Dünya Engelliler Günü

Yazının Giriş Tarihi: 03.12.2024 08:56
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.12.2024 08:57

Bugün köşe yazımda görme engelli bir ablamızın düşüncelerine yer vermek istedim. Yazdıklarından hiçbir kelimeyi değiştirmeden sizlerle paylaşmak istedim. Bugün Dünya Engelliler Günü ve Görme Engelli bir vatandaşımızın, ‘Engellileri Sinir Eden Davranışlar’ hakkında sıraladıklarını, aslında yapılmasını istemedikleri davranışları sizlerle paylaşmak istedim.
‘Engel insanın yüreğinde olmasın’
1-Dışarıya çıkmak istediğimizde, hiç yardıma ihtiyacımız olmadığı hâlde ille bir aile ferdinin peşimize takılıp, bizi götürmek için direnmesi.
2-Sakin sakin, tıpış tıpış yolumuzda yürürken birinin kolumuza yapışıp, gideceğimiz yeri bildiğimizi söylememize rağmen ısrarla yardım etme isteği.
3-Pıt pıt pıt omuzumuza vurulup, “Ah canııımmm. Kıyamaaammmm” denmesi.
4-Otobüslerde ön koltukların gazi, yaşlı, engelli ve hamileler için ayrılmasına, bu konuda uyarı yazısı olmasına ve sözlü uyarılara rağmen insanların ya bön bön bakmaları ya da başlarını pencereden yana çevirmeleri. (Sanki hava atmak için ön koltuklarda yolculuk etmek istiyoruz. İnip binme kolaylığı ve gerektiğinde şoföre sesimizi rahat duyurabilmemiz için konmuş bir kuraldır bu.)
5- İnsanların paşaya kelle yetiştireceklermiş gibi önlerine, yanlarına, yörelerine bakmadan çılgın bir hızla yürürlerken bastonlarımıza çarparak yamultmaları ya da kırmaları ve bazı duyarsızların bizleri kırdıkları bastonlarımızla baş başa, olduğumuz yerde bırakıp, rahatlıkla yollarına devam etmeleri. Kimilerinin de çarpmanın şiddetiyle iki seksen, bir doksan yere uzanmaları.
6- “Kimin, kimsen yok mu? Neden tek başına dışarı saldılar ki seni?” sorusu.
7-Herhangi bir işi yapmak istediğimizde, bir kez olsun denememize bile izin vermeden; “Bu görmeden yapılacak iş değil” diyerek kestirilip atılması.
8-Bir işi yaparken en ufak bir hatada: “Dur ben yapıyım. Bak yine dökmüşsün” denmesi. (Sanki görenler hiçbir şey döküp, saçmıyor.)
9-Elimize para tutuşturulması.
10-Her körün mutlaka ama mutlaka müziğe yetenekli olacağına inanılması.
11-Kör deyince akla ilk gelen işlerden birinin de hafızlık olması. (Hristiyan olan arkadaşıma “Hafız” diye hitap ediliyormuş iyi mi?)
12-Artık pek çok yerde yolumuzu daha rahat bulmamız için tırtıklı çizgiler var. Bizler bastonlarımızla o çizgileri takip ederken diğer insanların hiç istiflerini bozmadan, yanlarındakilerle çene çalarak, ille de bizim çizgimizin üzerinden yürüme saygısızlığı. (O çizgiler; görmeyenlerin bastonlarıyla takip ederek, yollarını bulmalarına yardımcı olsun diye konmuş. Üzerinde yürünsün diye değil. Aklı evvelin biri kayıp, düşmüş zaten bizim tırtıkların üzerinde yürürken.)
13-Engelli araçlarına ayrılan park yerlerine önüne gelen herkesin aracını bırakması, uyarılınca da hiç hakları olmadığı halde sert tepki göstermeleri.
14-Bizlere yardım ederken sevap kazanıp, cenneti garantilemek isteyenler.
15- Engellinin duasının kayıtsız, şartsız kabul olacağı görüşü.
16-Engellinin bedduasının eninde sonunda tutacağına inanılması.
17-Engelliye cennetin garanti olduğu saçmalığı.
18- “Sizin gönül gözünüz açık” sözü. (İnsanın gönül gözünün açık olması için ille kör olması gerekiyor zahir.)
19- “Kendine kör deme” telkinleri (Ya ne diyeceğim kardeşim? Benim gerçeğim bu. Kırk yıllık kapıcıya apartman görevlisi, tezgâhtara satış elemanı, En doğal ihtiyacımız tuvalete gitmeye lavaboya gitmek denmesi yapmacıklığı gibi bir şey. İnsanlar bu tür saçmalıklara takılacaklarına birbirlerine ve dünyaya zarar verirken böyle ince düşünseler daha iyi olmaz mı?)
20-Herhangi bir toplulukta, yanımızdakinin kulağına; “Hiç mi görmüyor?” diye fısıldanması.
21-Doktora gittiğimizde rahatsızlığımızla ilgili tüm bilgilerin doktor tarafından, sanki biz yokmuşuz gibi refakatçimize anlatılması.
22-Kurum ve kuruluşların engelli çalıştırmak istememeleri.
23-Çalışan engellilere yetenek ve vasıflarına göre iş vermek yerine santrale oturtulmaları ya da hiçbir iş yaptırılmadan yalnızca maaşlarının verilmesi.
24-Yerleşim yerlerinin hiçbir şekilde biz engellilerin rahat yaşamasına uygun olmaması ve gerekli düzenlemelerin yapılması için fazla gayret sarf edilmemesi. (Oysa engelliler için yapılacak her düzenleme engelsiz vatandaşların da rahat etmesini sağlayacaktır.)
25-Amacı sorunlarımıza dikkat çekmek, insanları bilinçlendirmek olan engelliler günü ve haftasının kutlanacak bir bayram gibi algılanması.
Hepsini dikkatli okudum. Sizlerde okuyun istedim. Hayata onların düşüncelerinden de bakmak gerek. Yaşamın her anında onlara saygı duymayı ve onlarla hayatı mutlu bir şekilde paylaşmayı amaç edinmeliyiz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.