Allah vardır ve mekansız olarak vardır. Mekan biz yaratılmış varlıklar için vardır. Ancak bütün varlıkları yaratan Allah mekandan münezzehtir. Dolayısıyla bu sözü söyleyenin hangi manada söylediği önemlidir. Şayet bunu Allah her yerdedir diyerek Allahın zatıyla her yerde, mekanda olduğuna inanırsa imanı zarar görür. Çünkü burada Allaha bir mekan izafe etmektedir. Oysa Allah mekandan münezzehtir. Fakat böyle söyleyen kimse, Allahın kudret ve azametiyle her yerde olduğunu kastederse bir sakıncası yoktur. Ki bugün Türkiyede bu manada bu cümle kullanılmaktadır.
Zaruri durumlarda Müslüman'ın haram işleme ruhsatı var mı?
Zaruret durumunda haram, bir fiil Müslüman bir kişi için mubah hatta vacip hale gelebilir. Haramı işleme ruhsatının bulunduğu bazı durumlarda Müslüman bir kişi azimet hükmüne uymakla ve ruhsattan yararlanma arasında serbest bırakılır. Ölüm tehdidi altında kalan bir kimsenin imanı gizleyip küfrü telaffuz etmesine ruhsat vardır. Nitekim böyle bir hadise Hz. Peygamber döneminde yaşanmış, Peygamber de buna izin vermiştir.
Bu fiil mubah olmakla beraber kişi imanını söylemede direnirse ve öldürülürse İslam Fıkıhçılarına göre şehitlik mertebesine erişir. Bazı durumlarda ise ruhsattan yararlanma vacip hale gelir.
Açlık yüzünden ölüm tehlikesiyle karşılaşan bir kimsenin hayatta kalacak nispetinde haram olan domuz etini yemesi gibi.
Hatta İslam fıkıhçıları, bu ruhsatı kullanmayıp bu yüzden ölen kişinin günahkar olarak öldüğü görüşündedirler.
Ezanın manası nedir?
Ezan, farz namazlar için belli vakitlerde okunan Bilinen özel sözlerdir. Ezan şu sözlerden oluşur:
Eşhedu enne Muhammeder Rasûlullah (Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğuna şehadet ederim );
Hayye ale's-salah (haydi namaza ):
Hayye ale'l-felah (haydi kurtuluşa );
Allahu ekber (Allah en büyüktür ):
Lâ ilahe illallah (Allah'tan baksa ilah yoktur).
Sabah ezanında, "Hayye ale'l-felah"tan sonra iki defa, "es-Salatu hayrum mine'n nevm" (namaz uykudan hayırlıdır) sözü tekrarlanır ki buna "tesvib" denilir.
Ezan aracılığı ile halka hem namaz vaktinin girdiği ve cemaatle namaz kılınacağı duyurulmuş olmakta, hem de Allah'ın büyüklüğü, Peygamberimiz Hz. Muhammed'in O'nun elçisi ve namazın kurtuluş yolunun kapısı olduğu ilân edilmektedir.
Namaz vakitleri güneşin hareketine göre düzenlendiği için yeryüzünde namaz vakitleri değişik anlara rastlamakta ve bu suretle yukarıda belirtilen hakikat, gece gündüz fasılasız olarak haykırılmış olmaktadır.
Öldürülen kimsenin ömrü kısaltılmış mı oluyor?
İslam inancına göre herkesin bir eceli vardır. Bu ecel ne geri alınır, ne de ileri alınabilir. Nitekim Kuran-ı Kerim'de bu konuda şöyle buyrulmaktadır.
"Her ümmet için takdir edilen bir ecel vardır. Ecelleri geldiği zaman ne bir an ileri, ne de geri alınamaz." (Araf 34)
Buna göre öldürülen kimse eceliyle ölmüştür. O kimse için bundan başka bir ecel yoktur.
Katil, ölen kimsenin hayatını kısa kesmiyor, onu eceli gelmeden öldürmüyor. Bilakis ölen kişinin ölüm sebebi böyleydi ve vadesi dolduğundan, katil suç olmakla beraber bu fiili işlemektedir.
Günün Ayeti
Görmedin mi ki, gerçekten, göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu Allah´a secde etmektedirler.
Günün Hadisi
Evlenen kimse dininin yarısını korumuş olur. Geri kalan yarısı hususunda da Allah'tan korkmalıdır.
Günün Sözü
Her zaman kalbimizden gelen ve doğru bulduğumuz sese uymalıyız, çünkü o ses hiçbir zaman yalan söylemez.
Lev Tolstoy
Günün Duası
Allahım beni insanlara zarar veren kullardan değil hizmet edebilen kullardan eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Kırâat Nedir?
Namazda Kuran-ı Kerimden bir miktar okumak demektir.
Günün Nüktesi
Fatih Niye Üstün
Napolyon, Helen adasında sürgün bulunduğu sırada Fatih mi yoksa siz mi büyüksünüz? sorusunu soranlara şöyle cevap vermiş: Büyüklükte ben onun çırağı bile olamam. Çünkü ben, kılıçla zapt ettiğim yerleri henüz hayattayken geri vermiş bir bedbahtım. O ise; fethettiği yerleri nesilden nesle intikal ettirmenin sırrına ermiş bir bahtiyardır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Allah her yerdedir demek caiz midir?
Allah vardır ve mekansız olarak vardır. Mekan biz yaratılmış varlıklar için vardır. Ancak bütün varlıkları yaratan Allah mekandan münezzehtir. Dolayısıyla bu sözü söyleyenin hangi manada söylediği önemlidir. Şayet bunu Allah her yerdedir diyerek Allahın zatıyla her yerde, mekanda olduğuna inanırsa imanı zarar görür. Çünkü burada Allaha bir mekan izafe etmektedir. Oysa Allah mekandan münezzehtir. Fakat böyle söyleyen kimse, Allahın kudret ve azametiyle her yerde olduğunu kastederse bir sakıncası yoktur. Ki bugün Türkiyede bu manada bu cümle kullanılmaktadır.
Zaruri durumlarda Müslüman'ın haram işleme ruhsatı var mı?
Zaruret durumunda haram, bir fiil Müslüman bir kişi için mubah hatta vacip hale gelebilir. Haramı işleme ruhsatının bulunduğu bazı durumlarda Müslüman bir kişi azimet hükmüne uymakla ve ruhsattan yararlanma arasında serbest bırakılır. Ölüm tehdidi altında kalan bir kimsenin imanı gizleyip küfrü telaffuz etmesine ruhsat vardır. Nitekim böyle bir hadise Hz. Peygamber döneminde yaşanmış, Peygamber de buna izin vermiştir.
Bu fiil mubah olmakla beraber kişi imanını söylemede direnirse ve öldürülürse İslam Fıkıhçılarına göre şehitlik mertebesine erişir. Bazı durumlarda ise ruhsattan yararlanma vacip hale gelir.
Açlık yüzünden ölüm tehlikesiyle karşılaşan bir kimsenin hayatta kalacak nispetinde haram olan domuz etini yemesi gibi.
Hatta İslam fıkıhçıları, bu ruhsatı kullanmayıp bu yüzden ölen kişinin günahkar olarak öldüğü görüşündedirler.
Ezanın manası nedir?
Ezan, farz namazlar için belli vakitlerde okunan Bilinen özel sözlerdir. Ezan şu sözlerden oluşur:
Allahu ekber (Allah en büyüktür );
Eşhedu en lâ ilahe illallah (Allah'tan baksa ilah olmadığına şehadet ederim );
Eşhedu enne Muhammeder Rasûlullah (Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğuna şehadet ederim );
Hayye ale's-salah (haydi namaza ):
Hayye ale'l-felah (haydi kurtuluşa );
Allahu ekber (Allah en büyüktür ):
Lâ ilahe illallah (Allah'tan baksa ilah yoktur).
Sabah ezanında, "Hayye ale'l-felah"tan sonra iki defa, "es-Salatu hayrum mine'n nevm" (namaz uykudan hayırlıdır) sözü tekrarlanır ki buna "tesvib" denilir.
Ezan aracılığı ile halka hem namaz vaktinin girdiği ve cemaatle namaz kılınacağı duyurulmuş olmakta, hem de Allah'ın büyüklüğü, Peygamberimiz Hz. Muhammed'in O'nun elçisi ve namazın kurtuluş yolunun kapısı olduğu ilân edilmektedir.
Namaz vakitleri güneşin hareketine göre düzenlendiği için yeryüzünde namaz vakitleri değişik anlara rastlamakta ve bu suretle yukarıda belirtilen hakikat, gece gündüz fasılasız olarak haykırılmış olmaktadır.
Öldürülen kimsenin ömrü kısaltılmış mı oluyor?
İslam inancına göre herkesin bir eceli vardır. Bu ecel ne geri alınır, ne de ileri alınabilir. Nitekim Kuran-ı Kerim'de bu konuda şöyle buyrulmaktadır.
"Her ümmet için takdir edilen bir ecel vardır. Ecelleri geldiği zaman ne bir an ileri, ne de geri alınamaz." (Araf 34)
Buna göre öldürülen kimse eceliyle ölmüştür. O kimse için bundan başka bir ecel yoktur.
Katil, ölen kimsenin hayatını kısa kesmiyor, onu eceli gelmeden öldürmüyor. Bilakis ölen kişinin ölüm sebebi böyleydi ve vadesi dolduğundan, katil suç olmakla beraber bu fiili işlemektedir.
Günün Ayeti
Görmedin mi ki, gerçekten, göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu Allah´a secde etmektedirler.
Günün Hadisi
Evlenen kimse dininin yarısını korumuş olur. Geri kalan yarısı hususunda da Allah'tan korkmalıdır.
Günün Sözü
Her zaman kalbimizden gelen ve doğru bulduğumuz sese uymalıyız, çünkü o ses hiçbir zaman yalan söylemez.
Lev Tolstoy
Günün Duası
Allahım beni insanlara zarar veren kullardan değil hizmet edebilen kullardan eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Kırâat Nedir?
Namazda Kuran-ı Kerimden bir miktar okumak demektir.
Günün Nüktesi
Fatih Niye Üstün
Napolyon, Helen adasında sürgün bulunduğu sırada Fatih mi yoksa siz mi büyüksünüz? sorusunu soranlara şöyle cevap vermiş: Büyüklükte ben onun çırağı bile olamam. Çünkü ben, kılıçla zapt ettiğim yerleri henüz hayattayken geri vermiş bir bedbahtım. O ise; fethettiği yerleri nesilden nesle intikal ettirmenin sırrına ermiş bir bahtiyardır.