Kristal Elma ve Aziz Sancar

Yazının Giriş Tarihi: 09.10.2016 07:32
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.10.2016 07:32

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen sektörel bir etkinlik olan Kristal Elma Festivalini duyanlarınız, gidenleriniz vardır.  Yüz kırk yedi sponsorlu bir etkinlik olması dikkatimi çekti. Tabii asıl dikkatimi çeken sayın Prof.Dr. Aziz Sancar’ın video konferans yolu ile festivale katılması ve konuşması…

Yaratıcı reklamların ödüllendirildiği bu festivalde Türkiye’de faaliyet gösteren tüm reklam ve medya ajansları, interaktif ajanslar, doğrudan pazarlama şirketleri ile reklam filmi yapım şirketleri, reklam filmi yönetmenleri, reklam müziği bestecileri, fotoğraf sanatçıları gibi daha çok medya ve basın alanında önde gelen isimler oradaydı.

Sayın Prof.Dr. Aziz Sancar’ın duygulu ve içten konuşması orada bulunanları çok derinden etkiledi. Aziz Sancar’ın bu konuşması sosyal medyada da paylaşıldı. İzlemeyenler ve merak edenler için buradan söylemiş olayım.

Aziz Sancar konuşmasında eğitim sistemine de değindi. Değindiği bazı noktalar ‘özellikle’ çok hoşuma gitti. Belki de aynı şeyleri düşünüyor olmamızdan dolayıdır. Çok çalışmayı hayatında düstur edinen Sayın Sancar konuşmasında da sürekli bunu vurguladı.

Kendisine yöneltilen “Hayatınızın merkezi ne olmalı?” sorusuna Sayın Sancar “Tek bir şeye odaklanmak lazım. Neyi istiyorsanız karar verin ve çok çalışın” diye yanıt verdi. Bir de Türkiye’de çok başarılı hocaların ve üniversitelerin olduğunu söylüyor. Hayatında hiç tatil yapmayan ender insanlardandır Aziz Sancar. Kendisini tekbir şeye adayan, hep çalışan, daima çalışan…

Başarılı insanların hayatlarını incelediğimde görüyorum ki hepsi ‘çok çalışmayı’ öğütlüyor ve vurguluyor. Ama bir de dikkatimi çeken şey Vatan ve Millet sevgileri… Nitekim ki daha önce ‘Bilime gönül verenler’ ve ‘Başarıya Koşanlar’ başlıklı yazılarımda da bunu görebilirsiniz.

Sorular ışığında, gençlerin birincil öncelikleri, bizden beklentileri ve rol modeli ile ilgili şeylere de değinen Sayın Sancar’ın verdiği yanıtlar hem orada bulunanları ve hem de beni etkiledi. Etkilendiğim bazı kısımları kendi ağzından vermek istiyorum.

“Ben hayatım boyunca iki sabit fikir ile büyüdüm. Birincisi çok çalışıp doktor olmak, ikincisi vatan sevgisi. Vatan sevgim olmasaydı ben bu noktaya varamazdım. Çünkü bu bana en zor günlerimde güç verdi. Çocuklarımıza bunu aşılayın. Paradan önce önemli olan şey faydalı olmak. Türk evi için maddi desteğe ihtiyacımız var. Fakat ben devlet parasını istemiyorum. Türk vatandaşlarından destek istiyorum. Rol modelimiz kimdir? Arkamda görüyorsunuz. Rol modelimiz Mustafa Kemal Atatürk’tür. Atatürk’ün bilim ve teknolojiye değer vermesi benim için çok değerli. Ve birde çalışkanlığı ile babamdır. Bilim ile ilgili çalışama yapan, yapmak isteyen hevesli ve yatkın gençlerimize lütfen destek olalım… Nobel ödülünü ve tüm kişisel başarılarımı Türkiye’de barış için feda ederdim. Keşiflerden de vazgeçerdim. Benim kafamı yoran her zaman bu olmuştur. Türkiye’ye barışı nasıl getirebilirim’in cevabını bulsam her şeyi burada bırakırdım fakat bulamadım. Türkiye’de keşke huzuru, barışı görebilsem. Memleketimde huzur, memleketimde barış… Keşke görebilsem.”

Şimdi, temel bilimlerin, fen bilimlerinin çoğu üniversitede yavaş yavaş kapanmaya yaklaştığı Türkiye’de gelecek nesil için ve kendim için ümit var olmak istiyorum. Sancılı ve sıkıntılı günler geçiren Türkiyemize biran önce barış, güven ve huzur ortamının gelmesi için ümit varım. Bu süreçlerde özellikle çoğu öğrencinin ister istemez mağdur olması ile eğitim öğretim sekteye uğradı. TÜBİTAK burslarıyla eğitimine devam eden öğrencilerin bursları kesilmek zorunda kaldı. Projeler aksadı. Master ve doktora öğrencileri bu durumdan etkilenenler arasında. Umut ediyorum ki bazı durumlardan dolayı yaşanan bu aksaklıklar biran önce düzene girecek. Vatan ve millet sevgimiz bizi barış dolu yarınlara çıkaracak.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.