TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Doğaya Karşı Gelmek Felaketi Beraberinde Getirir

Yazının Giriş Tarihi: 19.04.2024 08:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.04.2024 08:46

Geçtiğimiz gün Dubai’nin büyük bir sel felaketi ile karşı karşıya kaldığına şahit olduk. Bu her ne kadar insanın elinde olmayan, adı üstünde doğal bir afet olsa da asıl sorumlu ve suçlusu doğaya hükmetmeye çalışan biz insanlarız…

Dubai, ihtişamı, görkemi ve gösterişi ile ünlenmiş bir memleket, öyle ki yapay yağmur yağdırdıklarına bile şahit olduk. Ancak geçtiğimiz gün orada yaşanan doğal afet bir kez daha doğa ile başa çıkılamayacağını bizlere kanıtlamış oldu.

Doğa, insanoğlunun varoluşundan bu yana üzerinde yaşadığı ve yaşamını sürdürdüğü en önemli ortamdır. Ancak, tarih boyunca insanlar doğa üzerinde hakimiyet kurmaya çalışmışlardır. Bu, tarım alanlarının genişletilmesi, su kaynaklarının kontrol altına alınması, ormanların kesilmesi gibi birçok faaliyetle kendini göstermiştir.

Ancak, bu hakimiyet arayışı, zaman zaman doğal afetlerin ve felaketlerin tetiklenmesine yol açmıştır. Özellikle, sel felaketleri, insan müdahalesinin doğaya etkilerinin en bariz örneklerindendir.

İnsanlar, su kaynaklarını yönlendirme ve kontrol altına alma amacıyla tarih boyunca birçok baraj ve gölet inşa etmişlerdir. Bu altyapı çalışmaları, tarım sulamasından enerji üretimine kadar birçok alanda fayda sağlamıştır. Ancak, bu yapılar doğal su akışını ve ekosistemleri değiştirerek çevresel dengeleri bozabilmektedir.

Özellikle, plansız ve kontrolsüz bir şekilde yapılan barajlar, sel riskini artırabilir. Barajlardan su boşaltımı, ani ve şiddetli sellerin oluşmasına neden olabilir. Ayrıca, barajların aşırı dolması durumunda sel baskınları yaşanabilir.

Ya da az önce de söz ettiğim gibi benzerlerini kendi ülkemizde de gördüğümüz ve geçtiğimiz günlerde Dubai’de meydana geldiği gibi sel felaketleri büyük çaplı tahribatlara neden olabilir.

Ormanların tahrip edilmesi de sel felaketlerine zemin hazırlayabilir. Ormanlar, yağmur sularını emerek yeraltı su kaynaklarını besler ve toprağı tutarlar. Ancak, ormansızlaşma süreci, toprağın erozyona uğramasına ve suyun hızla akmasına neden olur. Bu durum da sel riskini artırır. Ayrıca, yapılaşma ve arazi kullanımında plansızlık, doğal su yollarının tıkanmasına ve sel sularının hızla birikmesine yol açabilir.

İklim değişikliği de sel felaketlerinin sıklığını ve şiddetini artırabilir. Artan sıcaklık ve yağış rejimindeki değişiklikler, sel riskini artırabilir. Özellikle, ani ve yoğun yağışlar, sel riskini artırarak sel felaketlerinin yaşanma sıklığını artırabilir.

Sel felaketlerinin etkileri ise oldukça yıkıcıdır. Sel suları, evleri, tarım arazilerini ve altyapıyı tahrip edebilir. Can kayıplarına ve ekonomik kayıplara yol açabilir. Öte yandan, sel sularının taşıdığı kirleticiler, çevre kirliliğine ve sağlık sorunlarına neden olabilir.

Bu nedenlerle, doğa üzerindeki insan etkisi dikkatli bir şekilde yönetilmelidir. Çevresel etkiler değerlendirilerek alınacak önlemlerle sel riski minimize edilmelidir. Doğal su kaynaklarının korunması ve ekosistemlerin restore edilmesi, sel riskinin azaltılmasına yardımcı olabilir.

Bunun yanı sıra, iklim değişikliğiyle mücadele edilerek sel riskinin azaltılması için küresel çözümler üzerinde çalışılmalıdır. Bu sayede, doğal afetlerin etkileri en aza indirilebilir ve insanların doğa ile uyumlu bir şekilde yaşaması sağlanabilir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.