TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Merkez Bankası Faizi %50 Oldu!

Yazının Giriş Tarihi: 23.03.2024 08:19
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.03.2024 08:19

21 Mart’ta Merkez Bankası faiz kararını açıkladı. Birçok iktisatçı Merkez Bankası’nın yöneticilerinin ve Ekonomi Bakanı sayın Mehmet Şimşek’in yaptığı açıklamalar ve söylemler ile algıyı yöneterek piyasadaki enflasyonun frenlenebileceği veya baskılanabileceği beklentisine girdi. Ancak bu hipotez tutmadı.

Beklenenin olmayışının da birçok nedeni var. Birincisi gerek Sayın Bakan Mehmet Şimşek yönetimi gerekse Merkez Bankası’nın Gaye Erkan’la başlayan ama piyasanın derin ve mesafeli kopuşunu doğru okuyamayan yaklaşım ve tumturaklı sözlerdir.

Benzer havayla işbaşına gelen yeni yönetim yerel ve küresel piyasada arzu edilen güveni sağlayamadı. İkincisi her ne kadar inkâr edilse de kontrolsüz artan emisyonu, dolayısıyla Türk Lirası’nın yabancı paralar karşısındaki değerini etkileyen efektif bir seçim ekonomisi sürecini yaşıyor olunmasıdır. Birkaç günümüz daha var.

Bu seçim ekonomisi seçmenin tercihini etkilemek için yapılan ekonomik düzenlemeler, vaatler, kamu harcamalarındaki gizli veya açık artış enflasyonun diğer bir tetikçisi olarak rol oynamaktadır.

Piyasa Kendi Kuralını Koyar

Piyasaya doğrudan yansıyan bu gerçeklerin yanında ekonomiden sorumlu bakanın ve Merkez Bankası yetkililerinin piyasanın reel verileri örtüşmeyen söylemleri daha derin bir güvensizliğe yol açmaktadır.

Daha önceki yorumlarımızda da ifade ettiğimiz gibi, inandırıcılığı olmayan faizlerin sabitleneceği beklentisi yayılırken, aniden ve piyasanın gerektirdiği gibi yüzde 45’ten yüzde 50’ye çıkan Merkez Bankası’nın faiz politikaları ve diğer mali araçları henüz önden koşmaya devam eden piyasa verileri ile aradaki kopukluğu kapatamadığının çok açık bir göstergesidir.

Son 500 baz puanlık faiz artışı, Merkez Bankası yetkililerinin; “artık bu son! “enflasyon artış hızını kesti” gibi piyasanın realitesinden kopuk açıklamaları piyasanın ve yatımcının ekonomi yöneticilerine güvenini bir kez daha sarsmış oldu.

Küresel Seçim Ekonomileri

IMF başkanı Kristaline Georgia, dünyanın birçok ülkesinde yaşanmakta olan seçim süreçlerinde Merkez bankalarının ülkelerin siyasi iktidarları tarafından etkilenmeye çalışıldığı ve özellikle de tüketicilerin yatırımcıların tepkisine neden olan yüksek faiz oranlarının aşağı çekilmesi, faiz indirimine gidilmesine zorlandığını ifade ediyor. Bu zorlamalar karşısında tüm Merkez bankalarının yönetimlerini uyaran Kristaline Georgia, tüm dünya Merkez bankalarının bağımsız olma kriterlerine bağlı kalmaları gerektiğine dikkat çekiyor.

Bu uyarı şu anlama geliyor, tüm dünyada ve özellikle de yatırımcılar nezdinde bağımsızlığı zedelenmiş, şaibeli hale gelmiş ve bilhassa siyasi iktidarın Nas veya yüksek faiz karşıtlığı gibi yaklaşımlar ile siyasete bağımlı olmaktan kurtulamamış Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası piyasa ekonomisi kurallarına göre yönetilmeye dönmek zorunda kalacaktır.

Uluslararası Para Fonu Başkanı Georgia’nın uyarıları, dünyanın yarısından çoğunun içinde bulunduğu seçim süreçlerinin baskısı nedeniyle, 2024 yılının popülist söylemlerdeki kadar düşük faizlerle veya düşüşe geçen enflasyonla kapatılamayacağının bir başka göstergesidir.

Sonuç;

1. Ekonomiye yön veren siyaset, ekonomi politikalarını ve araçlarını üreten, Merkez Bankası karar vericileri, para ve maliye politikacıları kendi hayal dünyalarında arzu ettikleri tabloya göre değil piyasanın verileriyle hareket etmek zorundadırlar. Bu yaklaşım benimsenmediği sürece para politikası araçları etkili olamayacaktır.

Nitekim faizdeki yavaşlamayı 2023’ün sonuna, 2024’ün başına çıtalayan yetkililer şimdi faizin hız kesmesini Temmuz’a ve Ağustos’a sarkıtmaya başladılar. Tüm bu yanlış yönde ve bilhassa tersine etkili politikalar henüz ekonomi yönetiminin ve Merkez Bankası politikacılarının ülkenin realitesi ile uyumlu hareket etmediğini göstermektedir.

2. Son 500 baz puanlık artış, henüz mart ayında bulunuyor olmamız hesabıyla ve hızlı bir seçim ekonomisinin mart sonuna kadar hız kesmeden devam etmesi varsayımıyla nisan, mayıs, haziranda da siyasetçilerin hayallerindeki gibi enflasyonun hız kesmek bir yana devam edeceğini göstermektedir.

3. Bu şartlarda yerli, yabancı yatırımcılar ve tüm tasarruf sahipleri önümüzdeki 2024 yılının dokuz ayı boyunca enflasyonun söylemlerdeki gibi düşmeyeceğini, piyasanın kendi kuralları, kendi motivatörleri tarafından etkilenerek veya tetiklenerek devam edeceğini dolayısıyla altın fiyatlarının ve dövizin düşme ihtimalinin çok düşük olacağını, öngörmeleri gerekmektedir. Yatırım kararları ve tasarruflar bu dokuz aylık öngörülebilir beklentiye göre yapılmalıdır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.