Namazı ayakta kılmak esastır. Farz namazları gücü yeten kimsenin namazını ayakta kılması farzdır. Ancak namazda ayakta durmaya gücü yetmeyen veya ayakta durması hastalığının artmasına veya uzamasına sebep olacak bir rahatsızlığı bulunan kişi oturduğu yerde namazını kılmasında dinen bir sakınca yoktur. Oturarak namaz kılan kişi biraz eğilmek suretiyle rükûunu yaptıktan sonra, alnını yere koymak suretiyle secdelerini yapar. Fakat ayakta az da olsa kılma imkânı olan kimse kılabildiği kadar ayakta, sonra da oturarak namazını kılar. Buna göre ayakta kılınamıyorsa namaz oturarak kılınmalıdır. Bu imkan da yoksa o zaman sandalyede kılınmalıdır. Bu şekilde sandalyede kılınan namaz da geçerlidir.
Ahiret gününde amel defterini sağdan ya da soldan almanın bir farkı var mı?
Ahiret gününde insanlar hesaplarının görülmesi için toplandıktan sonra, kendilerine dünyada iken yaptıkları işlerin yazılı bulunduğu amel defterleri dağıtılır. Kirâmen Kâtibîn adı verilen melekler tarafından yazılan bu defterler hakkında Kur’an’da şöyle buyurulur: “Kitap ortaya konmuştur. Suçluların onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. Vay halimize derler, bu nasıl kitapmış. Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın hepsini sayıp dökmüş. Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez” (el-Kehf 18/49). Amel defterleri cennetliklere sağdan, cehennemliklere soldan veya arkadan verilir. Defteri sağdan verilenlere “ashâb-ı yemîn”, soldan veya arkadan verilenlere “ashâb-ı şimâl” adı verilir. Defterin sağdan verilmesi bir müjde, soldan verilmesi ise azabın habercisidir. Yani kitabını sağdan alanlar cennete soldan alanlar ise cehenneme gideceklerdir.
Nişanlıların bir odada baş başa kalmaları caiz mi?
Yanlarında üçüncü bir kimse bulunmaksızın nişanlıların kapalı bir yerde baş başa kalması caiz değildir. Çünkü bunlar nişanlı olmakla beraber daha nikahlanmış sayılmazlar nikah olmadığından da her ne kadar nişanlı olsalar da hala yabancı iki kişi gibiler. Bundan dolayı nişanlılar tek başlarına kapalı bir yerde durmamalı ama yanlarında üçüncü bir kimse olması halinde ise bir sakınca yoktur.
Abdestsiz olan birisi bazı sureleri okuması caiz mi?
Kur’an-ı Kerimi abdestsiz tutmak ya da taşımak dinen caiz değildir. Ancak abdest yokken Kur’an-ı kerime dokunmadan ezberden okumanın bir sakıncası yoktur. Buna göre kişi abdestli olarak Ayetel Kürsiyi, ihlas suresini ya da bir başka ayet veya sureyi okuyabileceği gibi abdestiz olarak da kurana dokunmadan bunları ezberden okuyabilir. Ancak tabii ki müslümanın her daim abdestli olması ya da abdestli olarak bu kısa sureleri okuması daha evladır.
Günün Ayeti
İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da ahirette de çetin bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.”
Nûr, 24/19.
Günün Hadisi
Kim bir hayır işlemek ister de onu yapamazsa, kendisine bir sevap yazılır. Yaparsa on sevap yazılır.
(Müslim, “İman”, 25.)
Günün Sözü
Zor sınavlar güçlü insanlar yetiştirir.
Günün Duası
Allah’ım bugün haram yemeden evimize dönmeyi nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Zül-Celali ve’l- İkram Nedir?
Esmâ-i hüsnâdan Kemal mertebesinde noksansız, kusursuz şeref ve kerem sahibi olan ve de kereminden yarattıklarına ihsan eden demektir.
Günün Nüktesi
Gıybet...
Hz. Peygamber de bu hususta şöyle buyurur:
“Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?”
Sahabeler,
“Allah ve Resulü daha iyi bilir!” dediler.
Bunun üzerine:
“Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!” açıklamasını yaptı.
Orada bulunan bir adam:
“Ya benim söylediğim anda varsa, (Bu da mı gıybettir?)” dedi.
Hz. Peygamber,
“Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Ayakta kılınmayan namaz geçerli olur mu?
Namazı ayakta kılmak esastır. Farz namazları gücü yeten kimsenin namazını ayakta kılması farzdır. Ancak namazda ayakta durmaya gücü yetmeyen veya ayakta durması hastalığının artmasına veya uzamasına sebep olacak bir rahatsızlığı bulunan kişi oturduğu yerde namazını kılmasında dinen bir sakınca yoktur. Oturarak namaz kılan kişi biraz eğilmek suretiyle rükûunu yaptıktan sonra, alnını yere koymak suretiyle secdelerini yapar. Fakat ayakta az da olsa kılma imkânı olan kimse kılabildiği kadar ayakta, sonra da oturarak namazını kılar. Buna göre ayakta kılınamıyorsa namaz oturarak kılınmalıdır. Bu imkan da yoksa o zaman sandalyede kılınmalıdır. Bu şekilde sandalyede kılınan namaz da geçerlidir.
Ahiret gününde amel defterini sağdan ya da soldan almanın bir farkı var mı?
Ahiret gününde insanlar hesaplarının görülmesi için toplandıktan sonra, kendilerine dünyada iken yaptıkları işlerin yazılı bulunduğu amel defterleri dağıtılır. Kirâmen Kâtibîn adı verilen melekler tarafından yazılan bu defterler hakkında Kur’an’da şöyle buyurulur: “Kitap ortaya konmuştur. Suçluların onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. Vay halimize derler, bu nasıl kitapmış. Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın hepsini sayıp dökmüş. Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez” (el-Kehf 18/49). Amel defterleri cennetliklere sağdan, cehennemliklere soldan veya arkadan verilir. Defteri sağdan verilenlere “ashâb-ı yemîn”, soldan veya arkadan verilenlere “ashâb-ı şimâl” adı verilir. Defterin sağdan verilmesi bir müjde, soldan verilmesi ise azabın habercisidir. Yani kitabını sağdan alanlar cennete soldan alanlar ise cehenneme gideceklerdir.
Nişanlıların bir odada baş başa kalmaları caiz mi?
Yanlarında üçüncü bir kimse bulunmaksızın nişanlıların kapalı bir yerde baş başa kalması caiz değildir. Çünkü bunlar nişanlı olmakla beraber daha nikahlanmış sayılmazlar nikah olmadığından da her ne kadar nişanlı olsalar da hala yabancı iki kişi gibiler. Bundan dolayı nişanlılar tek başlarına kapalı bir yerde durmamalı ama yanlarında üçüncü bir kimse olması halinde ise bir sakınca yoktur.
Abdestsiz olan birisi bazı sureleri okuması caiz mi?
Kur’an-ı Kerimi abdestsiz tutmak ya da taşımak dinen caiz değildir. Ancak abdest yokken Kur’an-ı kerime dokunmadan ezberden okumanın bir sakıncası yoktur. Buna göre kişi abdestli olarak Ayetel Kürsiyi, ihlas suresini ya da bir başka ayet veya sureyi okuyabileceği gibi abdestiz olarak da kurana dokunmadan bunları ezberden okuyabilir. Ancak tabii ki müslümanın her daim abdestli olması ya da abdestli olarak bu kısa sureleri okuması daha evladır.
Günün Ayeti
İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da ahirette de çetin bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.”
Nûr, 24/19.
Günün Hadisi
Kim bir hayır işlemek ister de onu yapamazsa, kendisine bir sevap yazılır. Yaparsa on sevap yazılır.
(Müslim, “İman”, 25.)
Günün Sözü
Zor sınavlar güçlü insanlar yetiştirir.
Günün Duası
Allah’ım bugün haram yemeden evimize dönmeyi nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Zül-Celali ve’l- İkram Nedir?
Esmâ-i hüsnâdan Kemal mertebesinde noksansız, kusursuz şeref ve kerem sahibi olan ve de kereminden yarattıklarına ihsan eden demektir.
Günün Nüktesi
Gıybet...
Hz. Peygamber de bu hususta şöyle buyurur:
“Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?”
Sahabeler,
“Allah ve Resulü daha iyi bilir!” dediler.
Bunun üzerine:
“Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!” açıklamasını yaptı.
Orada bulunan bir adam:
“Ya benim söylediğim anda varsa, (Bu da mı gıybettir?)” dedi.
Hz. Peygamber,
“Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir.”
(Ebu Dâvud, “Edeb”, 40.)