AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, Şebnem Bursalı'nın 'ıstakoz' ve Hüseyin Filiz'in 'Maldivler' paylaşımına yönelik, "Sizin çıktığınız tatilde faturayı ödeyecek zenginlikte olmanız değildir mesele, milletin vekili olmanıza durumun yakıştırılamamasıdır" dedi
Haber Giriş Tarihi: 15.04.2024 16:11
Haber Güncellenme Tarihi: 15.04.2024 16:11
Kaynak: GURBET YAVUKLU
AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı’nın ‘ıstakoz’ paylaşımı ve AK Parti eski Milletvekili ve Çankırı Belediyesi Başkan Adayı Hüseyin Filiz’in ‘Maldivler’ paylaşımına tepkiler sürüyor. Yaptıkları paylaşımların ardından hem kendi partilerinden hem de muhalefet partisinden yoğun eleştiri yağmuruna tutulan iki isme son olarak AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Miroğlu, iki isme yönelik, “Türkiye’de de bunca yoksulluk varken ve her iki vekilin partisi son seçimde yerelde iktidarı kaybetmekle kalmamış bir de ‘kan ve ruh kaybettiği’ liderinin dilinden ifade edilmişken, partiye oy veren ve üye olan milyonlarca insan nefesini tutmuş ne olacak diye beklerken, böyle bir süreçte gerçekleşen Monaco ve Maldivler tatiline de yurt içindekilerde, bakarlar insanlar ve sorgularlar her bakımdan!" dedi.
MİLLETVEKİLLİĞİ YASAMA YILIYLA SINIRLI DEĞİL
Bir milletvekilinin halka karşı sorumluluğu bir yasama yılıyla sınırlı olmadığını vurgulayarak sözlerini sürdüren Miroğlu, “Milletvekilinin ülkesine karşı ahlaki ve vicdani sorumluluğu bana kalırsa ölünceye kadar devam eder. Yasama yılı bittiğinde bugün artık özgürlüğüme kavuştum diye düşünen milletvekili, o makama hiç inanmamış demektir. Ve ülkemizin içine sürüklendiği vasatlık - vekil olduğunun bilinciyle hareket eden vekillerimizi tenzih ederim -son yıllarda geldi TBMM seçimlerini de vurdu. Liyakat, siyasi temsil gibi vasıflar rafa kaldırıldı. Milletvekilliği çeşitli karmaşık ilişkilerden ‘aklanmak’ ve ‘netameli bir geçmişi silmek ve itibar satın almanın mümkün hale geldiği bir alana dönüştü. Manzarayı umumiyeye bakan herkesin, rahatlıkla ‘bu iş demek bu kadar ucuz ‘diyebileceği bir alan! Oysa ilk meclisin kuruluşundan başlayarak meclisimize giren vekillerimizin, her biri roman olabilecek kadar güçlü hayat hikayelerine bakarsanız gerilemenin ve düşüşün ne boyutlarda olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Devir kabul edelim ki, o makama inanmadan oturmayı, o makamı her kapıyı açacak bir maymuncuk olarak kullanmayı amaçlayanların ve başkaları tarafından o makama oturtulmayı her nasılsa rahatlıkla başaranların devridir artık” dedi.
ÜSTELİK YEREL İKTİDARI KAYBETMİŞKEN…
Milletvekilliği hiçbir meslek grubuyla eşdeğer olmadığını belirten Miroğlu, “Adı üstünde milletin vekili! Venezüellalı bir turistin İstanbul’da Nusret’te et yemesini sorun etmez kimse, haber değeri bile olmaz, ama halkı yoksulluktan ülkesini terk ederken Venezuela devlet başkanı Maduro (üstelik sosyalist!) İstanbul’da Nusret’te görülürse bunu mesele eder insanlar. Nitekim öyle de oldu hatırlayın Türkiye’de de bunca yoksulluk varken ve her iki vekilin partisi son seçimde yerelde iktidarı kaybetmekle kalmamış bir de “kan ve ruh kaybettiği” liderinin dilinden ifade edilmişken, partiye oy veren ve üye olan milyonlarca insan nefesini tutmuş ne olacak diye beklerken, böyle bir süreçte gerçekleşen Monaco ve Maldivler tatiline de yurt içindekilere de, bakarlar insanlar ve sorgularlar her bakımdan. Sizin çıktığınız tatilde faturayı ödeyecek zenginlikte olmanız değildir mesele, milletin vekili olmanıza durumun yakıştırılamamasıdır. Milletvekili seçilmişseniz özel hayatınız, ve başka vasıflarınızla kamuoyunun önünde yaşamayı kabullenmişsiniz demektir. Milletvekili bir sosyal medya fenomeni gibi davranamaz. Malumunuz, kişinin kendini ‘ifşa etmesi” sosyal medyanın insanı adeta mecbur kıldığı bir ‘ merak ve hoşlanma’ alanına dönüştü. Son iki hadisede de bu ifşa tutkusunun yol açtığı zarar- ziyanı hep beraber yaşamış olduk ve en büyük zararı da bu vekillerimiz ve partileri görmüş oldu ki unutulacak gibi de değil hadise. Milletvekili sevincini, acısını, insanlığın ortak değerlerini hatırlatmaya hizmet edecekse özel hayatına ilişkin anları ve zamanları da paylaşır elbette, gerisi ona kalır, ama ‘ifşa etmez’” şeklinde konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, Şebnem Bursalı'nın 'ıstakoz' ve Hüseyin Filiz'in 'Maldivler' paylaşımına yönelik, "Sizin çıktığınız tatilde faturayı ödeyecek zenginlikte olmanız değildir mesele, milletin vekili olmanıza durumun yakıştırılamamasıdır" dedi
AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı’nın ‘ıstakoz’ paylaşımı ve AK Parti eski Milletvekili ve Çankırı Belediyesi Başkan Adayı Hüseyin Filiz’in ‘Maldivler’ paylaşımına tepkiler sürüyor. Yaptıkları paylaşımların ardından hem kendi partilerinden hem de muhalefet partisinden yoğun eleştiri yağmuruna tutulan iki isme son olarak AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Miroğlu, iki isme yönelik, “Türkiye’de de bunca yoksulluk varken ve her iki vekilin partisi son seçimde yerelde iktidarı kaybetmekle kalmamış bir de ‘kan ve ruh kaybettiği’ liderinin dilinden ifade edilmişken, partiye oy veren ve üye olan milyonlarca insan nefesini tutmuş ne olacak diye beklerken, böyle bir süreçte gerçekleşen Monaco ve Maldivler tatiline de yurt içindekilerde, bakarlar insanlar ve sorgularlar her bakımdan!" dedi.
MİLLETVEKİLLİĞİ YASAMA YILIYLA SINIRLI DEĞİL
Bir milletvekilinin halka karşı sorumluluğu bir yasama yılıyla sınırlı olmadığını vurgulayarak sözlerini sürdüren Miroğlu, “Milletvekilinin ülkesine karşı ahlaki ve vicdani sorumluluğu bana kalırsa ölünceye kadar devam eder. Yasama yılı bittiğinde bugün artık özgürlüğüme kavuştum diye düşünen milletvekili, o makama hiç inanmamış demektir. Ve ülkemizin içine sürüklendiği vasatlık - vekil olduğunun bilinciyle hareket eden vekillerimizi tenzih ederim -son yıllarda geldi TBMM seçimlerini de vurdu. Liyakat, siyasi temsil gibi vasıflar rafa kaldırıldı. Milletvekilliği çeşitli karmaşık ilişkilerden ‘aklanmak’ ve ‘netameli bir geçmişi silmek ve itibar satın almanın mümkün hale geldiği bir alana dönüştü. Manzarayı umumiyeye bakan herkesin, rahatlıkla ‘bu iş demek bu kadar ucuz ‘diyebileceği bir alan! Oysa ilk meclisin kuruluşundan başlayarak meclisimize giren vekillerimizin, her biri roman olabilecek kadar güçlü hayat hikayelerine bakarsanız gerilemenin ve düşüşün ne boyutlarda olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Devir kabul edelim ki, o makama inanmadan oturmayı, o makamı her kapıyı açacak bir maymuncuk olarak kullanmayı amaçlayanların ve başkaları tarafından o makama oturtulmayı her nasılsa rahatlıkla başaranların devridir artık” dedi.
ÜSTELİK YEREL İKTİDARI KAYBETMİŞKEN…
Milletvekilliği hiçbir meslek grubuyla eşdeğer olmadığını belirten Miroğlu, “Adı üstünde milletin vekili! Venezüellalı bir turistin İstanbul’da Nusret’te et yemesini sorun etmez kimse, haber değeri bile olmaz, ama halkı yoksulluktan ülkesini terk ederken Venezuela devlet başkanı Maduro (üstelik sosyalist!) İstanbul’da Nusret’te görülürse bunu mesele eder insanlar. Nitekim öyle de oldu hatırlayın Türkiye’de de bunca yoksulluk varken ve her iki vekilin partisi son seçimde yerelde iktidarı kaybetmekle kalmamış bir de “kan ve ruh kaybettiği” liderinin dilinden ifade edilmişken, partiye oy veren ve üye olan milyonlarca insan nefesini tutmuş ne olacak diye beklerken, böyle bir süreçte gerçekleşen Monaco ve Maldivler tatiline de yurt içindekilere de, bakarlar insanlar ve sorgularlar her bakımdan. Sizin çıktığınız tatilde faturayı ödeyecek zenginlikte olmanız değildir mesele, milletin vekili olmanıza durumun yakıştırılamamasıdır. Milletvekili seçilmişseniz özel hayatınız, ve başka vasıflarınızla kamuoyunun önünde yaşamayı kabullenmişsiniz demektir. Milletvekili bir sosyal medya fenomeni gibi davranamaz. Malumunuz, kişinin kendini ‘ifşa etmesi” sosyal medyanın insanı adeta mecbur kıldığı bir ‘ merak ve hoşlanma’ alanına dönüştü. Son iki hadisede de bu ifşa tutkusunun yol açtığı zarar- ziyanı hep beraber yaşamış olduk ve en büyük zararı da bu vekillerimiz ve partileri görmüş oldu ki unutulacak gibi de değil hadise. Milletvekili sevincini, acısını, insanlığın ortak değerlerini hatırlatmaya hizmet edecekse özel hayatına ilişkin anları ve zamanları da paylaşır elbette, gerisi ona kalır, ama ‘ifşa etmez’” şeklinde konuştu.
Kaynak: GURBET YAVUKLU
Son Girilen Haberler
Tavuk etinde ihracatın engellenmesi üretimi azaltacak mı?
Kanatlı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Abdullah Koç, beyaz ete yönelik ihracat yasağının sektöre zarar verebileceğini ve üretimin azalmasına neden olabileceğini ifade etti
Göztepeli taraftarlar ile esnafın kavgasında sandalyeler havada uçuştu
İzmir’de, Göztepe’nin Süper Lig’e çıkmasının ardından yapılan kutlamalarda kavga çıktı. Bir grup taraftardan kaçarak bir iş yerine sığınan gence esnaf sahip çıkınca, taraftarlar ile iş yeri çalışanları arasında kavga çıktı. Tekme ve yumrukların yanı sıra sandalyelerin havada uçuştuğu kavga kameraya yansıdı.
İzmir elektriksiz kalacak! 30 Nisan İzmir elektrik kesintisi listesi
İzmir'de elektrik kesintisi listesi... İzmir'de elektrik ne zaman gelecek? 30 Nisan 2024 Salı günü hangi ilçelerin hangi mahallelerinde elektrik kesintisi yaşanacak?