Tıbbın ve genetik araştırmalarının önemli bir konusu olan varisler, asırlardır insan sağlığını etkileyen ancak tam olarak anlaşılamayan bir hastalık olarak biliniyor. Son zamanlarda yapılan araştırmalar, varislerin oluşum mekanizmalarını ve genetik kökenlerini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor. Peki, Varis nedir? Varis tehlikeli bir hastalık mı? İşte detaylar...
Haber Giriş Tarihi: 18.07.2024 15:57
Haber Güncellenme Tarihi: 18.07.2024 15:57
Kaynak: HABER MERKEZİ
Varisler, insan sağlığını etkileyen ve uzun süredir anlaşılamayan bir hastalık olarak biliniyor. Ancak son zamanlarda yapılan araştırmalar, varislerin oluşum mekanizmalarını ve genetik kökenlerini daha iyi anlamamıza olanak tanıyor. Tıbbın ve genetik araştırmalarının odaklandığı bu alanda, varislerin neden ve nasıl oluştuğunu çözmeye yönelik önemli adımlar atılmış durumda. Yeni bulgular, varislerin genetik temellerini ortaya çıkarmada büyük ilerlemeler kaydedildiğini gösteriyor. Peki, Varis nedir?Varis tehlikeli bir hastalık mı? Detaylar haberimizin devamında...
Varis nedir?
Varisler, cildin altında bulunan toplardamarlarda genişlemeler olarak tanımlanır. Bu durum, derinin hemen altında mavi renkte, genişlemiş ve bükülmüş damarlar şeklinde gözlemlenir. İlk başta genellikle estetik kaygılar yaratan varisler, ilerleyen süreçlerde ağrıya ve rahatsızlığa neden olabilir.
Varislerin temel sebebi, toplardamar duvarlarının zayıflaması ve bu nedenle kanın geri dönmesiyle oluşan basınç artışıdır. Bu durum, damarların genişlemesine ve şekil değiştirmesine yol açar. Şişliklerin ve zamanla büyük damar paketlerinin veya damar çatlamalarının oluşması da mümkündür.
Yaş ilerledikçe varislerin görülme sıklığı artar. Özellikle uzun süre ayakta kalma veya oturma gibi durumlarda kanın toplardamarlarda birikmesi ve buna bağlı olarak damar duvarlarının zayıflaması varis riskini artırabilir. Aynı zamanda ailesel yatkınlık da varis gelişiminde önemli bir rol oynar.
Varisler genellikle belirgin bir rahatsızlık oluşturmadan varlıklarını sürdürebilirken, ilerleyen durumlarda ağrı, kaşıntı, ciltte renk değişiklikleri veya hatta cilt ülserleri gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu nedenle varislerin erken tanı ve tedavi edilmesi önemlidir.
Sonuç olarak, varisler genetik, yaşam tarzı ve fizyolojik faktörlerin karmaşık etkileşimi sonucu ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Tedavi seçenekleri arasında tıbbi yöntemler, cerrahi müdahaleler ve yaşam tarzı değişiklikleri yer alırken, varislerin oluşumunu önlemeye yönelik önlemler de önem taşır.
Varis tehlikeli bir hastalık mı?
Varis, tedavi edilmezse ilerleyebilir ve hayatı tehdit eden risklere neden olabilir. Varisli damarlar ciltte iltihaplanma, tahriş, kuruluk, hassasiyet, yanma ve kaşıntı gibi belirtilere yol açabilir. Ayrıca, varisli damarlar kanın pıhtılaşmasına ve damar tıkanıklığına sebep olabilirler.
Varis belirtileri
Varisler, genellikle bacaklarda ortaya çıkan ve çeşitli belirtilerle kendini gösteren bir durumdur. Başlıca belirtiler şunlardır:
Görünür Damarsal Şişlikler: Cildin altında mavi, mor veya kırmızı renkte genişlemiş ve bükülmüş damarlar şeklinde belirgin bir görüntü oluşturabilirler.
Ağrı ve Rahatsızlık: Varislerin ilerlemesiyle birlikte bacaklarda ağrı ve rahatsızlık hissi oluşabilir. Bu genellikle gün sonunda veya uzun süre ayakta kaldıktan sonra daha belirgin hale gelir.
Bacaklarda Ağırlık Hissi: Varisli damarlar, bacaklarda ağırlık hissi yaratabilir. Bu his genellikle gün boyunca devam edebilir.
Bacaklarda Şişlik: Varisli damarlar etrafında bacaklarda hafif veya belirgin bir şekilde şişlik gelişebilir. Özellikle gün sonunda ve sıcak havalarda bu şişlik daha belirgin olabilir.
Bacaklarda Uyuşukluk veya Hissizlik: Varisli damarların baskı oluşturması sonucu bacaklarda uyuşukluk veya hafif bir hissizlik hissedilebilir.
Kaşıntı: Varisli damarların etkisiyle cilt üzerinde hafif veya şiddetli kaşıntılar oluşabilir. Bu kaşıntı genellikle varisli bölgelerde yoğunlaşır.
Varisler, her bireyde farklı şekillerde ve şiddetlerde ortaya çıkabilir. Bazı insanlarda sadece estetik bir sorun oluştururken, diğerlerinde ağrı, rahatsızlık ve diğer belirtiler daha belirgindir. Varislerin tedavi edilmesi, belirtilerin şiddetini azaltmak ve ilerlemesini durdurmak için önemlidir. Bu nedenle belirtiler fark edildiğinde bir doktora başvurulması önemlidir.
Varis neden olur?
Varis oluşumunda etkili olabilecek bazı faktörler şunlardır:
Hamilelik: Gebelik sürecinde artan hormon seviyeleri ve artan kan hacmi, varis oluşumunu tetikleyebilir.
Şişmanlık: Fazla kiloya sahip olmak, toplardamarlara ekstra yük bindirebilir ve varis riskini artırabilir.
Uzun Süre Ayakta Kalmak: Ayakta uzun süre durmak veya oturmak, toplardamarlarda kanın birikmesine ve dolayısıyla varis gelişimine katkıda bulunabilir.
Mesleki Durumlar: Özellikle uzun süre ayakta veya oturarak çalışmak, varis oluşumunu artırabilir.
Cinsiyet: Kadınlar, erkeklere göre varis riski açısından daha yüksek bir grup olarak kabul edilirler. Hormonal değişiklikler ve gebelik gibi faktörler bu durumu etkileyebilir.
Genetik Faktörler: Aile geçmişinde varis öyküsü olan bireylerde varis görülme olasılığı daha yüksektir.
Doğum Kontrol Hapları ve Hormon Tedavileri: Hormonal tedaviler ve doğum kontrol hapları, varis gelişiminde rol oynayabilir.
Dar Giysiler: Özellikle sıkı pantolonlar veya etekler, toplardamarlara baskı yaparak varis oluşumunu teşvik edebilir.
Kabızlık: Kabızlık, karın içi basıncı artırarak toplardamarlarda kan akışını olumsuz etkileyebilir.
İlerleyen Yaş: Yaş ilerledikçe toplardamar duvarlarının elastikiyeti azalabilir ve varis oluşum riski artabilir.
Bu faktörler, varislerin gelişiminde rol oynayan çeşitli etkenlerdir. Risk faktörlerini azaltmak için sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri yapmak, düzenli egzersiz yapmak, kilo kontrolü sağlamak ve uzun süreli ayakta kalmaları önlemek gibi önlemler alınabilir. Varislerin tedavisi ve yönetimi için uzman bir doktorla görüşmek önemlidir.
Varis nasıl tedavi edilir?
Varislerin tedavisinde çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Geleneksel olarak varisli damarın cerrahi olarak çıkarılması (flebektomi) en bilinen yöntemdir. Bu yöntem kalıcı bir çözüm sunsa da iyileşme süreci uzun ve zahmetlidir.
Damar skleroterapisi, varisli damar içine özel bir madde enjekte edilerek damarın kapatılması işlemidir. Bu yöntem, cerrahi müdahaleye göre daha az invazif olup, ancak varislerin tekrarlama olasılığı bulunmaktadır.
Lazerle tedavi (endovenöz lazer ablasyonu) ve radyofrekans yöntemi (endovenöz radyofrekans ablasyonu) ise daha modern ve etkili yöntemler arasında yer almaktadır. Her iki yöntemde de damar içine bir kateter yerleştirilerek, lazer veya radyo dalgaları gönderilerek varisli damarın kapatılması sağlanır. Bu işlemler lokal anestezi altında uygulanır ve genellikle hastalar aynı gün içinde taburcu edilirler.
Bu yöntemlerin her birinin avantajları ve uygunluk durumu hastanın varis durumuna göre değişebilir. Tedavi seçenekleri konusunda uzman bir doktor ile görüşmek ve bireysel duruma uygun tedavi planı oluşturmak önemlidir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Tıbbın ve genetik araştırmalarının önemli bir konusu olan varisler, asırlardır insan sağlığını etkileyen ancak tam olarak anlaşılamayan bir hastalık olarak biliniyor. Son zamanlarda yapılan araştırmalar, varislerin oluşum mekanizmalarını ve genetik kökenlerini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor. Peki, Varis nedir? Varis tehlikeli bir hastalık mı? İşte detaylar...
Varisler, insan sağlığını etkileyen ve uzun süredir anlaşılamayan bir hastalık olarak biliniyor. Ancak son zamanlarda yapılan araştırmalar, varislerin oluşum mekanizmalarını ve genetik kökenlerini daha iyi anlamamıza olanak tanıyor. Tıbbın ve genetik araştırmalarının odaklandığı bu alanda, varislerin neden ve nasıl oluştuğunu çözmeye yönelik önemli adımlar atılmış durumda. Yeni bulgular, varislerin genetik temellerini ortaya çıkarmada büyük ilerlemeler kaydedildiğini gösteriyor. Peki, Varis nedir? Varis tehlikeli bir hastalık mı? Detaylar haberimizin devamında...
Varis nedir?
Varisler, cildin altında bulunan toplardamarlarda genişlemeler olarak tanımlanır. Bu durum, derinin hemen altında mavi renkte, genişlemiş ve bükülmüş damarlar şeklinde gözlemlenir. İlk başta genellikle estetik kaygılar yaratan varisler, ilerleyen süreçlerde ağrıya ve rahatsızlığa neden olabilir.
Varislerin temel sebebi, toplardamar duvarlarının zayıflaması ve bu nedenle kanın geri dönmesiyle oluşan basınç artışıdır. Bu durum, damarların genişlemesine ve şekil değiştirmesine yol açar. Şişliklerin ve zamanla büyük damar paketlerinin veya damar çatlamalarının oluşması da mümkündür.
Yaş ilerledikçe varislerin görülme sıklığı artar. Özellikle uzun süre ayakta kalma veya oturma gibi durumlarda kanın toplardamarlarda birikmesi ve buna bağlı olarak damar duvarlarının zayıflaması varis riskini artırabilir. Aynı zamanda ailesel yatkınlık da varis gelişiminde önemli bir rol oynar.
Varisler genellikle belirgin bir rahatsızlık oluşturmadan varlıklarını sürdürebilirken, ilerleyen durumlarda ağrı, kaşıntı, ciltte renk değişiklikleri veya hatta cilt ülserleri gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu nedenle varislerin erken tanı ve tedavi edilmesi önemlidir.
Sonuç olarak, varisler genetik, yaşam tarzı ve fizyolojik faktörlerin karmaşık etkileşimi sonucu ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Tedavi seçenekleri arasında tıbbi yöntemler, cerrahi müdahaleler ve yaşam tarzı değişiklikleri yer alırken, varislerin oluşumunu önlemeye yönelik önlemler de önem taşır.
Varis tehlikeli bir hastalık mı?
Varis, tedavi edilmezse ilerleyebilir ve hayatı tehdit eden risklere neden olabilir. Varisli damarlar ciltte iltihaplanma, tahriş, kuruluk, hassasiyet, yanma ve kaşıntı gibi belirtilere yol açabilir. Ayrıca, varisli damarlar kanın pıhtılaşmasına ve damar tıkanıklığına sebep olabilirler.
Varis belirtileri
Varisler, genellikle bacaklarda ortaya çıkan ve çeşitli belirtilerle kendini gösteren bir durumdur. Başlıca belirtiler şunlardır:
Görünür Damarsal Şişlikler: Cildin altında mavi, mor veya kırmızı renkte genişlemiş ve bükülmüş damarlar şeklinde belirgin bir görüntü oluşturabilirler.
Ağrı ve Rahatsızlık: Varislerin ilerlemesiyle birlikte bacaklarda ağrı ve rahatsızlık hissi oluşabilir. Bu genellikle gün sonunda veya uzun süre ayakta kaldıktan sonra daha belirgin hale gelir.
Bacaklarda Ağırlık Hissi: Varisli damarlar, bacaklarda ağırlık hissi yaratabilir. Bu his genellikle gün boyunca devam edebilir.
Bacaklarda Şişlik: Varisli damarlar etrafında bacaklarda hafif veya belirgin bir şekilde şişlik gelişebilir. Özellikle gün sonunda ve sıcak havalarda bu şişlik daha belirgin olabilir.
Bacaklarda Uyuşukluk veya Hissizlik: Varisli damarların baskı oluşturması sonucu bacaklarda uyuşukluk veya hafif bir hissizlik hissedilebilir.
Kaşıntı: Varisli damarların etkisiyle cilt üzerinde hafif veya şiddetli kaşıntılar oluşabilir. Bu kaşıntı genellikle varisli bölgelerde yoğunlaşır.
Varisler, her bireyde farklı şekillerde ve şiddetlerde ortaya çıkabilir. Bazı insanlarda sadece estetik bir sorun oluştururken, diğerlerinde ağrı, rahatsızlık ve diğer belirtiler daha belirgindir. Varislerin tedavi edilmesi, belirtilerin şiddetini azaltmak ve ilerlemesini durdurmak için önemlidir. Bu nedenle belirtiler fark edildiğinde bir doktora başvurulması önemlidir.
Varis neden olur?
Varis oluşumunda etkili olabilecek bazı faktörler şunlardır:
Hamilelik: Gebelik sürecinde artan hormon seviyeleri ve artan kan hacmi, varis oluşumunu tetikleyebilir.
Şişmanlık: Fazla kiloya sahip olmak, toplardamarlara ekstra yük bindirebilir ve varis riskini artırabilir.
Uzun Süre Ayakta Kalmak: Ayakta uzun süre durmak veya oturmak, toplardamarlarda kanın birikmesine ve dolayısıyla varis gelişimine katkıda bulunabilir.
Mesleki Durumlar: Özellikle uzun süre ayakta veya oturarak çalışmak, varis oluşumunu artırabilir.
Cinsiyet: Kadınlar, erkeklere göre varis riski açısından daha yüksek bir grup olarak kabul edilirler. Hormonal değişiklikler ve gebelik gibi faktörler bu durumu etkileyebilir.
Genetik Faktörler: Aile geçmişinde varis öyküsü olan bireylerde varis görülme olasılığı daha yüksektir.
Doğum Kontrol Hapları ve Hormon Tedavileri: Hormonal tedaviler ve doğum kontrol hapları, varis gelişiminde rol oynayabilir.
Dar Giysiler: Özellikle sıkı pantolonlar veya etekler, toplardamarlara baskı yaparak varis oluşumunu teşvik edebilir.
Kabızlık: Kabızlık, karın içi basıncı artırarak toplardamarlarda kan akışını olumsuz etkileyebilir.
İlerleyen Yaş: Yaş ilerledikçe toplardamar duvarlarının elastikiyeti azalabilir ve varis oluşum riski artabilir.
Bu faktörler, varislerin gelişiminde rol oynayan çeşitli etkenlerdir. Risk faktörlerini azaltmak için sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri yapmak, düzenli egzersiz yapmak, kilo kontrolü sağlamak ve uzun süreli ayakta kalmaları önlemek gibi önlemler alınabilir. Varislerin tedavisi ve yönetimi için uzman bir doktorla görüşmek önemlidir.
Varis nasıl tedavi edilir?
Varislerin tedavisinde çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Geleneksel olarak varisli damarın cerrahi olarak çıkarılması (flebektomi) en bilinen yöntemdir. Bu yöntem kalıcı bir çözüm sunsa da iyileşme süreci uzun ve zahmetlidir.
Damar skleroterapisi, varisli damar içine özel bir madde enjekte edilerek damarın kapatılması işlemidir. Bu yöntem, cerrahi müdahaleye göre daha az invazif olup, ancak varislerin tekrarlama olasılığı bulunmaktadır.
Lazerle tedavi (endovenöz lazer ablasyonu) ve radyofrekans yöntemi (endovenöz radyofrekans ablasyonu) ise daha modern ve etkili yöntemler arasında yer almaktadır. Her iki yöntemde de damar içine bir kateter yerleştirilerek, lazer veya radyo dalgaları gönderilerek varisli damarın kapatılması sağlanır. Bu işlemler lokal anestezi altında uygulanır ve genellikle hastalar aynı gün içinde taburcu edilirler.
Bu yöntemlerin her birinin avantajları ve uygunluk durumu hastanın varis durumuna göre değişebilir. Tedavi seçenekleri konusunda uzman bir doktor ile görüşmek ve bireysel duruma uygun tedavi planı oluşturmak önemlidir.
Kaynak: HABER MERKEZİ
Kayıp Narin Güran'ın cansız bedeni bulundu
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İzmit Körfezi'ni de pırıl pırıl yapacağız. Yani şu anda İzmir Körfezi'nin yaşadığı pislik İzmit'te olmayacak!
Bakan Tunç: Darbecilerin yaptığı anayasa Türkiye’ye yakışmaz
Evde kuzu, trafikte canavar
Çal Mağarası’nı sel vurdu: Mahsur kalanlar böyle kurtarıldı
İzmir’de 5 saatlik su kesintisi: 8 Eylül Pazar hangi ilçelerde su kesintisi yaşanacak?
İzmir elektrik kesintisi 8 Eylül 2024: İzmir'de elektrikler ne zaman gelecek?
İzmir’de bugün hava nasıl olacak? 8 Eylül İzmir günlük hava durumu
8 Eylül İzmir'de ata altın fiyatları| İzmir Kuyumcular Odası altın fiyatı
İzmir’de öğrencilere barınma desteği
Son Girilen Haberler
Hafta ortasından itibaren İzmir’e yağmur geliyor
Eylül ayının ikinci haftasına girerken son baharın ayak sesleri gelmeye başlıyor. Buna göre 9- 15 Eylül haftasının ortasından itibaren İzmirlileri yağışlı ve serin bir hava bekliyor.
Konak Belediyesi’nde haftanın 4 gününde spor etkinliği
Konak Belediyesi Konak’ın farklı noktalarında haftanın dört gününde spor etkinliklerine devam ediyor.
İzmir'de 9 Eylül coşkusu başladı
Uluslararası 9 Eylül İzmir Yarı Maratonu, kentte kurtuluş coşkusunu başlattı