Yemek sonrası uykululuk hali diyabet belirtisi olabilir
Yemek sonrası uykululuk hali diyabet belirtisi olabilir
Dr. Öğretim Üyesi Selçuk Sezikli, halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabetin semptomları arasında yemek sonrası gelen yoğun uyku halinin de yer aldığını belirtti.
Haber Giriş Tarihi: 15.11.2024 07:30
Haber Güncellenme Tarihi: 14.11.2024 14:53
Kaynak:
İHA
İç Hastalıkları Kliniğinde yer alan Dr. Öğretim Üyesi Sezikli, insülin yokluğu ve yetersizliği durumunda kan şekerinin yükselmesiyle meydana gelen diyabetin belirtileri arasında aşırı susama hissi, ağızda kuruma, yemek sonrası gelen uyku hali, yorgunluk, sık idrara çıkma ile bu belirtilerle olan kilo kaybı ve görmede bulanıklık gibi durumların yer aldığına değindi.
Tip 1 diyabet doğuştan insülin yetersizliğinin neden olduğu bir durumken, Tip 2 diyabetin ise insülin direnciyle daha sonradan oluştuğuna vurgu yapan Sezikli, “Diyabet tedavisinde ilk önce yaşam tarzı değişikliği, beslenme alışkanlıkları düzenlenmesi, diyet, egzersiz ve bunun dışında medikal tedavi ile ilaçlar yada insülin uygulanmaktadır. Uzun süren ve kontrol edilmeyen diyabet göz, böbrek, kalp, beyin, ayak sinir ve damarları gibi birçok bölgeyi etkileyebilmektedir. O yüzden erken tanı önemlidir” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dr. Öğretim Üyesi Selçuk Sezikli, halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabetin semptomları arasında yemek sonrası gelen yoğun uyku halinin de yer aldığını belirtti.
İç Hastalıkları Kliniğinde yer alan Dr. Öğretim Üyesi Sezikli, insülin yokluğu ve yetersizliği durumunda kan şekerinin yükselmesiyle meydana gelen diyabetin belirtileri arasında aşırı susama hissi, ağızda kuruma, yemek sonrası gelen uyku hali, yorgunluk, sık idrara çıkma ile bu belirtilerle olan kilo kaybı ve görmede bulanıklık gibi durumların yer aldığına değindi.
Tip 1 diyabet doğuştan insülin yetersizliğinin neden olduğu bir durumken, Tip 2 diyabetin ise insülin direnciyle daha sonradan oluştuğuna vurgu yapan Sezikli, “Diyabet tedavisinde ilk önce yaşam tarzı değişikliği, beslenme alışkanlıkları düzenlenmesi, diyet, egzersiz ve bunun dışında medikal tedavi ile ilaçlar yada insülin uygulanmaktadır. Uzun süren ve kontrol edilmeyen diyabet göz, böbrek, kalp, beyin, ayak sinir ve damarları gibi birçok bölgeyi etkileyebilmektedir. O yüzden erken tanı önemlidir” dedi.
Kaynak: İHA
Çözüm olmazsa mücadele başlar
Rötar yapan hava yolu şirketleri tazminat ödeyecek
Suriyelilerin dönüşü Türkiye ekonomisini nasıl etkileyecek?
İzmir haber: 'Beşoklar' suç örgütüne operasyon! 32 kişi tutuklandı
İYİ Parti İzmir İl Başkanı Doğan: Büyükşehir Belediyesi İzmir’e hayal satıyor
İzmir haber: Taksici, torbacı çıktı
Alsancak davası keşfinde ilk sonuç çıktı: Kablolarda izolasyon sorunu var
İzmir haber: 5 kişi saldırıp bıçakladılar
Büyükşehir’de ‘ÇEDES’ tartışması: Mezar maketi mi manevi değer!
Vizesi reddedilen öğrencilerden hükümete destek çağrısı
Son Girilen Haberler
2025’te paraya para demeyecek burçlar: Hangi burçların yüzü gülecek?
2025 yılı hızla yaklaşırken, pek çok kişi yeni yılın kendilerine ne gibi fırsatlar sunacağını merak ediyor. Özellikle maddi açıdan şansı yüksek olan burçlar dikkat çekiyor. İşte 2025’te zengin olacak burçlar
Okan Buruk tarih verdi: Barış Alper Yılmaz ve Osimhen ne zaman dönüyor?
Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Sivasspor maçında sakatlanan Barış Alper Yılmaz ve Victor Osimhen'in dönüş tarihini açıkladı
ION Rotası Projesi Türkiye’nin 7 kültürel rotasından biri olarak seçildi
Seferihisar Belediyesi öncülüğünde hayata geçirilen ION Rotası Projesi, Türkiye'nin 7 kültürel rotasından biri olarak, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nın (TGA) yönettiği "Go Türkiye" platformunda yer aldı. Kültürel mirası koruma ve tanıtma konusunda büyük bir katkı sağlayan bu başarı, Seferihisar ve çevresinin hem ulusal hem de uluslararası alandaki bilinirliğini artıracak önemli bir adım olarak değerlendiriliyor