30 Ağustos 1922, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin zaferle taçlandığı, bir ulusun yeniden doğuşunu simgeleyen eşsiz bir gündür. Bu zafer, yalnızca askeri bir başarı değil, aynı zamanda bir halkın var olma iradesinin güçlü bir yansımasıdır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kazanılan bu zafer, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atmış ve milletimizin birlik ve beraberlik içinde neler başarabileceğini tüm dünyaya göstermiştir.

Her yıl coşkuyla kutlanan Zafer Bayramı, bu büyük mirası anmak ve geleceğe olan inancımızı pekiştirmek için önemli bir vesiledir. Şehitlerimize ve gazilerimize minnetle, bağımsızlığımızın değerini bir kez daha yürekten hissediyoruz. 30 Ağustos, sadece geçmişin değil, aynı zamanda bugün ve yarının da umudu ve güvencesidir.

Buraya kadar belirttiğim hususlar 30 Ağustos'un önemini hatırlatmak mahiyetindeydi. Peki tarihimizin en önemli zaferlerinden bir tanesi olan 30 Ağustos'un önemini ne kadar biliyoruz?

Bu konuda yeteri kadar sorumlu davranıyor muyuz? diye soracak olursanız, bu sorulara vereceğim yanıt ne yazık ki olumsuz olur. Ne yazık ki yeni nesil bu bilinçten uzaklaşıyor. Büyük Taarruz'da evlatları için torunları için büyük bir çaba gösterek düşmana saldıran dedelerimiz, zamanda bir kapı açılsa ve şu zamana ışınlansa pek de memnun olmazdı özellikle gençlerin içinde bulunduğu durumdan, tarihi bilincin giderek yok olmasından... Bu sebeple özellikle biz genç kuşaklara düşen şey tarih bilinci kazanmak, dedelerimizin bizlere bıraktığı mukaddes emanet ülkemizin yararına çalışmak ve ülkemizin gelişimine katkıda bulunmaktır.

Bu bilincin başta genç kardeşlerimiz olmak üzere tüm vatandaşlarımızda olmasını diliyor, geride bıraktığımız günlerde kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayramımızı ben de kutluyorum.