Çocuk Bayramı Deyince

Yazının Giriş Tarihi: 23.04.2016 06:58
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.04.2016 06:58

Ben Mardin merkeze bağlı küçük bir köyde büyüdüm ve orada ilkokula gittim. ‘Sabahçı’ ya da ‘öğlenci’ydik. 3. sınıfta okuduğum sene öğlenciydim. Bizim komşunun oğlu ile dönüşümlü okuyorduk. Sabah erkenden, bizim ve komşumuzun davarlarını alır, uzun bir yürüyüş ve sap kayalarla dolu dağ yolundan tırmanıştan sonra ot bulabilecekleri, köyden uzan bir noktaya götürür, salardım. Bende araziye hakim bir kayanın üstüne çıkar, bir taraftan hayvanların ekin ekilen tarlalara girip zarar vermesine mani olmak, diğer taraftan kurtların saldırısına uğramalarını önlemek için kontrol ediyordum. 10 yaşında ve yanımda bir çoban köpeği ile buna nasıl engel olacaksam artık.

Bütün bunları yaparken diğer taraftan o günkü ödevlerimi bitiriyordum. Ne bir kaynak, ne de sorulacak bir büyüğüm vardı.

Gerçi ‘iki kere iki kaç eder?’ diye sorsan büyüklerden kaçı cevaplardı orası da şüpheli.

Neyse; öğlene doğru karnı doyan hayvanları köye yakın bir düzlükte çıkan pınara indirir, suyun kenarında, su içip yatan hayvanları beklerken, ben de bir gölgede genelde bir parça ekmekle beraber kuru üzüm ya da pestil yerdim.

Buydu öğlen yemeğim.

Gözüm köy tarafındaki yolda, okuldan gelip yemeğini alelacele yiyip benim yerime gelecek olan komşumuzun oğlunu gözlerken bir taraftan da okula geç kalıp kalmadığımı düşünüyordum. Saat yoktu ve insan gölgesini ölçerek saati bulmayı öğrenmiştim. Bu gün bile biliyorum bunu. Arkanı güneşe döner, adımlarla gölgeni ölçersin. Gölgenin en kısa olduğu saat öğlen 12’dir.

Komşu çocuk gelir gelmez de aramızda, hızlıca devir teslim töreni yapar, köydeki evde, ağabeylerden bana devreden, yer yer yamalı, yer yer yırtık, bol, siyah önlüğü giyip okula koşardım.

Okula geç kalındıysa öğretmenin o günkü psikolojik durumuna göre ya ele ince, tam kurumamış bir kızılcık sopası ile birkaç defa vurur, ya da kulak mememi baş ve işaret parmakları arasında yuvarlayarak ezerdi. İyi bir günündeyse tek ayak üstünde bekletir veya ‘sakın geç kalma bir daha’ diye kızarak yerine gönderirdi.

O sopa ne kadar acıtır bilir misiniz?

Ama kızgın değilim öğretmenlerime. Ortada bir suç varsa cezası da olmalıydı. Sadece ‘farklı bir ceza olabilir miydi?’ diye düşündüm hep.

O sene okulumuza yeni mezun, ilk görev yerlerine atanmış olan üç genç öğretmen kız atandı. Serpil, Münevver ve Zerrin.

23 Nisan törenleri için o sene ilk defa farklı şeyler yapmak istediler.

Münevver hoca, kızlardan bir halk oyunları ekibi kurdu. Farklı yörelerden oyunlar öğretti onlara. ‘Oynayın kız oynayın, durmanın ne kârı var’ parçasını ilk defa orada duyup ezberledim.

Birileri çuval ile zıplama yarışı, bazıları ağzında kaşık üstünde yumurta ile yürüme yarışı, sesi güzel olanlar şarkı türkü okudu, bazıları şiir, ben ve bir arkadaşım da yoğurt içinde para bulma yarışı yaptık.

O sene 23 Nisan’da, tüm köy okulun avlusunun etrafında toplandı. Herkes o kadar çok güldü ki. Hele çuval ve yumurta ile yürüme yarışında kahkahalardan etraf inledi. Köyün bu kadar güldüğü görülmemiştir. Çuval yarışını yakın arkadaşım Fevzi Adıbelli kazandı.

Ben çelimsiz olduğumdan nispeten daha durağan olan bir yarışta, Hasan diye bir arkadaşım ile elimiz arkadan bağlı şekilde, büyük bir tepsi yoğurdun içine atılan 50 kuruşu bulmaya çalıştık. Kafamız, saçlarımız, yoğurt oldu. Ağzımıza, burnumuza girip de hapşırdığımız yoğurtlar etrafımızdakilerin üzerine sıçradı. Ama herkes o kadar çok gülüyordu ki. Kimse farkında bile değildi.

Tüm köy o yeni gelen öğretmenlerin sayesinde çok eğlenerek 23 Nisan’ı geçirdi.

Hala tatlı bir hatıradır o günler zihnimin bir köşesinde.

Adı ‘Çocuk Bayramı’ ise öyle organizasyonlar olmalı. Yoksa oranın mülki ve idari amirleri önünde saatlerce ayakta bekleyip, birbirine benzer ‘Günün anlam ve önemini belirten’ konuşmalar dinlemek zihinde hiçbir iz bırakmaz

Çok 23 Nisan gördüm, geçirdim. Ama 23 Nisan deyince aklıma o gün gelir hep.

Törenlerin iptal olduğu söylenince üzüldüm. Umarım öyle şeyler planlayan sevgili öğretmen ve öğrenciler bunları gösterme fırsatı bulurlar. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.