TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sendikalar Neden Var?

Yazının Giriş Tarihi: 15.01.2021 07:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.01.2021 07:35

Sendika, çalışanların sosyal, ekonomik hak ve çıkarlarını korumak, sorunlarını çözme amacı ile kurulmuş ekonomik öğeler taşıyan, devlet, siyasi parti ve iktidar örgütlenmelerinden bağımsız örgütlerdir. Sendikalar sanayi devrimi sonrası ortaya çıkan çalışanlarla işverenler arasındaki güç eşitsizliğini ortadan kaldırmak için oluşturulmaya başlamıştır. Sendikal yapı, iş yeri temsilcilikleri temelinde şube ya da bölge merkezleri çatısı altında birleşen bu birimler en üstte genel merkez çatısı altında toplanmaktadır.

Bir sendika düşünün, SİZ yıllarca üyesi olup, haklı olduğu her konuda her üyesini kendi ailenizin bir ferdi gibi görüp desteklemişsiniz, varlığınızla gücüne güç katmışsınız. Sendikanızı dağ gibi arkanızda zannederek yıllarca her mücadelesinde en ön saflarda koşturmuşsunuz. Her üyesinin zor durumunda mümkün mertebe halka hizmeti hakka hizmet edinme düsturuyla yardımına koşmuşsunuz. Ama aynı sendika uğradığınız ilk haksızlıkta sizi yalnız bırakıp kafasını koma gömmüş ve herkesten önce sizi büyük bir haksızlığa uğradığınız en zor zamanınızda özür dilemeye davet ediyor.

Gaziemir Devlet Hastanesi Başhekimi Doğan YILDIRIM tam da bunları yaşıyor. Sarı Öküz hikayesini tam da burada sizinle paylaşmak istiyorum. Teşbihte hata olmasın: Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş. Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapacak bir şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler. Topal aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış. Öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış: “Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum bugüne kadar sizlere zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o Sarı Öküz’de. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz kurtulun, yine barış içinde yaşayalım.” Boz Öküz ve heyeti bu sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz’ü vermişler aslanlara. Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış. Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk’u istemişler:

“Gördünüz mü ne kadar barışseveriz. Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa sizler normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim.” Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk’u teslim etmiş, yine Benekli Öküz karşı çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş. Bu olay sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sonunda öküzler zayıflamış, aslanlar küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane ileri sürmeden, doğrudan müdahale ederek, “Verin bize şunu, yoksa karışmayız” demeye başlamışlar. Birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış geride.

İçlerinden biri liderlerine, “Ne oldu bize, nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa, vaktiyle ne kadar güçlüydük” diye sormuş. Boz Öküz, Benekli Öküz’ün sözlerini hatırlayarak, gözleri nemli “Biz, demiş, Sarı Öküz’ü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı.”

Başta sendika ve sivil toplum temsilcileri olarak birlik ve beraberlik halinde iken yenemediklerini parçalayıp bölmelerine fırsat vermemek adına bugün Doğan YILDIRIM’ın uğradığı haksız itibar suikastine yarın bizler de uğrayabiliriz diye empati yaparak, haksızlık karşısında susmayarak ve iftiralara kurban vermeyerek sahip çıkmaya davet ediyorum. Nasıl ki 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanımıza, vatanımıza sahip çıktıysak bu vatanın ve Anadolumuzun yiğit bir evladı olan, çalışkanlığına, samimiyetine, vatan, bayrak, devlet, millet aşkıyla gece gündüz demeden koşturan Fatih’in yadigarı olanlara da öyle sahip çıkmalıyız…

Bir olalım, iri olalım, diri olalım, hep birlikte Türkiye olalım…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.