Sabahleyin bizim personel odasına çay içmeye girdim. İçerde hararetli bir tartışma vardı.

‘Abi hayretler içinde kaldım. Böyle bir namussuzluk olur mu?’ dedi biri.

‘Diğeri valla bende dinledim. Ağzım açık kaldı. Birde erkeğim diye gezinecek etrafta’ dedi diğeri

‘Abi kadına bak ya. Sen kalk 6 yıl adamı çaktırmadan boynuzla. Adamda nasıl adamsa artık’ dedi bir başkası.

‘Kadınlar şeytan diye boşuna dememişler. Ya hadi siz ne halt ettiyseniz ettiniz. Ufacık sabiden ne istediniz be’ dedi ilki.

‘Abi çocuk onları namüsait vaziyette görmüş. ‘Babama söyleyeceğim’ diyormuş. Ondan ortadan kaldırmışlar’ dedi ikincisi.

‘Servisçi var ya, ‘Kadın çocuğu ortadan kaldırmamı istedi’ demiş’ dedi üçüncüsü.

‘Abi insan kendi çocuğunu öldürtür mü ya? Nasıl insanlarla bir aradayız. Yani kadına da baksan hayatta inanmazsın. Başında eşarbı, fistanı, hani sıradan ev kadını gibi. Ama demek ki görüntüye inanmayacaksın. Üstelik servisçi dışında iki kişi daha varmış hayatında’ dedi ilki.

‘Abi Cem Yılmaz’ın ‘grup indirimi’ esprisi gibi olmuş. Tövbe tövbe ya! Bu ne ya! Nasıl bir toplum olduk?’ dedi ikincisi.

‘Abi her gün bunun gibi bir sürü şey yaşanıyor. Gazetelerin üçüncü sayfalarına bak. Çocuklara tecavüzler, tacizler, birbirini aldatmalar. Yani valla çocukları sokağa çıkartmaktan korkar olduk. Eskiden böyle değildi’ dedi üçüncüsü.

‘Aslında eskiden de böyleydi ama haberimiz olmuyordu belki de. Rize’de bir olay olsa nereden haberimiz olacaktı? Şimdi gazeteler yazmasa bile internette yayılıyor’ dedi ilki.

‘Abi harbiden bizde bir sorun var demek ya. Bu kadar sapık bir milletiz yani’ dedi ikincisi.

‘Abi aslında yaşatmayacaksın böylelerini. Bunlar toplumun ahlakını bozuyorlar. Böylelerinin yanımızda yurdumuzda yeri olmamalı. Bak adamın evinin penceresini, camını indirmişler. Helal olsun. Barındırmayacaksın’ dedi üçüncüsü.

‘Ya adam bir de çıkmış ‘Karımla konuştum. Bizim sorunumuz. İkinci bir şans vermek istiyorum’ diyor dedi birincisi.

‘Abi ne mide var adamda ya. Gerçi 6 yıl aldatılmış ve anlamamış adama da adam dersek artık’ diye güldü ikincisi.

Diğerleri de kahkaha ile ona eşlik ettiler.

‘Abi var ya. Bu televizyonlar insanların ahlakını bozuyor. Programlarda kimin eli kimin cebinde belli değil. Toptan değiştireceksin her şeyi’ dedi üçüncüsü.

Sessizce bir kenardan durup onları dinliyor, kahvaltımı yaparken, olayın ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.  

‘Sen ne diyorsun Deniz Hocam’ dedi ilki.

‘Konu ne?’ dedim.

‘Hani 15 gün önce bir çocuk kaybolmuştu, sonra ölü bulundu. Sonra katil olarak bir servisçi yakalandı. Adamın çocuğun annesi ile 6 yıldır bir ilişkisi varmış. Duymadın mı haberlerde?’ dedi ikincisi.

‘Duydum. Duydum da hangi konuda siz benim fikrimi soruyorsunuz?’ dedim.

‘Yani genel olarak’ dedi.

‘Sondan başlayayım ve özet geçeyim o zaman. Suçlu televizyon programı demek doğru değil. Kapat televizyonu, beğenmediğin programı izleme, başka bir kanal seyret mesela. Her şeyi de televizyona bağlamamak lazım. Bu tıpkı ‘Kapı açıktı bende girdim, çaldım’  gibi. Senin hiç mi aklın yok, hiç mi iraden yok? Doğruyu yanlışı ayıramıyor musun?

Ülkemizde ne yazık ki cinselliğin ‘C’ si konuşulmuyor. . Her şey ‘yasak, günah’ diye bir perde arkasına atılıyor. Yasaklandığı için, normalini bilmediğinden, öğrenmediğinden yaşayamadığından sapıtıyor.

Kadınla adam arasındaki meselelere gelince. Onların arasında neler yaşandığını bilemeyiz. Onların yerine karar vermemeliyiz. Herkes kendi evinin içine bakmalı, temizlemeli, kimse pis olmaz o zaman. Büyük konuşmayın. Yarın öbür gün sizin başınıza bir şey gelmeyeceği ne malum?’ dedim.

Herkes sustu. Kimi unuttuğu çayını karıştırdı, kimi havaya baktı, kimi de hatırladığı bir şeyi yapmak için kalktı.