İnsan Neden Tatil Yapmalı?

Yazının Giriş Tarihi: 25.10.2016 07:38
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.10.2016 07:38

İnsan tatil yapmalı azizim.

Kesinlikle yapmalı.

Şu anda kafam öyle rahat ki. ‘İyi ki tatile öyle bir karar almışım’ diyorum.

Biliyorsunuz yaklaşık bir hafta önce Mardin’e tatile çıkmıştım. ‘Mardin’e tatile mi gidilir?’ diye düşünenler vardır. ‘Evet, gidilir hem de bal gibi gidilir. Güzel de bir tatil yapılıp enerji dolu bir şekilde, yeni konularla da geri dönülür’ diyorum ben de.

Aslında en son yazdığım yazıda fırsat bulursam size yazacağım demiştim ama pestil, pekmez ve cevizli sucuk yapmaktan ve yemekten pek bir fırsat olmadı. O yüzden aklımda kalanları şimdi sizlerle paylaşacağım.

Mardin’e yolculuklar artık öyle eskisi gibi 24 saat falan da sürmüyor. Pegasus haftanın hemen her günü oraya uçuyor. Etrafa bakıp ülkeyi, insanları görmek, Anadolu’yu yeniden keşfetmek için uzun yolculukları severim. Ama bu sefer zamanım kısıtlı olduğundan uçakla gitmeyi tercih ettim.

Uçak beklerken içtiğim çay ve sular yolculuk sırasında tuvalet ihtiyacı oluşturdu. Tuvalete gittim, doluydu. Ben orada beklerken, yolculardan orta yaşın biraz üzerinde bir adam, hostesin yanına gelip ‘Bir bardak su verir misiniz?’ dedi. Hostes kız şişe suyunu uzatırken ‘3 lira’ dedi. Adam şişeye hamle yaparken kız ‘3 lira’ diye tekrarlayıp ‘önce para’ manasında şişeyi geri çekti. ‘Ben bir bardak istiyorum, şişe değil ki’ dedi adam. ‘Efendim bu şişeden bir bardak içebilmeniz için 3 lira vermeniz lazım’ dedi kız. ‘Bir bardak suyu 3 liraya mı satıyorsunuz?’ dedi adam sinirle. ‘Efendim biz satmıyoruz, şirketin talimatı böyle’ dedi kız. ‘Adam iyi de ben ilacı nasıl içeceğim? Su lazım’ dedi.  Bir taraf diğer tarafı anlamıyorsa bu diyalog sonsuza kadar sürebilirdi. Baktı adam sinirleniyor, ‘of, pof’ çekiyor, ‘Siz şişeyi ona verin, ben hallederim’ dedim hostese. ‘Valla canıma minnet, yeter ki bu adamdan kurtulayım’ der gibi baktı hostes bana. Böyle yapmasam çıkacak olan bir kavga uçağa en yakın havalimanına zorunlu iniş yaptırabilir, 2 saatlik yol ertesi gün bitebilirdi.

Adam suyuna, hostes de sükûnetine kavuşmuştu. ‘Sizin işiniz de çok zor’ diye klasik bir giriş yaptım. ‘Sormayın, bazen böyle yolcular denk geldi mi daha da zorlaşıyor’ dedi. ‘İçinde insan olan her iş zordur. Ama yine de mesleğiniz güzeldir herhalde. Ne güzel sürekli seyahat ediyorsunuz’ dedim. Amacım hem iki lafın belini kırmak hem de siz değerli okurlarıma biraz hosteslik mesleği ile ilgili bilgi toplamaktı. Hostes kızımızın çok güzel bir kız olmasının konu ile asla bir ilgisi yoktu yani.

‘Sürekli seyahat ediyoruz ama bir yeri gezip görmeye vaktimiz kalmıyor ki. Ya dinleniyoruz ya da hemen dönüyoruz. Mesela sizi bıraktıktan iki saat sonra tekrar İstanbul’a döneceğiz’ dedi. ‘Seviyor musunuz pek bu işi?’ dedim. ‘Ekonomik olarak bizi tatmin ediyor ama özel hayat diye bir şey kalmıyor. Allahtan bekarım da şimdilik sorun yaratmıyor’ dedi. ‘Ben de bekarım’ dedim. ‘Yani? Bana ne ki?’ der gibi baktı. ‘Yani seyahat manasında. İstediğim zaman tatile gitme imkanım oluyor ama  bekarlık da bir yere kadar. Yalnızlık çok zor. İnsan kafasına göre birini bulduğunda bence evlenmeli’ dedim. ‘Öyle de evlilik bizim meslek için çok zor’ diye cevapladı. Benim ne demek istediğimi tam anlamamıştı.

Baktım ki ben başka bir şey söylüyorum o başka bir şey anlıyor aşk, meşk, evlilik konularını bir kenara bırakıp ‘Diyelim ki sizinle ilgili bir yazı yazacak olsam insanlara ne söylemek isterdiniz?’ diye sordum. ‘İnsanlardan bizim mesleğimize saygı istiyoruz. Şirket ile ilgili yaşadıkları para, gecikme, ya da fazla yük için ek ödeme gibi sorunların intikamını bizden almasınlar, biz de çalışanız, hayatımızı, ekmeğimizi kazanmaya çalışıyoruz’ dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.