TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kişi doğduğu yere gittiğinde seferi olur mu?  

Yazının Giriş Tarihi: 20.04.2024 08:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.04.2024 08:23

İnsanın doğup büyüdüğü veya evlenip içinde yaşamak istediği ya da içinde sürekli olarak barınmayı kastettiği yere asli vatan (vatan-ı asli) denir. Yetişkin bir kimse doğup büyüdüğü, ya da sürekli yaşamak üzere temelli yerleştiği asli vatanını terk edip her hangi bir sebeple sürekli yaşamak üzere bir başka yere yerleşirse burası onun asli vatanı olur ve eski asli vatanının hükmü ortadan kalkar. Eski asli vatanında anne-babasının veya yetişkin çocuklarının bulunması durumu değiştirmez. Tercih edilen görüş budur. Buna göre bir kimse sürekli yaşamakta olduğu vatanından ayrılıp, ziyaret vb. amaçlarla 90 km. ve daha uzak yerde yerleşik olan anne-babasının yanına giderse seferilik hükümlerine tabi olur. Dolayısı ile gittiği yerde 15 günden daha az kalmaya niyet ettiği takdirde seferi olur.

Bayramda küs olan insanları barıştırmak için yalan söylemek caiz mi?

Yalan, İslam’ın yasakladığı büyük günahlardan birisidir. Yalanın şakası da ciddisi de yasak ve haramdır. Sevgili peygamberimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır: “insanları güldürmek için yalan söyleyen kişiye yazıklar olsun, yazıklar olsun, yazıklar olsun” (Ebu Davud, “Edeb”, 40.) Buna göre şaka ile de olsa yalan söylemek caiz değildir. Yalan ancak şu üç yerde söylenebilir.

1-Karı kocanın arasını düzeltmek

2-Arası bozulan iki kişinin arasını düzeltmek için

3- Savaşta düşmanı mağlup edebilmek için.

Bu bağlamda küs olan iki insanın arasını düzeltmek ve onları barıştırmak için yalan söylemekte bir sakınca yoktur. Ancak imkan varsa yalan söylemeden barıştırmak daha evladır.

 Ramazan’dan kaza orucu kalan kişi şevval ayında kaza orucu mu nafile orucu mu tutmalı?

Oruç, namaz gibi dinin farz kıldığı ibadetleri yerinde ve zamanında yerine getirmek gerekir. Bir özür olmadan bunları sonraya, kazaya bırakmak dinen büyük bir günahtır. Fakat bir özür varsa özre binaen geciktirilebilir. Ama özür ortadan kalkınca en yakın zamanda kaza etmek gerekir. Oruç borcu olan (hastalıktan, yolculuktan) Ramazan ayının bitmesi ile bayramdan sonra bunları kaza etmesi gerekir. Şayet kaza etmeden ölürse ahiret gününde bunlardan sorulur. Allah affetmezse azapta görür. Buna göre kaza borcu olan kimse sorumlu olmadığı ve ahiret gününde azap görmesine vesile olmayacağı nafile orucu tutacağına, üzerinde borcu olan kaza orucunu tutmalıdır. Kaza oruçları bitince istediği kadar nafile orucu tutabilir.

Şevval ayında tutulan oruç peş peşe tutulmak zorunda mı?

Ramazan ayından sonra şevval ayında altı gün oruç tutmak sünnettir. Hz. Peygamber, “Kim Ramazan orucunu tutar ve ona Şevval ayından altı gün ilave ederse, sanki yılın bütününde oruç tutmuş gibi olur” (Müslim, Sıyam: 204) buyurarak, bizleri Şevval ayında altı gün oruç tutmaya teşvik etmişlerdir. Şevval ayında tutulan bu bu oruç peş peşe tutulabileceği gibi, ara verilerek de tutulabilir. Tutulan bu altı gün oruç vesilesi ile bütün yıl oruç ile geçirilmiş gibi kabul edilir. Nitekim sevgili Peygamberimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Âdemoğlunun her ameli katlanır. Zira hayırlı ameller en az on misliyle yazılır, bu yedi yüz misline kadar çıkar. Allah şöyle buyurmuştur: “Oruç bu kaideden hariçtir. Çünkü o sırf benim içindir, ben de onu (dilediğim gibi) mükâfatlandıracağım.” İslam alimleri bu hadise dayanarak, Ramazan/da tutulan 30 gün orucu 10 ile çarpınca 300 eder. 6 gün de şevval orucunu 10 ile çarpınca 60 eder. Toplayınca 360 gün eder. (kameri ay hesabına göre yıl 360 gündür) şeklinde değerlendirmişlerdir.

Günün Ayeti

Kullarım sana beni sorarlarsa, bilsinler ki ben, şüphesiz onlara manen yakınım. Benden isteyenin, dua ettiğinde duasını kabul ederim. Bakara 2, 186.

Günün Hadisi

“Bir kimsenin Müslüman kardeşiyle üç günden fazla küs durması helal değildir.” Müslim, “Birr”, 8.

Günün Sözü

Nice sevinçler vardır ki, sonları keder; nice hüzünler vardır ki, sonları kurtuluştur! Ebû Bekr-i Dükkî

Günün Duası

Allah’ım tuttuğumuz oruçları, kıldığımız namazları, yaptığımız hayırları kabul et. Bayramı bize, ailemize ve ümmeti İslam hayırları vesile kıl.

Bunları biliyor muyuz?

Sıla-i Rahim Nedir?

Akrabayı, yani ana, baba, dede, çocuklar ve torunları; süt ve evlilik yoluyla olan yakınları ziyaret etmek, gözetmek ve onlara yardım etmek demektir.

Günün Nüktesi

Hz. Alinin oğlunu Nasihati…

- “Oğlum, dörder maddeden ibaret şu iki tavsiyemi iyi belle, onlara riayet edersen, yapacağın hiçbir şey sana zarar vermez:

1- En büyük zenginlik, akıl.

2- En koyu fakirlik, ahmaklık.

3- En yaman yalnızlık, böbürlenmek.

4- En değerli zenginlik, güzel ahlâktır.

Diğer dört şey ise:

1- Ahmakla dostluktan sakın, çünkü o sana faydalı olmak isterken zarar verir.

2- Yalancıyla dost olma. Zira o, senden uzak duranı sana yaklaştırır, yakınını da senden uzaklaştırır.

3- Cimriyle de dostluk kurma, zira ihtiyaç duyduğun şeyi senden uzaklaştırır.

4- Facirle de dost olma, çünkü seni ucuza satıverir.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.