Zatürre erken tedavi edilmezse hayati risk taşıyabilir
Zatürre erken tedavi edilmezse hayati risk taşıyabilir
Pnömoninin, halk arasında bilinen adıyla zatürrenin, bakterilerin neden olduğu bir akciğer dokusu iltihaplanması olduğunu belirten Doç. Dr. Mutlu Kuluöztürk, bu hastalığın erken müdahale edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çekti.
Haber Giriş Tarihi: 29.11.2024 07:30
Haber Güncellenme Tarihi: 28.11.2024 14:00
Kaynak:
İHA
Fırat Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mutlu Kuluöztürk, sağlık çalışanlarına zatürre (Pnömoni) hastalığına dair önemli bilgiler aktardı. Hastane Konferans Salonu’nda düzenlenen sunuma, sağlık çalışanları yoğun ilgi gösterdi. Zatürre ile ilgili farkındalığın artırılması ve güncel tedavi yöntemlerinin paylaşılması amacıyla gerçekleştirilen etkinlikte, hastalığın tanı ve tedavi süreçleri ele alındı.
Doç. Dr. Mutlu Kuluöztürk, “Halk arasında zatürre adı ile bilinen Pnömoni hastalığı, bakteri kaynaklı akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Akciğer dokusunun iltihaplandığı zatürre, ateş, üşüme, öksürük, göğüs ağrısı, nefes darlığı, burundan yeşil-sarı mukus akması, hırıltı ve yorgunluk gibi belirtilere neden olur. Erken tedavi edilmediği takdirde ciddi risk barındırabilen bir hastalıktır. Pnömoni, toplum kökenli pnömoni, hastane kökenli pnömoni ve bağışıklığı baskılanmış hastada pnömoni olmak kaydıyla üç farklı şekilde görülebilir. Pnömoni genellikle kişinin boğazı ya da solunum yolu florasında bulunan mikroorganizmaların, vücut direncinin azalması ile birlikte solunum yoluyla akciğerlere ulaşması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Pnömoni tanısında klinik belirtiler ve muayene bulguları önemli rol oynuyor. Akciğer röntgeni ile radyolojik bulguların varlığı da teşhis için gereklidir. Ancak bazı pnömoni vakalarında bu radyolojik bulguların ortaya çıkması 24 saatten daha uzun sürebiliyor. Zatürre aşısı olarak bilinen pnömokok aşısı, pnömokok mikrobunun 10 veya 23 alt tipine karşı koruma sağlayan bir aşıdır. Ancak bu aşıyı olmak zatürre olunmayacağı anlamına gelmiyor. Bu aşı, özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış, KOAH gibi kronik akciğer hastalığı olan kişiler için önemlidir. Ayrıca bu aşı, 65 yaş ve üzeri kronik hastalığı olan bireyler için de önerilir” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Pnömoninin, halk arasında bilinen adıyla zatürrenin, bakterilerin neden olduğu bir akciğer dokusu iltihaplanması olduğunu belirten Doç. Dr. Mutlu Kuluöztürk, bu hastalığın erken müdahale edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çekti.
Fırat Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mutlu Kuluöztürk, sağlık çalışanlarına zatürre (Pnömoni) hastalığına dair önemli bilgiler aktardı. Hastane Konferans Salonu’nda düzenlenen sunuma, sağlık çalışanları yoğun ilgi gösterdi. Zatürre ile ilgili farkındalığın artırılması ve güncel tedavi yöntemlerinin paylaşılması amacıyla gerçekleştirilen etkinlikte, hastalığın tanı ve tedavi süreçleri ele alındı.
Doç. Dr. Mutlu Kuluöztürk, “Halk arasında zatürre adı ile bilinen Pnömoni hastalığı, bakteri kaynaklı akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Akciğer dokusunun iltihaplandığı zatürre, ateş, üşüme, öksürük, göğüs ağrısı, nefes darlığı, burundan yeşil-sarı mukus akması, hırıltı ve yorgunluk gibi belirtilere neden olur. Erken tedavi edilmediği takdirde ciddi risk barındırabilen bir hastalıktır. Pnömoni, toplum kökenli pnömoni, hastane kökenli pnömoni ve bağışıklığı baskılanmış hastada pnömoni olmak kaydıyla üç farklı şekilde görülebilir. Pnömoni genellikle kişinin boğazı ya da solunum yolu florasında bulunan mikroorganizmaların, vücut direncinin azalması ile birlikte solunum yoluyla akciğerlere ulaşması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Pnömoni tanısında klinik belirtiler ve muayene bulguları önemli rol oynuyor. Akciğer röntgeni ile radyolojik bulguların varlığı da teşhis için gereklidir. Ancak bazı pnömoni vakalarında bu radyolojik bulguların ortaya çıkması 24 saatten daha uzun sürebiliyor. Zatürre aşısı olarak bilinen pnömokok aşısı, pnömokok mikrobunun 10 veya 23 alt tipine karşı koruma sağlayan bir aşıdır. Ancak bu aşıyı olmak zatürre olunmayacağı anlamına gelmiyor. Bu aşı, özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış, KOAH gibi kronik akciğer hastalığı olan kişiler için önemlidir. Ayrıca bu aşı, 65 yaş ve üzeri kronik hastalığı olan bireyler için de önerilir” dedi.
Kaynak: İHA
Çözüm olmazsa mücadele başlar
Rötar yapan hava yolu şirketleri tazminat ödeyecek
Suriyelilerin dönüşü Türkiye ekonomisini nasıl etkileyecek?
İzmir haber: 'Beşoklar' suç örgütüne operasyon! 32 kişi tutuklandı
İYİ Parti İzmir İl Başkanı Doğan: Büyükşehir Belediyesi İzmir’e hayal satıyor
İzmir haber: Taksici, torbacı çıktı
Alsancak davası keşfinde ilk sonuç çıktı: Kablolarda izolasyon sorunu var
İzmir haber: 5 kişi saldırıp bıçakladılar
Büyükşehir’de ‘ÇEDES’ tartışması: Mezar maketi mi manevi değer!
Vizesi reddedilen öğrencilerden hükümete destek çağrısı
Son Girilen Haberler
2025’te paraya para demeyecek burçlar: Hangi burçların yüzü gülecek?
2025 yılı hızla yaklaşırken, pek çok kişi yeni yılın kendilerine ne gibi fırsatlar sunacağını merak ediyor. Özellikle maddi açıdan şansı yüksek olan burçlar dikkat çekiyor. İşte 2025’te zengin olacak burçlar
Okan Buruk tarih verdi: Barış Alper Yılmaz ve Osimhen ne zaman dönüyor?
Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Sivasspor maçında sakatlanan Barış Alper Yılmaz ve Victor Osimhen'in dönüş tarihini açıkladı
ION Rotası Projesi Türkiye’nin 7 kültürel rotasından biri olarak seçildi
Seferihisar Belediyesi öncülüğünde hayata geçirilen ION Rotası Projesi, Türkiye'nin 7 kültürel rotasından biri olarak, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nın (TGA) yönettiği "Go Türkiye" platformunda yer aldı. Kültürel mirası koruma ve tanıtma konusunda büyük bir katkı sağlayan bu başarı, Seferihisar ve çevresinin hem ulusal hem de uluslararası alandaki bilinirliğini artıracak önemli bir adım olarak değerlendiriliyor