevi ise biyolojik çeşitliliği korumaktır. Yeryüzündeki birçok canlı türü, ormanlarda yaşar. Kuşlar, böcekler, memeliler, sürüngenler ve daha birçok canlı için ormanlar bir yuva, bir barınaktır. Ormanların yok olması, bu canlıların da yok olması anlamına gelir. Dünya üzerindeki yaşamın devamlılığı için ormanlar adeta bir sigorta görevi görür. Bizim hayatta kalmamız, ormanların hayatta kalmasına bağlı.

Tabii ki ormanlar sadece doğa için değil, insanlık için de büyük önem taşıyor. Bir düşünün, ahşap evlerden tutun da mobilyalara, kağıttan çeşitli sanayi ürünlerine kadar birçok şey ormanlardan elde edilir. Ormanlar, ekonomik değerleriyle de dikkat çeker. Odun, reçine, meyve, bitkisel yağ gibi ürünler ormanlardan sağlanır. Ayrıca, ekoturizm faaliyetleri sayesinde de ormanlar birçok kişiye geçim kaynağı olur. İnsanların ormanlarda yürüyüş yapması, kamp yapması, kuş gözlemi yapması gibi aktiviteler hem bedenlerine hem de ruhlarına iyi gelir.

Ancak ormanların en çok zarar gördüğü alanların başında insan faaliyetleri geliyor. Ağaç kesimleri, yangınlar, tarım alanları açma çalışmaları ve yerleşim yerlerinin genişlemesi gibi sebeplerle ormanlar her geçen gün yok oluyor. Bu durum hem çevreyi hem de insan yaşamını tehdit ediyor. Bu yüzden, ormanların korunması ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi hayati önem taşıyor.

Ormanları korumak sadece çevrecilerin ya da doğa severlerin değil, hepimizin sorumluluğu. Bir ağaç dikmek, doğada bıraktığımız çöpleri toplamak, sürdürülebilir ürünleri tercih etmek gibi basit adımlarla bile ormanların korunmasına katkıda bulunabiliriz. Gelecek nesillere bırakacağımız en değerli miras, yemyeşil ormanlar olabilir. Unutmayalım ki, ormanlar bizim evimizdir. Evimize sahip çıkmak, geleceğimize sahip çıkmaktır.