İzmirin Bornova İlçesinde yıllardır ramazan davulculuğu geleneğini sürdürenler, tokmaklarını torunlarına miras bırakmaya hazırlanıyor. Bu vesileyle yılların geleneğini de yaşatmak istiyorlar
Haber Giriş Tarihi: 20.05.2018 10:30
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
İzmirin Bornova İlçesinde yaklaşık 50 yıldır ramazan ayını şenlendiren davulcular, mesleği bırakacakları torunlarıyla çıktıkları sokaklarda geleneği yaşatmaya çabalıyor. 11 ayın sultanı Ramazanın sembolleri arasında yer alan davulcular, sokakları arşınlayarak vatandaşları sahura kaldırmaya devam ediyor. Bornova İlçesinde iftardan sonra Tarihi Çiftçiler Kahvehanesinde buluşan davulcular, son hazırlıklarını yapıyor. Çoğu yaşlılardan oluşan davulcular, bu geleneği torunlarına bırakmak istiyor.
BAHŞİŞİN ÖNEMİ YOK
Davulculuk geleneğini yaşatmak isteyen 57 yaşındaki Bülent Orakçı da yanına 20 yaşındaki torunu Ahmet Uyguneri alarak ramazan manilerini öğretiyor. Ramazan davulculuğuna 7 yaşında başladığını, 50 yıldır her ramazanda sahur vaktini davul çalarak ve mani söyleyerek geçirdiğini anlatan Orakçı, her gece davulu sırtına asıp 2 saat durmadan çalmanın kolay bir iş olmadığını söyledi. Orakçı, şöyle konuştu: Teknoloji aldı başını gidiyor. Saatler, telefonlar var aslında, davula gerek yok. Ama davulcu, bir insanın evine gidip, Ben ramazan davulcusuyum, hayırlı ramazanlar demedikten sonra o lezzeti almak mümkün olmuyor. Biz bunun çabasındayız. Aldığımız bahşişin çok önemi yok. Amacımız paradan çok geleneği yaşatmak. Bahşiş verip vermemeleri önemli değil, inanın hoş davranmaları bahşişten daha değerli bizim için. Gece uykunu bölüp mahallelerde sokak sokak 2 saat durmadan çalmak her baba yiğidin harcı değil.
Vatandaşlardan ramazan davulcularına iyi davranmalarını isteyen Orakçı, şöyle devam etti: Davulumuz patladığı zaman, yağmur yağdığında falan bir iki gün çıkmasak ertesi gün vatandaş, niye çıkmadınız, duymadık sizi diyor. Bir de istemeyenler var ama o kadar azınlık ki... Ramazan davulcuları gerçekten özveriyle bu ananeyi yürütmeye çalışıyorlar, onlara hoş davranılsın. Kapılarına geldiklerinde ters davranmasınlar. Müzik merakının dedesinden geldiğini kaydeden torun Ahmet Uyguner de, Biz buraya kadar geldiysek dedelerimizin sayesinde geldik. Dedelerimizden bize, bizden torunlarımıza böyle böyle geleneksel olarak gidecek diye düşünüyoruz dedi.
TOKMAĞINI TORUNUNA DEVRETTİ
60 yaşındaki davulcu Ergül Esmerin 25 yaşındaki torunu Kemal Atam ise dedesi istememesine rağmen zorla peşine takılarak davul çalmayı öğrendiğini, şimdi ondan devraldığı mahallede bu geleneği sürdürdüğünü dile getirdi.
Dede Ergül Esmer ise eski ramazanlara özlem duyduğunu belirterek, şunları kaydetti: Eski ramazanlarla şimdikiler arasında çok fark var. İnsanlar eskiden sıcaktı şimdi ise soğuk. Hiç gelenek ve göreneklerimize bağlı durmuyorlar. Eskiden babalarımızla mahalle aralarında davula çıktığımızda davullarımıza havlular takılırdı. Biz öyle gördük. Daha şenlikli ve güzeldi. Şimdi binalara dahi giremiyoruz. AA/İZMİR
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İzmirin Bornova İlçesinde yıllardır ramazan davulculuğu geleneğini sürdürenler, tokmaklarını torunlarına miras bırakmaya hazırlanıyor. Bu vesileyle yılların geleneğini de yaşatmak istiyorlar
İzmirin Bornova İlçesinde yaklaşık 50 yıldır ramazan ayını şenlendiren davulcular, mesleği bırakacakları torunlarıyla çıktıkları sokaklarda geleneği yaşatmaya çabalıyor. 11 ayın sultanı Ramazanın sembolleri arasında yer alan davulcular, sokakları arşınlayarak vatandaşları sahura kaldırmaya devam ediyor. Bornova İlçesinde iftardan sonra Tarihi Çiftçiler Kahvehanesinde buluşan davulcular, son hazırlıklarını yapıyor. Çoğu yaşlılardan oluşan davulcular, bu geleneği torunlarına bırakmak istiyor.
BAHŞİŞİN ÖNEMİ YOK
Davulculuk geleneğini yaşatmak isteyen 57 yaşındaki Bülent Orakçı da yanına 20 yaşındaki torunu Ahmet Uyguneri alarak ramazan manilerini öğretiyor. Ramazan davulculuğuna 7 yaşında başladığını, 50 yıldır her ramazanda sahur vaktini davul çalarak ve mani söyleyerek geçirdiğini anlatan Orakçı, her gece davulu sırtına asıp 2 saat durmadan çalmanın kolay bir iş olmadığını söyledi. Orakçı, şöyle konuştu: Teknoloji aldı başını gidiyor. Saatler, telefonlar var aslında, davula gerek yok. Ama davulcu, bir insanın evine gidip, Ben ramazan davulcusuyum, hayırlı ramazanlar demedikten sonra o lezzeti almak mümkün olmuyor. Biz bunun çabasındayız. Aldığımız bahşişin çok önemi yok. Amacımız paradan çok geleneği yaşatmak. Bahşiş verip vermemeleri önemli değil, inanın hoş davranmaları bahşişten daha değerli bizim için. Gece uykunu bölüp mahallelerde sokak sokak 2 saat durmadan çalmak her baba yiğidin harcı değil.
Vatandaşlardan ramazan davulcularına iyi davranmalarını isteyen Orakçı, şöyle devam etti: Davulumuz patladığı zaman, yağmur yağdığında falan bir iki gün çıkmasak ertesi gün vatandaş, niye çıkmadınız, duymadık sizi diyor. Bir de istemeyenler var ama o kadar azınlık ki... Ramazan davulcuları gerçekten özveriyle bu ananeyi yürütmeye çalışıyorlar, onlara hoş davranılsın. Kapılarına geldiklerinde ters davranmasınlar. Müzik merakının dedesinden geldiğini kaydeden torun Ahmet Uyguner de, Biz buraya kadar geldiysek dedelerimizin sayesinde geldik. Dedelerimizden bize, bizden torunlarımıza böyle böyle geleneksel olarak gidecek diye düşünüyoruz dedi.
TOKMAĞINI TORUNUNA DEVRETTİ
60 yaşındaki davulcu Ergül Esmerin 25 yaşındaki torunu Kemal Atam ise dedesi istememesine rağmen zorla peşine takılarak davul çalmayı öğrendiğini, şimdi ondan devraldığı mahallede bu geleneği sürdürdüğünü dile getirdi.
Dede Ergül Esmer ise eski ramazanlara özlem duyduğunu belirterek, şunları kaydetti: Eski ramazanlarla şimdikiler arasında çok fark var. İnsanlar eskiden sıcaktı şimdi ise soğuk. Hiç gelenek ve göreneklerimize bağlı durmuyorlar. Eskiden babalarımızla mahalle aralarında davula çıktığımızda davullarımıza havlular takılırdı. Biz öyle gördük. Daha şenlikli ve güzeldi. Şimdi binalara dahi giremiyoruz. AA/İZMİR
Son Girilen Haberler
Müge Anlı Nuran Şahin olayı ne? İki komşunun sır kaybı: Kıskançlık cinayeti mi? Müge Anlı'nın ortaya çıkardığı otel kaydı şaşırttı!
Antalya'da yaşayan Nuran Şahin, 17 Nisan'da evinden hastaneye gitmek üzere ayrıldıktan sonra geri dönmedi. Annesinin kaybolmasından sonra 2 gün geçtikten sonra, komşuları Fetullah Kaya'nın da ortadan kaybolduğunu belirten Sinem Şahin, Müge Anlı'nın kapısını çaldı. Peki, Müge Anlı Nuran Şahin olayı ne? Bu kayboluşun ardındaki sır perdesi çözülecek mi? İşte Müge Anlı'nın ortaya çıkardığı otel kaydı ve daha fazlası haberimizde…
İzmir haber: Çeşme açıklarında 73 düzensiz göçmen kurtarıldı
İzmir'in Çeşme ilçesi açıklarında Yunanistan unsurlarınca Türk kara sularına itilen 4'ü çocuk 73 düzensiz göçmen kurtarıldı.
İzmir'de Uluslararası Turan Film Festivali başladı
Festivalin açılışında sanatçılar Hülya Koçyiğit ve Sinan Akçıl öğrencilerle buluştu, Koçyiğit'e "Yaşam Boyu Onur Ödülü" verildi