İslam dini, insanın yaratılıştan var olan güzelliklerini daha belirli hale getiren, takı takma, saçları tarama, meşru ölçüde süslenme, güzel giyinme... gibi davranışları mubah kılmıştır. Ancak, fıtraten yani yaratılıştan verilmiş özellik ve şekillerin değiştirilmesini yasaklamıştır. Buna göre, Allah’ın yarattığı şekli beğenmeyerek, ameliyatla bazı uzuvların şekillerini değiştirmek, tabiî yaratılışın üstünde bir güzellik aramak dinen caiz değildir. Çünkü bu yaratılışı beğenmemektir. Bundan dolayı da İslam dini estetik ameliyatı caiz görmemektedir. Kur’an-ı Kerim, şeytanın “Şüphesiz onlara emredeceğim de Allah’ın yaratılışını değiştirecekler” (Nisa, 4/ 119) dediğini naklederek, bu tür davranışları şeytanî işler olarak nitelemektedir. Ancak zaruri bir durum varsa örneğin trafik kazasında kişinin yüzü parçalanmışsa estetik yapmasında bir sakınca yoktur.
Kişi hangi durumlarda teyemmüm alabilir?
Teyemmüm abdest ve gusül yerine geçen bir bedel ve istisnaî hüküm olup ancak belli bir mazeretin bulunması halinde yapılabilir. Bu mazeretler de iki grupta toplanabilir:
1. Abdest veya gusle yetecek miktarda suyun bulunmaması.
2. Suyu kullanmayı engelleyen fiilî bir durumun veya suyu kullanmamak için dinen geçerli bir mazeretin/engelin bulunması.
Abdest ve gusle yetecek suyun hiç bulunmaması, yürüyerek veya vasıtayla kolayca gidilip gelinebilecek bir mesafeden daha uzakta olması, su yolunda bir tehlikenin varlığı, parayla su satın alma imkânının olmayışı veya fiyatının rayiç bedelin çok üstünde olması, suyu kullanmanın sağlık açısından tehlikeli oluşu, suyu elde etme araç ve gerecinin bulunmayışı, havanın veya suyun aşırı derecede soğuk olması gibi durumlar da yukarıdaki iki mazeret halinin sık rastlanılan örnekleri olarak sayılabilir.
Adağın kesilme yerini değiştirmek caiz mi?
Adak, kişinin bir ibadeti yapacağına dair Allah’a söz vererek üzerine borç kılması anlamına geldiğinden, bu borçtan kurtulması için adağını yerine getirmesi gerekir. Bundan dolayı kurban keseceğine dair adakta bulunan kişi, ancak kurban kesmek suretiyle adağını yerine getirmiş olur. Ancak adağı adadığı yerde kesmek zorunda değildir. Yani adakta yer bağlayıcı değildir. İster bu adağını söylediği yerde keser, isterse evinde, dilerse başka bir yerde keser hepsi de caiz ve geçerlidir. Ancak illaki mutmain olmak istiyorsa adadığı yerde keser.
Amel-i Kesir Nedir?
Namaz kılan bir insanı dışarıdan gözlemleyen bir kişide, bu kimsenin namazda olmadığı izlenimini verecek herhangi bir davranışta bulunması amel-i kesirdir. Meselâ, namazda saç ve sakalı taramak.
Günün Ayeti
Sizin asıl dostunuz Allah’tır, O’nun Resulüdür ve namazlarını kılan zekatlarını veren ve rükû eden müminlerdir.
Mâide, 5/55.
Günün Hadisi
“Kardeşinin uğradığı felâketi sevinçle karşılama! Allah onu rahmetiyle o felâketten kurtarır da seni derde uğratır.”
(Tirmizî, “Kıyâmet”, 54)
Günün Sözü
Allah’a manen yaklaştırmayan nimet, kul için bela ve musibettir.
Seleme b. Dinâr
Günün Duası
Allah’ım günümü senin yolunda ve razı olduğun işlerde geçirmemi nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Beyne’l-havfi ve’r-reca nedir?
İnsanın korku ile ümit arasında olmasını ifade eden bir deyimdir. Nitekim Kur’ân’da insanın Allah’ın azabından korkması ve rahmetinden de ümit var olması istenmiştir.
Günün Nüktesi
Yedi insan…
Ebu Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
“Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah yedi insanı, arşın gölgesinde barındıracaktır. Bunlar da şunlardır:
- Adil devlet başkanı,
-Rabbına kulluk ederek temiz bir hayat içinde serpilip büyüyen genç,
-Kalbi mescitlere bağlı Müslüman,
-Birbirlerini Allah için sevip buluşmaları da ayrılmaları da Allah için olan iki insan,
-Güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma isteğine “Ben Allah’tan korkarım” diye yaklaşmayan yiğit,
-Sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse,
-Tenhada Allah’ı anıp gözyaşı döken kişi.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Zaruri durumlarda estetik yapmak caiz mi?
İslam dini, insanın yaratılıştan var olan güzelliklerini daha belirli hale getiren, takı takma, saçları tarama, meşru ölçüde süslenme, güzel giyinme... gibi davranışları mubah kılmıştır. Ancak, fıtraten yani yaratılıştan verilmiş özellik ve şekillerin değiştirilmesini yasaklamıştır. Buna göre, Allah’ın yarattığı şekli beğenmeyerek, ameliyatla bazı uzuvların şekillerini değiştirmek, tabiî yaratılışın üstünde bir güzellik aramak dinen caiz değildir. Çünkü bu yaratılışı beğenmemektir. Bundan dolayı da İslam dini estetik ameliyatı caiz görmemektedir. Kur’an-ı Kerim, şeytanın “Şüphesiz onlara emredeceğim de Allah’ın yaratılışını değiştirecekler” (Nisa, 4/ 119) dediğini naklederek, bu tür davranışları şeytanî işler olarak nitelemektedir. Ancak zaruri bir durum varsa örneğin trafik kazasında kişinin yüzü parçalanmışsa estetik yapmasında bir sakınca yoktur.
Kişi hangi durumlarda teyemmüm alabilir?
Teyemmüm abdest ve gusül yerine geçen bir bedel ve istisnaî hüküm olup ancak belli bir mazeretin bulunması halinde yapılabilir. Bu mazeretler de iki grupta toplanabilir:
1. Abdest veya gusle yetecek miktarda suyun bulunmaması.
2. Suyu kullanmayı engelleyen fiilî bir durumun veya suyu kullanmamak için dinen geçerli bir mazeretin/engelin bulunması.
Abdest ve gusle yetecek suyun hiç bulunmaması, yürüyerek veya vasıtayla kolayca gidilip gelinebilecek bir mesafeden daha uzakta olması, su yolunda bir tehlikenin varlığı, parayla su satın alma imkânının olmayışı veya fiyatının rayiç bedelin çok üstünde olması, suyu kullanmanın sağlık açısından tehlikeli oluşu, suyu elde etme araç ve gerecinin bulunmayışı, havanın veya suyun aşırı derecede soğuk olması gibi durumlar da yukarıdaki iki mazeret halinin sık rastlanılan örnekleri olarak sayılabilir.
Adağın kesilme yerini değiştirmek caiz mi?
Adak, kişinin bir ibadeti yapacağına dair Allah’a söz vererek üzerine borç kılması anlamına geldiğinden, bu borçtan kurtulması için adağını yerine getirmesi gerekir. Bundan dolayı kurban keseceğine dair adakta bulunan kişi, ancak kurban kesmek suretiyle adağını yerine getirmiş olur. Ancak adağı adadığı yerde kesmek zorunda değildir. Yani adakta yer bağlayıcı değildir. İster bu adağını söylediği yerde keser, isterse evinde, dilerse başka bir yerde keser hepsi de caiz ve geçerlidir. Ancak illaki mutmain olmak istiyorsa adadığı yerde keser.
Amel-i Kesir Nedir?
Namaz kılan bir insanı dışarıdan gözlemleyen bir kişide, bu kimsenin namazda olmadığı izlenimini verecek herhangi bir davranışta bulunması amel-i kesirdir. Meselâ, namazda saç ve sakalı taramak.
Günün Ayeti
Sizin asıl dostunuz Allah’tır, O’nun Resulüdür ve namazlarını kılan zekatlarını veren ve rükû eden müminlerdir.
Mâide, 5/55.
Günün Hadisi
“Kardeşinin uğradığı felâketi sevinçle karşılama! Allah onu rahmetiyle o felâketten kurtarır da seni derde uğratır.”
(Tirmizî, “Kıyâmet”, 54)
Günün Sözü
Allah’a manen yaklaştırmayan nimet, kul için bela ve musibettir.
Seleme b. Dinâr
Günün Duası
Allah’ım günümü senin yolunda ve razı olduğun işlerde geçirmemi nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Beyne’l-havfi ve’r-reca nedir?
İnsanın korku ile ümit arasında olmasını ifade eden bir deyimdir. Nitekim Kur’ân’da insanın Allah’ın azabından korkması ve rahmetinden de ümit var olması istenmiştir.
Günün Nüktesi
Yedi insan…
Ebu Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
“Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah yedi insanı, arşın gölgesinde barındıracaktır. Bunlar da şunlardır:
- Adil devlet başkanı,
-Rabbına kulluk ederek temiz bir hayat içinde serpilip büyüyen genç,
-Kalbi mescitlere bağlı Müslüman,
-Birbirlerini Allah için sevip buluşmaları da ayrılmaları da Allah için olan iki insan,
-Güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma isteğine “Ben Allah’tan korkarım” diye yaklaşmayan yiğit,
-Sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse,
-Tenhada Allah’ı anıp gözyaşı döken kişi.