Ruhunuzu doyuramıyor musunuz? Duygusal açlıkla yüzleşin

Teknoloji ve sosyal medyanın hayatımızla bu denli iç içe olması çeşitli sorunlar doğuruyor. Bunlardan en mühim olanı sosyal medyada dayatılan ‘ideal bedenler algısı’ olabilir. Sosyal medyaya göz attığınızda, herkes çok güzel, herkes çok fit ve herkes çok güzel vücutlara sahip… Bu gördüklerimiz gerçeklik algımızla oynuyor ve bir noktadan sonra kendimizi bu kişilerle kıyaslamamıza neden oluyor.

Bu kıyaslama durumunun ilerleyen boyutları ise bazı kişileri tetikleyerek yeme bozukluğu yaşamalarına neden oluyor. İnternette görülen ve herkes tarafından ‘ideal’ olarak kabul edilen standartlara uymadığını düşünen kişiler kendilerini bu standartlara uydurmak için uğraşmaya başlıyor. Toplum tarafından kabul görmek ve ideal olana sahip olmak için, yetersiz besleniyor, kendilerini aç bırakıyor ve daha ciddi bir boyuta ulaştığında kendilerini kusturabiliyorlar.

Yeme bozukluğu bazı kişilerde duygusal açlık olarak da kendisini gösterebiliyor. Tetiklenen kişiler, açlık duygusu hissetmedikleri ve fizyolojik olarak yemek yemeye ihtiyaç duymadıkları halde yemek yeme isteğine karşı koyamıyorlar. Psikolojik bir durum halini alan duygusal açlık durumunda, çoğu zaman bastırılmak istenen şey açlık duygusundan ziyade halı altına süpürülmüş duygular ve kaygılar oluyor. Bu nedenle duygusal açlık, kişilerde aşırı kilo problemine neden olabiliyor. Duygusal açlığın ne olduğuna biraz daha değinmek gerekirse…

DUYGUSAL AÇLIK NEDİR?

Duygusal açlık, fiziksel açlıktan farklı olarak, kişinin aslında aç olmadığı halde, duygusal dürtülerini bastırmak için yemek yeme isteği duymasıdır. Bu durum, stres, üzüntü, yalnızlık, sıkıntı, öfke veya diğer duygusal durumlarla başa çıkma mekanizması olarak ortaya çıkabilir. Duygusal açlık, kişinin bir tür rahatlama ya da geçici bir mutluluk arayışı içinde olması nedeniyle kendini gösterir ve bu kişiler çoğunlukla sağlıksız yiyecekleri tüketme eğilimi gösterirler.

Duygusal açlığa sahip olan kişiler, yemek yediklerini çevrelerindeki insanlardan gizlerler. Çünkü yemek yediklerinde olduğu kadar, bir başkasının yemek yediğini görmesi de duygusal açlık yaşayan kişilere kendisini kötü hissettirir.

DUYGUSAL AÇLIK BELİRTİLERİ NELERDİR?

Duygusal açlık, kendisini birkaç şekilde gösterebilir. İşte duygusal açlık belirtileri…

Ani ve Yoğun Yeme İsteği:

Duygusal açlık genellikle aniden ortaya çıkar ve kişinin belirli bir yiyecek türüne (genellikle tatlı veya yüksek kalorili gıdalar) karşı yoğun bir istek duymasına neden olur.

Belirli Duygusal Durumlarla İlişkili Olması:

Duygusal açlık yaşayan kişiler genellikle stresli, üzgün, yalnız veya sıkılmış hissettiğinde ilk yaptıkları şey yemek yemek olur.

Fiziksel Açlıktan Farklı:

Duygusal açlık belirtileri, çoğunlukla fiziksel açlık belirtilerinden farklılık gösterir. Fiziksel açlık yavaş yavaş ortaya çıkar ve midenin guruldaması gibi belirtilerle kendini gösterirken, duygusal açlık ise ani ve acil bir ihtiyaç gibi kendisini hissettirir.

Yeme Sonrasında Suçluluk Duygusu:

Duygusal açlık nedeniyle yemek yiyen kişiler, yedikten sonra genellikle suçluluk, pişmanlık veya utanç duygusu hissederler çünkü kişiler gerçekten aç olmadığı halde yemek yediğinin farkındadır.

Tatmin Edilmeyen Duygusal İhtiyaçlar:

Duygusal açlık, aslında başka bir ihtiyacın (sevgi, ilgi, rahatlama gibi) tatmin edilmediği durumlarda ortaya çıkar. Bu nedenle duygusal açlığın tedavisi noktasında ilk olarak, kişiyi duygusal açlığa iten dürtünün temelde ne olduğunu tespit etmek ve bunu çözmeye başlamak gerekir.