Dinimizce selam vermek sünnet onu cevaplandırmak ise farzdır. Bir topluma selam verildiği zaman o toplumdan sadece bir kişi bu selama karşılık vermesi bu farzı yerine getirmek için yeterlidir. Şayet cevap verilmese o toplumda oturan her Müslüman günahkâr olmuş olur. Selamı o toplumun içinde oturan bir kimsenin ismini zikrederek verme durumunda ise ismi geçen kimse bu selama karşılık verme zorunda diğerleri için bir şey söz konusu değildir. Selam, benden sana bir zarar gelmez, anlamına geldiğine göre her Müslüman bu güzel uygulamayı günlük hayatında yaşaması ve yaşatması lazım. Selam verdiği gibi verilen selama da karşılık vermesi gerekir. Çünkü Kur’an-ı Kerim de Allah’ü Teale mealen şöyle buyurmaktadır: ‘Size bir selam verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selamla karşılık verin.’ (Nisa, 4/86)
Akrep yılan gibi hayvanları öldürmek caiz mi?
Öncelikle şunu söyleyelim ki İslam her canlının hayatını muhafaza etmeyi amaçlamaktır. Hayvanların hayatı da bunlardan birisidir. Onun için eğer hayvan insana zarar veriyorsa ve başka da bir çözümü yoksa (yılan gibi) insan kendini koruyabilmek için o hayvanı öldürebilir. Ama hayvan insana zarar vermiyorsa (kedi gibi) bu hayvan insana zararlıdır diyerek öldürmek uygun değildir. Dolayısıyla bir hayvanı öldürebilmenin ölçüsü o hayvanın bize açık bir zararı olması ve öldürmeden başka bir çare olmadığı durumlarda öldürebiliyoruz.
Buluğ yaşına gelmemiş çocuğun yaptığı ibadetten sevabı olur mu?
Mümeyyiz (iyiyi kötüden ayırabilme yaş ve kabiliyetine gelen bu da genellikle 7 yaş olarak kabul edilir) olduktan sonra hangi yaşta olursa olsun çocuğun yaptığı ibadetin sevabı vardır. Bu ibadetlerden çocuğun sevabı olduğu gibi aynı şekilde onu yetiştiren anne babanın da sevabı olur. Çocuğuna iyi bir dini eğitim ve terbiye veren kimse çocuklarının yaptığı ibadetlerden (yetişkin olsalar da) hissedardır. Çünkü onu yetiştiren ve bu ibadeti ona öğreten anane babadır. Bu ibadetlere vesile oldukları için onların da sevabı olur.
Günün Ayeti
İçinizden kim Allah’a ve Resulüne itaat eder ve salih bir amel işlerse, ona mükâfatını iki kat veririz.
Ahzâb, 33/31.
Günün Hadisi
“Bir koyun sürüsünün içine salıverilmiş iki aç kurdun o sürüye verdiği zarar, mala ve mevkiye düşkün bir adamın dinine verdiği zarardan daha büyük değildir.”
Tirmizî, “Zühd”, 43.
Günün Sözü
“Akıllı insan düşündüğü her şeyi söylemez fakat söylediği her şeyi düşünür”
Hz. Mevlana
Günün Duası
Allah’ım güne huzur ve bereketle başlamayı ve hayırla bitirmeyi nasip eyle.
Bunları Biliyor muyuz?
Ülfet Nedir?
Tasavvufta, samimi olmak, insanlarla ünsiyet etmek, iyi geçinmek, herkesle anlaşmak demektir.
Günün Nüktesi
Sabırlı ol…
Uhud savaşında İslam savaşçılarından çoğu şahadete erişti, Hz. Hamza da o savaşta şehit düştü.
Uhud Savaşı sona erdikten sonra, Medine kadınları Uhud’a doğru hareket edip Hz. Peygamberi soruyorlardı. Herkes kendi şehitlerini bırakıp Hz. Peygamber’i sorup arıyordu.
Bu arada Cehş’in kızı Zeynep Hz. Peygamber ile karşılaştı ve aralarında şöyle bir diyalog geçti:
Hz. Peygamber-
“Sabırlı ve tahammülü ol!”
Zeynep- “Ne için?”
Hz. Peygamber- “Kardeşin Abdullah’ın şahadetinden dolayı.”
Zeynep
- “Şahadet onun için kutlu ve mübarek olsun!”
Hz. Peygamber
- “Sabret!”
Zeynep
- “Ne için?”
Hz. Peygamber
- “Dayın Hamza’nın şahadetinden dolayı.”
Zeynep
- “Bizim hepimiz Allah’tanız ve hepimiz O’na döneceğiz, şahadet makamı ona mübarek olsun!”
Hz. Resulullah biraz durduktan sonra Zeyneb’e dönerek şöyle buyurdu:
- “Sabırlı ol!”
Zeynep
– “Şimdi ne için?”
Hz. Resulullah
- “Eşin Mus’ab bin Umeyr’in şahadetinden dolayı.”
Zeynep bu sözü duyunca, can yakıcı bir şekilde yüksek bir sesle ağlayıp sızlamaya başladı. Bunu gören Hz. Resulullah: “Hiçbir kimse, kocanın karısının kalbinde olan yerini alamaz” buyurdu.
Bu arada Zeynep; “Neden kocan için böyle ağlıyorsun?” diyenlere şu cevabı verirdi: “Ağlamam kocam için değildir. Çünkü o Peygamber’in yanında şahadet makamına erişmiştir.
Beni ağlatan çocuklarımın öksüz kalışıdır.”
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Verilen her selama karşılık vermek zorunda mıyız?
Dinimizce selam vermek sünnet onu cevaplandırmak ise farzdır. Bir topluma selam verildiği zaman o toplumdan sadece bir kişi bu selama karşılık vermesi bu farzı yerine getirmek için yeterlidir. Şayet cevap verilmese o toplumda oturan her Müslüman günahkâr olmuş olur. Selamı o toplumun içinde oturan bir kimsenin ismini zikrederek verme durumunda ise ismi geçen kimse bu selama karşılık verme zorunda diğerleri için bir şey söz konusu değildir. Selam, benden sana bir zarar gelmez, anlamına geldiğine göre her Müslüman bu güzel uygulamayı günlük hayatında yaşaması ve yaşatması lazım. Selam verdiği gibi verilen selama da karşılık vermesi gerekir. Çünkü Kur’an-ı Kerim de Allah’ü Teale mealen şöyle buyurmaktadır: ‘Size bir selam verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selamla karşılık verin.’ (Nisa, 4/86)
Akrep yılan gibi hayvanları öldürmek caiz mi?
Öncelikle şunu söyleyelim ki İslam her canlının hayatını muhafaza etmeyi amaçlamaktır. Hayvanların hayatı da bunlardan birisidir. Onun için eğer hayvan insana zarar veriyorsa ve başka da bir çözümü yoksa (yılan gibi) insan kendini koruyabilmek için o hayvanı öldürebilir. Ama hayvan insana zarar vermiyorsa (kedi gibi) bu hayvan insana zararlıdır diyerek öldürmek uygun değildir. Dolayısıyla bir hayvanı öldürebilmenin ölçüsü o hayvanın bize açık bir zararı olması ve öldürmeden başka bir çare olmadığı durumlarda öldürebiliyoruz.
Buluğ yaşına gelmemiş çocuğun yaptığı ibadetten sevabı olur mu?
Mümeyyiz (iyiyi kötüden ayırabilme yaş ve kabiliyetine gelen bu da genellikle 7 yaş olarak kabul edilir) olduktan sonra hangi yaşta olursa olsun çocuğun yaptığı ibadetin sevabı vardır. Bu ibadetlerden çocuğun sevabı olduğu gibi aynı şekilde onu yetiştiren anne babanın da sevabı olur. Çocuğuna iyi bir dini eğitim ve terbiye veren kimse çocuklarının yaptığı ibadetlerden (yetişkin olsalar da) hissedardır. Çünkü onu yetiştiren ve bu ibadeti ona öğreten anane babadır. Bu ibadetlere vesile oldukları için onların da sevabı olur.
Günün Ayeti
İçinizden kim Allah’a ve Resulüne itaat eder ve salih bir amel işlerse, ona mükâfatını iki kat veririz.
Ahzâb, 33/31.
Günün Hadisi
“Bir koyun sürüsünün içine salıverilmiş iki aç kurdun o sürüye verdiği zarar, mala ve mevkiye düşkün bir adamın dinine verdiği zarardan daha büyük değildir.”
Tirmizî, “Zühd”, 43.
Günün Sözü
“Akıllı insan düşündüğü her şeyi söylemez fakat söylediği her şeyi düşünür”
Hz. Mevlana
Günün Duası
Allah’ım güne huzur ve bereketle başlamayı ve hayırla bitirmeyi nasip eyle.
Bunları Biliyor muyuz?
Ülfet Nedir?
Tasavvufta, samimi olmak, insanlarla ünsiyet etmek, iyi geçinmek, herkesle anlaşmak demektir.
Günün Nüktesi
Sabırlı ol…
Uhud savaşında İslam savaşçılarından çoğu şahadete erişti, Hz. Hamza da o savaşta şehit düştü.
Uhud Savaşı sona erdikten sonra, Medine kadınları Uhud’a doğru hareket edip Hz. Peygamberi soruyorlardı. Herkes kendi şehitlerini bırakıp Hz. Peygamber’i sorup arıyordu.
Bu arada Cehş’in kızı Zeynep Hz. Peygamber ile karşılaştı ve aralarında şöyle bir diyalog geçti:
Hz. Peygamber-
“Sabırlı ve tahammülü ol!”
Zeynep- “Ne için?”
Hz. Peygamber- “Kardeşin Abdullah’ın şahadetinden dolayı.”
Zeynep
- “Şahadet onun için kutlu ve mübarek olsun!”
Hz. Peygamber
- “Sabret!”
Zeynep
- “Ne için?”
Hz. Peygamber
- “Dayın Hamza’nın şahadetinden dolayı.”
Zeynep
- “Bizim hepimiz Allah’tanız ve hepimiz O’na döneceğiz, şahadet makamı ona mübarek olsun!”
Hz. Resulullah biraz durduktan sonra Zeyneb’e dönerek şöyle buyurdu:
- “Sabırlı ol!”
Zeynep
– “Şimdi ne için?”
Hz. Resulullah
- “Eşin Mus’ab bin Umeyr’in şahadetinden dolayı.”
Zeynep bu sözü duyunca, can yakıcı bir şekilde yüksek bir sesle ağlayıp sızlamaya başladı. Bunu gören Hz. Resulullah: “Hiçbir kimse, kocanın karısının kalbinde olan yerini alamaz” buyurdu.
Bu arada Zeynep; “Neden kocan için böyle ağlıyorsun?” diyenlere şu cevabı verirdi: “Ağlamam kocam için değildir. Çünkü o Peygamber’in yanında şahadet makamına erişmiştir.
Beni ağlatan çocuklarımın öksüz kalışıdır.”