Hafta sonu bir etkinlik davetine katılmak için Balıkesir ili Kocaavşar Mahallesi’ne gittim. Burada yapılan “Köy Hayrı” adı altında yapılan etkinliğe katıldım. Genç yaşlarda bu köye çok giderdim.

***

Çocukluğumun geçtiği Gökçeyazı (Ergama) kasabası ile Kocaavşar Köyü arası 4 km mesafededir. Buradan Kocaavşar Köyü’nün arkasında bulunan ormanlık bölgede çok çalıştım. Orman işçiliği yapmıştım. O kadar güzel günler geçirmiştim ki hepsi bir bir aklıma geldi. 

***

Medrese köylüleri ile ormanın hemen her türlü işinde çalıştık. Kardeşim gibi sevdiğim rahmetli Fatma’nın kocaman olmuş, bebek sahibi kızı Ayşenur’u gördüm. Çok mutlu oldum. Gençliğimde çalıştığım günler aklıma geldi. Medrese köyü, köylüleri hep aklıma geldi. Bana eşlik eder kardeşim Muharrem ile orada kimler var diye şöyle bir hatırlamaya koyulduk. 1980’li yıllarda ormanda fidan dikimi, arazi açılması, çalı kesimi, teras kazımı gibi birçok işte çalıştım. 

***

O zamanlar atletizm yapıyordum. Akşamüzeri işlerim bittiğinde ormanda kros yapardım. İdman yapmayı severdim. Orman gerçekten her zaman çok ama çok güzeldir. Kocaavşar Köyü’nde gerçekleştirilen köy hayrında, etkinliğe gelen tüm misafirlere bol bol yemek dağıtıldı. Çok güzel bir organizasyon yapılmıştı. Emeği geçenlere çok amam çok teşekkür ediyorum. Beni davet eden Adlen Bey ve Latif Ayan beye çok teşekkür ederim. Misafirperverliklerinden dolayı kutluyorum. 

***

Bununla birlikte Gökçeyazı’da okulumu gördüm. İlkokulumu görmek beni duygulandırdı. Aklıma tabi ki köyümüzde uzun yıllar öğretmenlik yapar Ruhiye Dinçel öğretmenim geldi. Gerçekten için bir tuhaf oldu. Tarif edemedim. Sadece kardeşime, “Buraya ağaçlar dikmiştik, bak şimdi boş keşke yine ekseler, bizim bahçe işleri gibi dersimiz vardı” dedi. Kardeşim de “Evet ağabey, ağaçlar kesildi, okul için kullanıldı. O zamanlar tarım dersi vardı” dedi. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. 

***

Bazen geçmişi düşünmek, o zamanlarda mutlu olduğumuz günleri hatırlamak gerektiğini hissettim. Biraz yürüdüm o günleri ve öğretmenimi düşündüm. Yaramaz bir sınıftık. Ruhiye öğretmenimiz bizleri gerçekten çok severdi. Onunla halen irtibatta olmak bana ayrı bir mutluluk veriyor. Hatta bugün ona imzalı iki kitabımı gönderiyorum. Umarım çok beğenecektir. 

***

Ne yazayım diye düşünürken bu duygularımı sizlerle paylaşmak istedim. Biliyorum hepiniz çocukluk yıllarını ve öğretmenleri şöyle bir göz önüne getirdiniz. Onları unutmayalım. Öğretmenlerimizi hiç ama hiç unutmayalım. Özellikle ilkokul yıllarımızdaki sınıf öğretmenlerimizi asla unutmayalım. Onlar gerçekten bizleri anne ve babaları gibi. Hiç farkı yok. Bizimle o kadar ilgilenirlerdi ki buradan anlatabilmeme imkân yok. 

***

Bu yazımda böyle olsun. Biraz duygulandım ve yazdım. İlkokul ve sonraki öğretmenlerime ve okul arkadaşlarıma kucak dolusu selamlar olsun. Tüm öğretmenlerimizin ellerinden öpüyorum. Sevginin gücüne inanıyorum.