6 Şubat 2023 felâketinde en büyük yıkımı Hatay aldı. Medeniyetler kavşağı, inanç ve kültürde ilkler ve hoşgörünün şehri Hatay’daki yıkım stratejik önemini de ortaya çıkardı. Deprem sonrası sosyal medyada esen yalan rüzgârı, güzide şehrimizin üzerindeki plânları yine gündeme getirdi.
Hatay sınırlarının bir kamayı andırırcasına Suriye’nin böğrüne sokulması, Atatürk’ün güçlü öngörüsünün kanıtıdır. I. Dünya Savaşı sonunda İngiliz ajanı Gertrude Bell tarafından keyfi bir şekilde cetvelle çizilen Güney Sınırımız, ilerde uygulamaya konacak Büyük İsrail’in “Arz-ı Mev’ud/Vadedilen topraklar” plânının ilk haliydi. Avrupa’da II. Dünya Savaşı rüzgârları eserken, Atatürk bunu engellemek için uğraştı. Hayatına mal olsa da Hatay’ın anavatana katılmasını 15 yıl sonra sağladı. 1938 de Hatay’ın bağımsız olduğunu görerek gözü açık gitmedi. Hatay 1939’da anavatana katıldı ve kamayı andıran sınırlarıyla Akdeniz’den olabilecek bir saldırı veya güneyden sınırımıza yapılacak bir tecavüze karşı görevini başarıyla yerine getirdi.
“Dış politikamızda başka devletlerin haklarına sataşmak yoktur. Ancak hakkımızı, hayatımızı, memleketimizi, namusumuzu savunuyoruz ve savunacağız.” diyen Atatürk’ün o dönemdeki Hatay için çabalarını özce görelim. Şiirleri depremde harikalar yaratan Z kuşağına ithaf ediyorum…
BİZ VARIZ ARKANDA
Atatürk Hatay’ın ateşini yaktı Samsun’da,
Sağlığı günden güne bozuldu ardından.
Hatay her yolu deneyerek kurtulma çabasında,
Fransız mandasında “Türküm” diye çırpınmakta.
Hatay görüşmeleri tıkanınca bir ara,
Karşılaşır Atatürk bir salonda
Suriye Fevkalâde Komiseriyle Ankara’da.
“Hatay işi benim şahsi davamdır!”
Dedikten sonra, biraz şiddetli bir tavırla:
“Beni üzüyorsunuz!
Korkarım meseleyi sert yoldan halledeceğim.”
Kâzım Paşa konuşmayı çevirirken Fransızcaya,
Bir genç heyecanla fırlar ayağa:
“Atatürk! Üzülme! Biz varız arkanda!”
Önder başını çevirir sesin geldiği yana,
Herkes heyecanla soluğunu tutmakta.
Atatürk’ün müdahaleye kızdığını sanmakta,
Çünkü gence bakan gözleri şimşek çakmakta.
“Biliyorum çocuğum!
Onu bildiğim içindir ki, böyle konuşuyorum.”
Konuşmayı izleyenler başlar tezahürata,
Hepsi ayakta Atatürk ve genci alkışlamakta.
ÇETEBAŞI
1937 yılı Ocak ayı Park Oteli,
Atatürk sıkıntılıdır İstanbul’a geleli.
Marmara’ya bakan gözleri dalgın ve düşünceli
Saçlarını uçuruyor rüzgâr deli deli.
“Hava sert, soğuk alırsınız!” der ziyaretçi,
İçeri girip oturacakken birden diklendi:
“Cumhurbaşkanlığını bırakıp çete reisi olacağım!”
Bu ani karşılığa gülümseyince karşısındaki,
Gazi sıkıntılı “Ne gülüyorsun?” dedi.
“Efendim siz Türkiye’nin çete başısınız,
Bir teğmen olur Hatay’ın çete reisi.”
“Öyleyse bana böyle bir teğmen verin!”
“Emrederseniz bütün teğmenler hazırdır,
II. Ordu Komutanı İzzettin Çalışlar’dan izin alalım.”
“Ha! Doğru, Hatay’ın komşusunu unutmamalı.”
Yaverine buldurup Çalışlar Paşa’yı,
Eskişehir’e çağırtarak açıkladı çete başı plânını.
DİYET
Alman ve Fransız iki uzman doktor önerisini,
Ortada Hatay sorunu olduğundan reddetti.
Büyükelçi M. Ponsot uyarır hükûmetini,
Atatürk’ün hastalıktan için için eridiğini.
Mart ayında gelir Fransız Prof. Noel Fissenger,
3 ay boyunca 23 saati yatakta geçirmesini ister.
Suriye basını yayar “Atatürk’e inme indiğini”
Dünya kamuoyunun kimi üzüldü, kimi sevindi.
Yine bir 19 Mayıs gününde Atatürk silkindi,
Hastalığa meydan okuyarak Mersin’e gitti.
Tam bir çılgınlıktı O’nun yaptığı,
Tamamlanmamıştı kendisine tanınan üç ayı.
Geçen Cumhuriyet Bayramı’ndan bir sözü vardı,
Yemin ederek belirtmişti Hatay’ı alacağını.
Mayıs’ın sıcağında karnında asit canavarı,
Bu Mersin gösterisi son darbe olacaktı.
Askerin geçit töreni, şehrin dolaşılması
Hasta olmadığı yolunda dış basına yansıdı.
İngiliz ve Fransızlar kabul ettiler tüm koşullarını,
Güney sınırımızdaki gelişmelere kızanlar, “Suriye’de ne işimiz var?” diyenler, yalan haberlerle Hatay’daki göçü hızlandıranlar, geçmişe yukarıdaki satırlar ışığında bakarsa; ABD Genelkurmay Başkanı’nın güney sınırımızda ne aradığını anlarlar. Gün birlik olma günü… Hatay’a her konuda öncelik verilmeli…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ayten Başabaş Dirier
Hatay Kaması
6 Şubat 2023 felâketinde en büyük yıkımı Hatay aldı. Medeniyetler kavşağı, inanç ve kültürde ilkler ve hoşgörünün şehri Hatay’daki yıkım stratejik önemini de ortaya çıkardı. Deprem sonrası sosyal medyada esen yalan rüzgârı, güzide şehrimizin üzerindeki plânları yine gündeme getirdi.
Hatay sınırlarının bir kamayı andırırcasına Suriye’nin böğrüne sokulması, Atatürk’ün güçlü öngörüsünün kanıtıdır. I. Dünya Savaşı sonunda İngiliz ajanı Gertrude Bell tarafından keyfi bir şekilde cetvelle çizilen Güney Sınırımız, ilerde uygulamaya konacak Büyük İsrail’in “Arz-ı Mev’ud/Vadedilen topraklar” plânının ilk haliydi. Avrupa’da II. Dünya Savaşı rüzgârları eserken, Atatürk bunu engellemek için uğraştı. Hayatına mal olsa da Hatay’ın anavatana katılmasını 15 yıl sonra sağladı. 1938 de Hatay’ın bağımsız olduğunu görerek gözü açık gitmedi. Hatay 1939’da anavatana katıldı ve kamayı andıran sınırlarıyla Akdeniz’den olabilecek bir saldırı veya güneyden sınırımıza yapılacak bir tecavüze karşı görevini başarıyla yerine getirdi.
“Dış politikamızda başka devletlerin haklarına sataşmak yoktur. Ancak hakkımızı, hayatımızı, memleketimizi, namusumuzu savunuyoruz ve savunacağız.” diyen Atatürk’ün o dönemdeki Hatay için çabalarını özce görelim. Şiirleri depremde harikalar yaratan Z kuşağına ithaf ediyorum…
BİZ VARIZ ARKANDA
Atatürk Hatay’ın ateşini yaktı Samsun’da,
Sağlığı günden güne bozuldu ardından.
Hatay her yolu deneyerek kurtulma çabasında,
Fransız mandasında “Türküm” diye çırpınmakta.
Hatay görüşmeleri tıkanınca bir ara,
Karşılaşır Atatürk bir salonda
Suriye Fevkalâde Komiseriyle Ankara’da.
“Hatay işi benim şahsi davamdır!”
Dedikten sonra, biraz şiddetli bir tavırla:
“Beni üzüyorsunuz!
Korkarım meseleyi sert yoldan halledeceğim.”
Kâzım Paşa konuşmayı çevirirken Fransızcaya,
Bir genç heyecanla fırlar ayağa:
“Atatürk! Üzülme! Biz varız arkanda!”
Önder başını çevirir sesin geldiği yana,
Herkes heyecanla soluğunu tutmakta.
Atatürk’ün müdahaleye kızdığını sanmakta,
Çünkü gence bakan gözleri şimşek çakmakta.
“Biliyorum çocuğum!
Onu bildiğim içindir ki, böyle konuşuyorum.”
Konuşmayı izleyenler başlar tezahürata,
Hepsi ayakta Atatürk ve genci alkışlamakta.
ÇETEBAŞI
1937 yılı Ocak ayı Park Oteli,
Atatürk sıkıntılıdır İstanbul’a geleli.
Marmara’ya bakan gözleri dalgın ve düşünceli
Saçlarını uçuruyor rüzgâr deli deli.
“Hava sert, soğuk alırsınız!” der ziyaretçi,
İçeri girip oturacakken birden diklendi:
“Cumhurbaşkanlığını bırakıp çete reisi olacağım!”
Bu ani karşılığa gülümseyince karşısındaki,
Gazi sıkıntılı “Ne gülüyorsun?” dedi.
“Efendim siz Türkiye’nin çete başısınız,
Bir teğmen olur Hatay’ın çete reisi.”
“Öyleyse bana böyle bir teğmen verin!”
“Emrederseniz bütün teğmenler hazırdır,
II. Ordu Komutanı İzzettin Çalışlar’dan izin alalım.”
“Ha! Doğru, Hatay’ın komşusunu unutmamalı.”
Yaverine buldurup Çalışlar Paşa’yı,
Eskişehir’e çağırtarak açıkladı çete başı plânını.
DİYET
Alman ve Fransız iki uzman doktor önerisini,
Ortada Hatay sorunu olduğundan reddetti.
Büyükelçi M. Ponsot uyarır hükûmetini,
Atatürk’ün hastalıktan için için eridiğini.
Mart ayında gelir Fransız Prof. Noel Fissenger,
3 ay boyunca 23 saati yatakta geçirmesini ister.
Suriye basını yayar “Atatürk’e inme indiğini”
Dünya kamuoyunun kimi üzüldü, kimi sevindi.
Yine bir 19 Mayıs gününde Atatürk silkindi,
Hastalığa meydan okuyarak Mersin’e gitti.
Tam bir çılgınlıktı O’nun yaptığı,
Tamamlanmamıştı kendisine tanınan üç ayı.
Geçen Cumhuriyet Bayramı’ndan bir sözü vardı,
Yemin ederek belirtmişti Hatay’ı alacağını.
Mayıs’ın sıcağında karnında asit canavarı,
Bu Mersin gösterisi son darbe olacaktı.
Askerin geçit töreni, şehrin dolaşılması
Hasta olmadığı yolunda dış basına yansıdı.
İngiliz ve Fransızlar kabul ettiler tüm koşullarını,
Beklenen sonucu almıştı, ama canına mal olacaktı.
(A. Dirier: Cumhuriyet Destanı, s.110,95-98)
(https://www.ilksesgazetesi.com/olume-meydan-okuyus)
Güney sınırımızdaki gelişmelere kızanlar, “Suriye’de ne işimiz var?” diyenler, yalan haberlerle Hatay’daki göçü hızlandıranlar, geçmişe yukarıdaki satırlar ışığında bakarsa; ABD Genelkurmay Başkanı’nın güney sınırımızda ne aradığını anlarlar. Gün birlik olma günü… Hatay’a her konuda öncelik verilmeli…