Urla’nın coğrafi işaretli ürünü sahipsiz: “Sakız enginarının son temsilcileriyiz”
Urla’nın coğrafi işaretli ürünü sahipsiz: “Sakız enginarının son temsilcileriyiz”
Gençlerin tarımdan uzaklaşmasıyla birçok ürünün geleceği belirsiz kalırken, Urla’nın coğrafi işaretli değeri sakız enginarı da aynı kaderi yaşıyor. Üretici Şengezer, “Enginarın son üreticileri biziz” dedi
Haber Giriş Tarihi: 07.09.2022 05:31
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Urla’nın bereketli topraklarında yetişen sakız enginarı, kalitesi ve tadıyla Türkiye’nin dört bir yanından siparişler almaya devam ederken, 48 yıllık üretici 63 yaşındaki Sadık Şengezer; kimyasal tozlarla kavanozlara konan ve halk sağlığını ciddi şekilde tehdit eden fırsatçılar konusunda tüketicileri uyardı. Urla’da coğrafi işaretli, ata tohumundan sakız enginarı ürettiklerini belirten Şengezer, mart ayında meydana gelen don olayından birkaç gün önce ürünlere çuval geçirerek önlem aldıklarını ve bu sayede ürünlerinin yüzde 80’ini kurtarabildiklerini ifade etti. Gençlerin tarımdan uzaklaştığını anımsatan Şengezer, sakız enginarı üretiminde son nesil olduklarının da altını çizdi.
TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINA GÖDERİYORUZ
Ata tohumundan enginar ürettiklerini söyleyen Yücel Şengezer, “Urla’nın Özbek köyünde 48 yıldır sakız enginarı üretiyoruz. Geçim kaynağımız enginar. Enginar üretimi hastalık gibidir, üreticinin içine işlendi mi ondan ayrılamazsınız. Hiçbir ürüne benzemez enginar.Dedelerimden gelen ata tohumunu ekerek hakiki sakız enginarı üretiyorum, üretmeye de devam edeceğim. Enginarımızı Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyoruz. Alıcılarımız her yerde var. Hem taze hem de vakumlayıp satıyoruz” dedi.
ENGİNARIMIZ ÜRETİCİSİZ KALABİLİR
Sakız enginarının Urla’da coğrafi işaretli bir ürün olduğunu hatırlatan Şengezer, gençlerin tarımdan uzaklaşmasıyla enginarın da diğer birçok ürün gibi üreticisiz kalabileceğine işaret etti. Şengezer, “Enginarımız coğrafi işaretli bir ürün. Ürettiğimiz enginarın hakiki enginar olmasının en büyük sebebi atalarımızdan gelen tohumlardan elde etmemiz. Bizim bölgemize ve coğrafyamıza ait. Coğrafi işaretli olarak tescillendiği için bahçemizde enginardan başka bir ürün yetiştirmiyoruz. Sadece sakız enginarı üretiyoruz. Biz sakız enginarı üreticileri olarak son nesiliz diyebilirim. İki tane evladım var, ikisi de mühendis kesinlikle tarlaya girmiyorlar. Son nesil biziz. Böyle devam ederse enginarımız üreticisiz kalabilir. Torunlarımıza bırakmamız gereken bir miras ama maalesef gençler bu işi yapmıyor. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Halkımız çok bilinçsiz, eğitimsiz, eğitim düzeyi düşük, geleceği düşünemiyor. Yarın biz bu kadar değerli olan coğrafyamıza özgü enginarımızı üretmezsek, kaybolup yok olursa ne yaparız? Yaşadığımız salgın döneminde kapılar kapandığında bize hangi ülke ürün verir?” değerlendirmesinde bulundu.
HALK SAĞLIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ
Enginarın üretim aşamasının her evresinde halk sağlığını düşünerek hareket ettiklerini ve buna göre üretim yaptıklarını dile getiren Şengezer, üç kuruş kazanmak için bazı üreticilerin kimyasal madde kullanarak, halk sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini söyledi. Şengezer, “Kimyasaldan uzak halk sağlığını düşünerek sadece limonla soyum yapıyoruz. Enginar konservelerini de limonla yapıyoruz. Halk sağlığını düşünemeyen üreticiler limon kullanmazlar, kimyasal kullanırlar. Bunun mücadelesini de yapıyoruz. Halkımızı devamlı bu konuda bilinçlendiriyoruz. Sadece kendi ekonomisini düşünerek, masraf etmeyeceğim, üç kuruş fazla para kazanacağım diye kimyasal toz atıyorlar. O kimyasal tuz da kanser yapıyor. Bunu söylerken bile tüylerim diken diken oluyor, nasıl yapıyorlar anlamıyorum” diye konuştu.
VERİM DÜŞTÜ, FİYAT ARTTI
Sene başında yaşanan don ve hava olayları yüzünden çeşitli badireler atlattıklarını dile getiren Şengezer, “Bu sene verim diğer yıllara göre düşük. Hava şartlarından dolayı badireler atlattık. Biz tarlamızdaki enginarları don olmadan önce üzerlerine çuval geçirerek yüzde 80 kurtardık ama genel anlamda Urla’da bu yıl rekolte düşük. Verim düşük olduğu için bu durum tüketiciye de yansıdı. Girdi maliyetleri arttı, rekolte düşük. Geçen yıl 6 liraya sattığımız ürünü bu yıl 8-10 liraya satıyoruz” şeklinde konuştu.
PARA KAZANIYORUZ
Enginar üreticisi olarak sağlıklı ve kaliteli ürünler ortaya çıkardıkları için insanların kendilerini tercih ettiğini de sözlerine ekleyen Şengezer, bu sayede para kazandıklarını belirtti. Şengezer, “Biz sağlıklı ve kaliteli üretim yaptığımız için para kazanıyoruz. Enginarın her şeyinden yararlanıyoruz. Enginar turşusu, enginar çayı gibi aklınıza gelebilecek her şeyi yapıyoruz, enginarın her şeyini değerlendiriyoruz. Zaten bizim enginarları yiyen başka enginar yemiyor” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gençlerin tarımdan uzaklaşmasıyla birçok ürünün geleceği belirsiz kalırken, Urla’nın coğrafi işaretli değeri sakız enginarı da aynı kaderi yaşıyor. Üretici Şengezer, “Enginarın son üreticileri biziz” dedi
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Urla’nın bereketli topraklarında yetişen sakız enginarı, kalitesi ve tadıyla Türkiye’nin dört bir yanından siparişler almaya devam ederken, 48 yıllık üretici 63 yaşındaki Sadık Şengezer; kimyasal tozlarla kavanozlara konan ve halk sağlığını ciddi şekilde tehdit eden fırsatçılar konusunda tüketicileri uyardı. Urla’da coğrafi işaretli, ata tohumundan sakız enginarı ürettiklerini belirten Şengezer, mart ayında meydana gelen don olayından birkaç gün önce ürünlere çuval geçirerek önlem aldıklarını ve bu sayede ürünlerinin yüzde 80’ini kurtarabildiklerini ifade etti. Gençlerin tarımdan uzaklaştığını anımsatan Şengezer, sakız enginarı üretiminde son nesil olduklarının da altını çizdi.
TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINA GÖDERİYORUZ
Ata tohumundan enginar ürettiklerini söyleyen Yücel Şengezer, “Urla’nın Özbek köyünde 48 yıldır sakız enginarı üretiyoruz. Geçim kaynağımız enginar. Enginar üretimi hastalık gibidir, üreticinin içine işlendi mi ondan ayrılamazsınız. Hiçbir ürüne benzemez enginar.Dedelerimden gelen ata tohumunu ekerek hakiki sakız enginarı üretiyorum, üretmeye de devam edeceğim. Enginarımızı Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyoruz. Alıcılarımız her yerde var. Hem taze hem de vakumlayıp satıyoruz” dedi.
ENGİNARIMIZ ÜRETİCİSİZ KALABİLİR
Sakız enginarının Urla’da coğrafi işaretli bir ürün olduğunu hatırlatan Şengezer, gençlerin tarımdan uzaklaşmasıyla enginarın da diğer birçok ürün gibi üreticisiz kalabileceğine işaret etti. Şengezer, “Enginarımız coğrafi işaretli bir ürün. Ürettiğimiz enginarın hakiki enginar olmasının en büyük sebebi atalarımızdan gelen tohumlardan elde etmemiz. Bizim bölgemize ve coğrafyamıza ait. Coğrafi işaretli olarak tescillendiği için bahçemizde enginardan başka bir ürün yetiştirmiyoruz. Sadece sakız enginarı üretiyoruz. Biz sakız enginarı üreticileri olarak son nesiliz diyebilirim. İki tane evladım var, ikisi de mühendis kesinlikle tarlaya girmiyorlar. Son nesil biziz. Böyle devam ederse enginarımız üreticisiz kalabilir. Torunlarımıza bırakmamız gereken bir miras ama maalesef gençler bu işi yapmıyor. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Halkımız çok bilinçsiz, eğitimsiz, eğitim düzeyi düşük, geleceği düşünemiyor. Yarın biz bu kadar değerli olan coğrafyamıza özgü enginarımızı üretmezsek, kaybolup yok olursa ne yaparız? Yaşadığımız salgın döneminde kapılar kapandığında bize hangi ülke ürün verir?” değerlendirmesinde bulundu.
HALK SAĞLIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ
Enginarın üretim aşamasının her evresinde halk sağlığını düşünerek hareket ettiklerini ve buna göre üretim yaptıklarını dile getiren Şengezer, üç kuruş kazanmak için bazı üreticilerin kimyasal madde kullanarak, halk sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini söyledi. Şengezer, “Kimyasaldan uzak halk sağlığını düşünerek sadece limonla soyum yapıyoruz. Enginar konservelerini de limonla yapıyoruz. Halk sağlığını düşünemeyen üreticiler limon kullanmazlar, kimyasal kullanırlar. Bunun mücadelesini de yapıyoruz. Halkımızı devamlı bu konuda bilinçlendiriyoruz. Sadece kendi ekonomisini düşünerek, masraf etmeyeceğim, üç kuruş fazla para kazanacağım diye kimyasal toz atıyorlar. O kimyasal tuz da kanser yapıyor. Bunu söylerken bile tüylerim diken diken oluyor, nasıl yapıyorlar anlamıyorum” diye konuştu.
VERİM DÜŞTÜ, FİYAT ARTTI
Sene başında yaşanan don ve hava olayları yüzünden çeşitli badireler atlattıklarını dile getiren Şengezer, “Bu sene verim diğer yıllara göre düşük. Hava şartlarından dolayı badireler atlattık. Biz tarlamızdaki enginarları don olmadan önce üzerlerine çuval geçirerek yüzde 80 kurtardık ama genel anlamda Urla’da bu yıl rekolte düşük. Verim düşük olduğu için bu durum tüketiciye de yansıdı. Girdi maliyetleri arttı, rekolte düşük. Geçen yıl 6 liraya sattığımız ürünü bu yıl 8-10 liraya satıyoruz” şeklinde konuştu.
PARA KAZANIYORUZ
Enginar üreticisi olarak sağlıklı ve kaliteli ürünler ortaya çıkardıkları için insanların kendilerini tercih ettiğini de sözlerine ekleyen Şengezer, bu sayede para kazandıklarını belirtti. Şengezer, “Biz sağlıklı ve kaliteli üretim yaptığımız için para kazanıyoruz. Enginarın her şeyinden yararlanıyoruz. Enginar turşusu, enginar çayı gibi aklınıza gelebilecek her şeyi yapıyoruz, enginarın her şeyini değerlendiriyoruz. Zaten bizim enginarları yiyen başka enginar yemiyor” dedi.
Son Girilen Haberler
DEÜ 6 proje ile Türkiye’nin zirvesinde yer aldı
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak kazanan projeler belli oldu. Türkiye’nin saygın yükseköğretim kurumlarından birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), 6 proje desteği ile Türkiye birincisi olarak önemli bir başarı elde etti
TED Aliağa Koleji'nde işten çıkarma: Sendika ve veliler birlikte mücadele ediyor
İzmir'in Aliağa ilçesinde bulunan TED İzmir Aliağa Koleji'nde, kurumun maaş politikasına karşı tepkiler artıyor. Yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı nedeniyle hasta olan 22 öğretmenden biri, okul yönetimi tarafından işten çıkarıldı. Öğretmenin raporunun "Fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirilen bu karar, sendika ve velilerin tepkisini çekti
Kadro revizyonu devam ediyor: Tugay’dan iki yeni atama
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın kadro revizyonu çalışmaları devam ederken İZELMAN A.Ş. ve İZTARIM A.Ş.’ye yeni genel müdürler atandı.