Bugün Dünya Mimarlık Haftası'nın son günü. Geride bıraktığımız haftada Mimarlık mesleğinin bileşenleri birçok önemli program düzenledi ve mesleklerinin problemlerini anlatamaya çalıştı. Çok fazla seslerini çıkarabildiler mi derseniz tabi ki yeterli olmadığını biliyoruz.
Mimarlık son yıllarda tüm dünyada çokça önemli bir alan haline geldi. Artan nüfus ile birlikte, yaşam alanları artık daha minimal bir hale geldi. Dünyanın en kalabalık ülkeleri artan nüfus problemine karşı yatay mimariden çok dikey mimariye geçiş yapıp, çok katlı yerleşime geçiyor. Amaç bireylerin konut problemini çözmek ve minimal bor yaşam alanı oluşturmak.
Türkiye'de de yatay mimari özelikle büyük şehirlerde ortadan kaybolmaya başladı. Kalabalık nüfusun konut ihtiyacını karşılamak için çok katlı ve metrekaresi oldukça düşük konut alanları inşa edildi son yıllarda. Estetik açıdan ise gerçekten korkunç yaşam alanları... Mimari açıdan nasıl onay aldı bu yapılar merak ediyor insan doğrusu ama tabi buradaki yapılar biraz daha rant odaklı olduğunu hatırladığınız zaman kafanızda taşlar yerine oturuyor.
Ev almak isteyen ya da kiralık ev bakan herkesin fark edeceği bir durum bu. Gerçekten estetik duygulardan tamamen yoksun, biçimsiz evler yapılıyor büyükşehirlerde. Üstelik metrekare alanları da bir o kadar düşük. Bu biçimsiz evlere biçilen paha ise oldukça yüksek... İnsanın hayatı boyunca çalışıp kazanamayacak kadar parayı biçimsiz evlere yatırım yapmak da ayrı bir ironi oluyor herhalde...
Dünya Mimarlık Haftası'nın son gününde şu sözlerle yazımı noktalamak istiyorum. Mimari açıdan oldukça köklü bir geçmişe sahip ülkemizde, özellikle büyükşehirlerdeki mimari facialara dikkat edelim. Evler en önemli yaşam alanlarıdır. Bu alanların düzgün ve estetik inşa edilmesi sağlıklı bir toplum düzeni oluşturulması açısından oldukça önemlidir. Lütfen konuya daha çok insan odaklı bakmaya özen gösterelim.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Elif Beyza Serter
Mimarlık Haftası'nda mimariye dair notlar
Bugün Dünya Mimarlık Haftası'nın son günü. Geride bıraktığımız haftada Mimarlık mesleğinin bileşenleri birçok önemli program düzenledi ve mesleklerinin problemlerini anlatamaya çalıştı. Çok fazla seslerini çıkarabildiler mi derseniz tabi ki yeterli olmadığını biliyoruz.
Mimarlık son yıllarda tüm dünyada çokça önemli bir alan haline geldi. Artan nüfus ile birlikte, yaşam alanları artık daha minimal bir hale geldi. Dünyanın en kalabalık ülkeleri artan nüfus problemine karşı yatay mimariden çok dikey mimariye geçiş yapıp, çok katlı yerleşime geçiyor. Amaç bireylerin konut problemini çözmek ve minimal bor yaşam alanı oluşturmak.
Türkiye'de de yatay mimari özelikle büyük şehirlerde ortadan kaybolmaya başladı. Kalabalık nüfusun konut ihtiyacını karşılamak için çok katlı ve metrekaresi oldukça düşük konut alanları inşa edildi son yıllarda. Estetik açıdan ise gerçekten korkunç yaşam alanları... Mimari açıdan nasıl onay aldı bu yapılar merak ediyor insan doğrusu ama tabi buradaki yapılar biraz daha rant odaklı olduğunu hatırladığınız zaman kafanızda taşlar yerine oturuyor.
Ev almak isteyen ya da kiralık ev bakan herkesin fark edeceği bir durum bu. Gerçekten estetik duygulardan tamamen yoksun, biçimsiz evler yapılıyor büyükşehirlerde. Üstelik metrekare alanları da bir o kadar düşük. Bu biçimsiz evlere biçilen paha ise oldukça yüksek... İnsanın hayatı boyunca çalışıp kazanamayacak kadar parayı biçimsiz evlere yatırım yapmak da ayrı bir ironi oluyor herhalde...
Dünya Mimarlık Haftası'nın son gününde şu sözlerle yazımı noktalamak istiyorum. Mimari açıdan oldukça köklü bir geçmişe sahip ülkemizde, özellikle büyükşehirlerdeki mimari facialara dikkat edelim. Evler en önemli yaşam alanlarıdır. Bu alanların düzgün ve estetik inşa edilmesi sağlıklı bir toplum düzeni oluşturulması açısından oldukça önemlidir. Lütfen konuya daha çok insan odaklı bakmaya özen gösterelim.