Ben aslında milli duyguları çok güçlü bir insan değilim fakat TCG Anadolu gemisinin bende bıraktığı etkileri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Gemiye binmeden önce kalabalıklar arasında beklerken aklımdan Nazım Hikmet'in bazı dizeleri geçti...

"...Bu dünya öküzün boynuzunda değil,

bu dünya ellerinizin üstünde duruyor.

ve insanlar,

ah, benim insanlarım,

yalanla besliyorlar sizi,

halbuki açsınız,

etle, ekmekle beslenmeye muhtaçsınız.

Ve beyaz bir sofrada bir kere bile yemek yemeden doyasıya,

göçüp gidersiniz bu her dalı yemiş dolu dünyadan.

İnsanlar, ah benim insanlarım,

hele Asyadakiler, Afrikadakiler,

Yakın Doğu, Orta Doğu, Pasifik Adaları

ve benim memleketlilerim,

yani bütün insanların yüzde yetmişinden çoğu,

elleriniz gibi ihtiyar ve dalgınsınız,

elleriniz gibi meraklı, hayran ve gençsiniz..."

3 Mayıs tarihinden bu yana İzmir Alsancak Limanı'nda yerini alan ve ziyaretçilerini bekleyen Dünyanın ilk Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) TCG Anadolu insanın gözlerini kamaştıran devasa bir büyüklüğe sahip.

Ben bir asker olsaydım ve bu gemide görev alsaydım kesinlikle içeride bulunan tüm askeri malzemeleri kullanmak isterdim. Böyle güçlü ve donanımlı bir geminin yüzde 70'inin Türkiye tarafından yapılmış olması insanda gerçekten milli duyguların gün yüzüne çıkmasına sebep oluyor. Güler yüzlü TSK personelinin her adımda yanınızda olması ve sorduğunuz sorulara hiç sıkılmadan cevap vermesi de gemiyi merakla gezmenize bir kez daha olanak sağlıyor.

İçeride fotoğraf çekmek teknik görsellerin sızdırılmaması sebebiyle yasak olmakla birlikte güverte ve helikopter uçuş alanlarında istediğiniz kadar gezip bilgi alarak fotoğraf çekebilirsiniz. Tabii öncelikle o olanlara ulaşmak için çok dik merdivenlerden 5 kat yukarı çıkmanız gerekiyor.

Uçuş güvertesinde, Bayraktar TB3, Bayraktar Kızıl Elma ve diğer araçları yakından görmek, dokunmak ve içine girebilmek heyecan verici duygular yaşamanıza sebep oluyor. Fakat asıl merak ettiğim göremediğimiz alanlar oldu. Örneğin Bin 200 askeri personelin bulunduğu TCG Anadolu’da, 30 yataklı hastane ve 2 ameliyathane yer aldığı bilgisi mevcut ancak bu alanlar ziyarete kapalı. Askerlerin ve personellerin kalacak olduğu kamaralar da benim için ayrı bir merak konusu oldu.

Geminin tasarımının İspanyol donanmasına ait olduğu söylenmesi ise tek hayal kırklığı yaşadığım nokta oldu. Ülkemizde bu tasarımı ve daha iyisini yapacak bir mühendis, tasarımcı ya da mimar yok mu bunu da merak ettim. Fakat her ne koşulda olursa olsun böyle bir gemiyi ziyaret etmekten ben de mutluluk ve gurur duydum.

Siyaset üstü olduğunu düşündüğüm bu milli değerin günlerdir orada olması ve hala İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından ziyaret edilmemiş olması da İzmir adına büyük bir ayıp teşkil ediyor. Kimse gemiyi ziyaret etmesinden ötürü hükümet yanlısı olmaz ya da bu durum zaten siyaset ile ilişkilendirilemez. Başkan Soyer'in en kısa zamanda gemiyi ziyaret etmesini ve gemiyle ilgili görüşlerini de merakla bekliyorum.