Bu hafta salı günü 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nü kutlayacağız. "Hepimiz birer engelli adayıyız" diyerek başlamak istiyorum sözlerime. Engellilik sadece doğuştan gelen bir problem değil hakikaten. Aniden hepimizin başına gelebilecek kazalarda da bir uzvumuz sakat kalabilir ve hayatımızın geri kalan kısmını engelli olarak geçirebiliriz. Bu sorun haliyle toplumda yaşayan tüm bireyleri yakından ilgilendiren bir konu. Baştan savma, yüzeysel çözüm önerileri ile konuya bakmak en büyük yanılgımız oluyor.
Bu yazıyı kaleme alma sebebim engelli bireyleri sadece bir gün ya da bir hafta düşünmek yerine hayatımızın her anında var olduklarını, toplumda bizlerle birlikte olduğunu ve bu durumun olağan bir şey olduğunu anlatma isteğimden kaynaklanıyor. Engelli bireyler, toplumun bir parçası ise niçin sosyal hayatımız onların da varlığına göre dizayn edilmiyor?
Son yıllarda bu konuda duyarlılık arttı fakat, yeterli gelmiyor bana. Engellilere ait yollar veya şeritler oluşturmak onları düşündüğümüz anlamına gelmiyor. Yerel yönetimler sadece engelli şeritleri oluşturmakla onların yaşam hakkına saygı duymuş ya da yaşamlarını kolaylaştırmış olmuyor. Engelli bireylerin ulaşamadığı yerlere ya da ulaşamadığı etkinliklere de ulaşması için projeler üretmesi gerekiyor. Yaşadığım şehir İzmir'de ilçe belediyeleri ve Büyükşehir Belediyesi'nin hizmetlerini görmezden gelemem gerçekten çok kıymetli çalışmalar yapıyorlar ve tüm Türkiye'ye örnek oluyorlar bunu sureli gözlemliyorum ama yetmez. Bu hizmetlerin bir tık daha artması ve İzmir'in bu konuda tüm dünyaya örnek olması gerektiğini düşünüyorum.
Engelli bireylerin toplumdaki varlığını kabullenmek ve onlara göre yaşamak sadece yerel yönetimler için değil bizler yani vatandaşlar için de önemli. Kaçımız engelli bireylerin yaşam hakkına saygı gösteriyor ya da engelli bireyler için bir sosyal sorumluluk projesinde yer alıyor. Bizler de bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz. Bir gün bizler de bu hayat düzeni içinde engelli adayı olduğumuzu unutmamalıyız. Sadece başımıza geldiğinde değil başımıza gelmeden de bu konuda yeteri kadar sorumluluk bilinci taşımamız gerekiyor.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Elif Beyza Çağırtekin
Engelliler Günü ve Sorumluluk Bilinci
Bu hafta salı günü 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nü kutlayacağız. "Hepimiz birer engelli adayıyız" diyerek başlamak istiyorum sözlerime. Engellilik sadece doğuştan gelen bir problem değil hakikaten. Aniden hepimizin başına gelebilecek kazalarda da bir uzvumuz sakat kalabilir ve hayatımızın geri kalan kısmını engelli olarak geçirebiliriz. Bu sorun haliyle toplumda yaşayan tüm bireyleri yakından ilgilendiren bir konu. Baştan savma, yüzeysel çözüm önerileri ile konuya bakmak en büyük yanılgımız oluyor.
Bu yazıyı kaleme alma sebebim engelli bireyleri sadece bir gün ya da bir hafta düşünmek yerine hayatımızın her anında var olduklarını, toplumda bizlerle birlikte olduğunu ve bu durumun olağan bir şey olduğunu anlatma isteğimden kaynaklanıyor. Engelli bireyler, toplumun bir parçası ise niçin sosyal hayatımız onların da varlığına göre dizayn edilmiyor?
Son yıllarda bu konuda duyarlılık arttı fakat, yeterli gelmiyor bana. Engellilere ait yollar veya şeritler oluşturmak onları düşündüğümüz anlamına gelmiyor. Yerel yönetimler sadece engelli şeritleri oluşturmakla onların yaşam hakkına saygı duymuş ya da yaşamlarını kolaylaştırmış olmuyor. Engelli bireylerin ulaşamadığı yerlere ya da ulaşamadığı etkinliklere de ulaşması için projeler üretmesi gerekiyor. Yaşadığım şehir İzmir'de ilçe belediyeleri ve Büyükşehir Belediyesi'nin hizmetlerini görmezden gelemem gerçekten çok kıymetli çalışmalar yapıyorlar ve tüm Türkiye'ye örnek oluyorlar bunu sureli gözlemliyorum ama yetmez. Bu hizmetlerin bir tık daha artması ve İzmir'in bu konuda tüm dünyaya örnek olması gerektiğini düşünüyorum.
Engelli bireylerin toplumdaki varlığını kabullenmek ve onlara göre yaşamak sadece yerel yönetimler için değil bizler yani vatandaşlar için de önemli. Kaçımız engelli bireylerin yaşam hakkına saygı gösteriyor ya da engelli bireyler için bir sosyal sorumluluk projesinde yer alıyor. Bizler de bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz. Bir gün bizler de bu hayat düzeni içinde engelli adayı olduğumuzu unutmamalıyız. Sadece başımıza geldiğinde değil başımıza gelmeden de bu konuda yeteri kadar sorumluluk bilinci taşımamız gerekiyor.