CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Dayatmacı bir kültürü değil, uzlaşmacı bir kültürü benimseyen, kavgayı değil, barışı önemseyen bir cumhurbaşkanı adayından yana tavır alınmasını yürekten isterim dedi
Haber Giriş Tarihi: 22.06.2014 07:52
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Kılıçdaroğlu, Diyarbakır Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) tarafından bir otelde düzenlenen 2. Tigris Diyalogları Toplantısında, çözüm süreci konusunda ne düşündüklerini anlatmak için Diyarbakır'a geldiğini belirtti. Geçmişe yönelik CHP'ye yönelik eleştiriler bulunduğunu, bunu saygıyla karşıladıklarını, sorunları çözmek zorunda olduklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, yeni bir sürecin içinde olduklarını bildirdi. Masum insanların öldürüldüğü, acımasız bir savaşın yaşandığı bir sürecin içerisinde olduklarını, Ortadoğu coğrafyasında kan akmasının içlerini yaktığını dile getiren Kılıçdaroğlu, akrabalarının bulunduğu bir bölgede kan akmasını istemediklerini anlattı.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Kan akmasın diye ellerinden gelen her türlü çabayı gösterdiklerin, süreç içerisinde ağustos ayında Cumhurbaşkanı seçiminin olacağını anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Dayatmacı bir kültürü değil, uzlaşmacı bir kültürü benimseyen, kavgayı değil, barışı önemseyen bir cumhurbaşkanı adayından yana tavır alınmasını yürekten isterim. Bu ülke kavgadan, dayatmadan, elinde sopayla toplumu dizayndan çok çekti. Bırakalım bilgili, birikimli, düzgün, herkesi kucaklayan, güzel bir dil kullanan, sevgiden, barıştan yana olan birisini cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtalım. Bu toplumun birlikteliği açısından çok önemli. Bunu yapabilirsek, ülkede barışın yolunu kesinlikte açacağız, kavgayı sonlandıracağız. Toplum bir barış iradesini, uzlaşma iradesini göstersin, geniş ve büyük bir toplumsal iradeyi bir şekliyle ortaya koymak zorundayız. Kılıçdaroğlu, içeride ve bölgede gerilimden beslenen bir siyaset anlayışının bulunduğunu belirterek, demokrasinin uzlaşma rejimi olduğunu aktardı.
DİLİNDE ÇÖZÜM VARSA
Kavgadan yana politikayı yaşamı boyunca desteklemediğini, barış ve uzlaşmadan yana olduğunu, bunların demokrasiyi güçlendireceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Ülkeyi yöneten kişi hem barıştan söz edip hem de elinde kılıç taşırsa olmaz. Dilinde çözüm, elinde kılıç. Dilinde çözüm varsa elinde kılıç olmaması lazım. Barış ve huzurdan yana bir tavır sergilemek zorundayız. Ortadoğu kan gölü. Bir ülkenin başbakanı IŞİD yetkilileri açıkça insanları rehin alırken sessiz kalıyorsa sessiz kalmasını topluma öğütlüyorsa basında yer almasın diye yargı kararı çıkarıyorsa hepimizin oturup düşünmesi lazım. Tırlarla silahlar nereye gidiyor, düşünmeniz lazım. Adımın Kemal olduğunu bildiğim kadar o tırlarla Suriye'ye, diğer bölgelere de silah gittiğini biliyorum. O silahlar şimdi döndü bizim insanımıza karşı. Ortadoğu kan gölünü dönüyor."
ÇÖZÜM SÜRECİ
Bir süreç yaşadıklarını, insanlar ölmüyor diye seslerin çıkarılmamasına yönelik bir algının olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, bunun doğru olmadığını aktardı. Hiç kimsenin burnunun kanamasını istemediğini, ülkede insanların birinci sınıf demokrasiye layık olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "Yargıyı kontrol eden ya da kontrol etmeye çalışan, yasamayı arka bahçesi haline getiren, havuz medyası oluşturan bir anlayışın ülkeye demokrasiyi getirmeyeceğini sizin de bilmenizi isterim. Kendisi demokrat olmayan bir insan ülkeye demokrasiyi mi getirir? Sürecin başarısını demokrasiyi içine sindirmeyen bir insana bağlamışız. Ne konuşuluyor? Kimse bilmiyor. CHP neden bu konuda çalışmıyor diye bize soruyorsunuz. Bizim sözlerimiz bu bölgede de yeteri kadar yankı bulmadı. Üzüldüğümüz nokta budur. Bizi hala 1930, 1940'ların CHPsi gibi görmeyin. Dünya, insanlar ve kurumlar değişiyor, biz de değişiyoruz. Yeni şeyler söylüyoruz. Demokrasi ve özgürlüğü savunuyoruz. Biz birbirimizi anlamıyoruz, bizim söylemimize bölgede kulaklar kapatılıyor. Eski CHP değiliz." (AA/DİYARBAKIR)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Dayatmacı bir kültürü değil, uzlaşmacı bir kültürü benimseyen, kavgayı değil, barışı önemseyen bir cumhurbaşkanı adayından yana tavır alınmasını yürekten isterim dedi
Kılıçdaroğlu, Diyarbakır Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) tarafından bir otelde düzenlenen 2. Tigris Diyalogları Toplantısında, çözüm süreci konusunda ne düşündüklerini anlatmak için Diyarbakır'a geldiğini belirtti. Geçmişe yönelik CHP'ye yönelik eleştiriler bulunduğunu, bunu saygıyla karşıladıklarını, sorunları çözmek zorunda olduklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, yeni bir sürecin içinde olduklarını bildirdi. Masum insanların öldürüldüğü, acımasız bir savaşın yaşandığı bir sürecin içerisinde olduklarını, Ortadoğu coğrafyasında kan akmasının içlerini yaktığını dile getiren Kılıçdaroğlu, akrabalarının bulunduğu bir bölgede kan akmasını istemediklerini anlattı.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Kan akmasın diye ellerinden gelen her türlü çabayı gösterdiklerin, süreç içerisinde ağustos ayında Cumhurbaşkanı seçiminin olacağını anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Dayatmacı bir kültürü değil, uzlaşmacı bir kültürü benimseyen, kavgayı değil, barışı önemseyen bir cumhurbaşkanı adayından yana tavır alınmasını yürekten isterim. Bu ülke kavgadan, dayatmadan, elinde sopayla toplumu dizayndan çok çekti. Bırakalım bilgili, birikimli, düzgün, herkesi kucaklayan, güzel bir dil kullanan, sevgiden, barıştan yana olan birisini cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtalım. Bu toplumun birlikteliği açısından çok önemli. Bunu yapabilirsek, ülkede barışın yolunu kesinlikte açacağız, kavgayı sonlandıracağız. Toplum bir barış iradesini, uzlaşma iradesini göstersin, geniş ve büyük bir toplumsal iradeyi bir şekliyle ortaya koymak zorundayız. Kılıçdaroğlu, içeride ve bölgede gerilimden beslenen bir siyaset anlayışının bulunduğunu belirterek, demokrasinin uzlaşma rejimi olduğunu aktardı.
DİLİNDE ÇÖZÜM VARSA
Kavgadan yana politikayı yaşamı boyunca desteklemediğini, barış ve uzlaşmadan yana olduğunu, bunların demokrasiyi güçlendireceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Ülkeyi yöneten kişi hem barıştan söz edip hem de elinde kılıç taşırsa olmaz. Dilinde çözüm, elinde kılıç. Dilinde çözüm varsa elinde kılıç olmaması lazım. Barış ve huzurdan yana bir tavır sergilemek zorundayız. Ortadoğu kan gölü. Bir ülkenin başbakanı IŞİD yetkilileri açıkça insanları rehin alırken sessiz kalıyorsa sessiz kalmasını topluma öğütlüyorsa basında yer almasın diye yargı kararı çıkarıyorsa hepimizin oturup düşünmesi lazım. Tırlarla silahlar nereye gidiyor, düşünmeniz lazım. Adımın Kemal olduğunu bildiğim kadar o tırlarla Suriye'ye, diğer bölgelere de silah gittiğini biliyorum. O silahlar şimdi döndü bizim insanımıza karşı. Ortadoğu kan gölünü dönüyor."
ÇÖZÜM SÜRECİ
Bir süreç yaşadıklarını, insanlar ölmüyor diye seslerin çıkarılmamasına yönelik bir algının olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, bunun doğru olmadığını aktardı. Hiç kimsenin burnunun kanamasını istemediğini, ülkede insanların birinci sınıf demokrasiye layık olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "Yargıyı kontrol eden ya da kontrol etmeye çalışan, yasamayı arka bahçesi haline getiren, havuz medyası oluşturan bir anlayışın ülkeye demokrasiyi getirmeyeceğini sizin de bilmenizi isterim. Kendisi demokrat olmayan bir insan ülkeye demokrasiyi mi getirir? Sürecin başarısını demokrasiyi içine sindirmeyen bir insana bağlamışız. Ne konuşuluyor? Kimse bilmiyor. CHP neden bu konuda çalışmıyor diye bize soruyorsunuz. Bizim sözlerimiz bu bölgede de yeteri kadar yankı bulmadı. Üzüldüğümüz nokta budur. Bizi hala 1930, 1940'ların CHPsi gibi görmeyin. Dünya, insanlar ve kurumlar değişiyor, biz de değişiyoruz. Yeni şeyler söylüyoruz. Demokrasi ve özgürlüğü savunuyoruz. Biz birbirimizi anlamıyoruz, bizim söylemimize bölgede kulaklar kapatılıyor. Eski CHP değiliz." (AA/DİYARBAKIR)
Son Girilen Haberler
Müge Anlı Nuran Şahin olayı ne? İki komşunun sır kaybı: Kıskançlık cinayeti mi? Müge Anlı'nın ortaya çıkardığı otel kaydı şaşırttı!
Antalya'da yaşayan Nuran Şahin, 17 Nisan'da evinden hastaneye gitmek üzere ayrıldıktan sonra geri dönmedi. Annesinin kaybolmasından sonra 2 gün geçtikten sonra, komşuları Fetullah Kaya'nın da ortadan kaybolduğunu belirten Sinem Şahin, Müge Anlı'nın kapısını çaldı. Peki, Müge Anlı Nuran Şahin olayı ne? Bu kayboluşun ardındaki sır perdesi çözülecek mi? İşte Müge Anlı'nın ortaya çıkardığı otel kaydı ve daha fazlası haberimizde…
3 Mayıs Mersin elektrik kesintisi! Mersin'de elektrikler ne zaman gelecek?
Mersin'de elektrik kesintisi listesi... Mersin'de elektrik ne zaman gelecek? 3 Mayıs 2024 Cuma hangi ilçelerin hangi mahallelerinde elektrik kesintisi yaşanacak?
İzmir haber: Çeşme açıklarında 73 düzensiz göçmen kurtarıldı
İzmir'in Çeşme ilçesi açıklarında Yunanistan unsurlarınca Türk kara sularına itilen 4'ü çocuk 73 düzensiz göçmen kurtarıldı.