Gastroenteroloji Uzmanı Dr. İsmail Acar: Probiyotikler ve prebiyotikler tek başına bağışıklık sistemini düzenleyemez.
Haber Giriş Tarihi: 19.09.2023 00:00
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: İHA
Tüketildiğinde insan sağlığı üzerine olumlu etkileri olduğu düşünülen probiyotikler ve prebiyotikler hakkında Gastroenteroloji Uzmanı Dr. İsmail Acar önemli bilgiler paylaştı. “Probiyotikler ve prebiyotikler tek başına bağışıklık sistemini düzenleyemez” diyen Dr. Acar, “Sağlıklı bireylere önermeden önce bağışıklık sistemini ne derece etkilediği ve ne için kullanılacağı dikkatlice değerlendirilmeli” ifadelerini kullandı.
Probiyotiklerin ve prebiyotiklerin sağlık açısından faydalı olduğu iddiasıyla giderek daha çok kullanıldığını ifade eden Gastroenteroloji Uzmanı Dr. İsmail Acar, “Probiyotikler, belirli miktarda bakterinin kişiye verilmesi ile bireyin sağlığı üzerinde yararlı etkileri olduğu düşünülen canlı mikroorganizmalardır. Prebiyotikler ise yararlı bağırsak mikroorganizmalarının büyümesini ve/veya işlevini uyaran, sindirilmeyen gıda bileşikleridir. Her ne kadar sindirim sistemimizdeki bakterilerin, cildimizde, solunum yollarımızda ve bağırsaklarımızdaki rollerine ilişkin anlayış hızla ortaya çıksa da vücudumuzdaki bakteriler ile bağışıklık sistemimiz üzerindeki etkileri ile ilgili bilimsel veriler sınırlıdır ve mide bağırsak sistemimizdeki bu mikroorganizmalar ‘kara kutu>’ olarak kalmaya devam etmektedir” dedi.
“Yararlı etkileri olduğu gibi zararlı sonuçlarının da olduğu biliniyor”
Probiyotik ve prebiyotik ürünlerin doğrudan bağışıklık fonksiyonlarına etkisi hakkında konuşan Dr. Acar, “Probiyotikler, ince ve kalın bağırsaklarımızda, bağırsak epitelimizle doğrudan etkileşime girerek bağışıklık sistemi üzerinde düzenleyici etkiler ortaya çıkarabiliyor. Alerjik ve otoimmün hastalıkların baskılanması veya bağışıklık sisteminin uyarılması da dahil olmak üzere, bağışıklık sistemimize fayda sağlamak için probiyotik ve prebiyotiklerin verildiği bilimsel çalışmalarda, yararlı etkiler olduğu gibi zararlı sonuçlarının da olduğu biliniyor” ifadelerini kullandı.
“Bilimsel çalışmalarla kanıtlanmamıştır”
Probiyotiklerin özellikle antibiyotik kullanımı sonrası görülen ishallerin tedavisinde yararlı olduğunu belirten Dr. Acar, “Ayrıca karın ağrısı, ishal veya kabızlıkla seyreden huzursuz bağırsak sendromu ve hastanede yatışlarda görülen ishallerin tedavisinde probiyotikler kullanılmaktadır. Alerjik astım, dermatit veya egzama gibi hastalıklara herhangi bir faydaları olduğu yapılan bilimsel çalışmalarla kanıtlanmamıştır. Daha da önemlisi, şu anda piyasada bulunan probiyotik ürünler, hastalıkları tedavi etmekten ziyade, hastalıklara yakalanma riskini azaltmak amacıyla, sağlıklı bireylerde kullanılması tavsiye edilmektedir” şeklinde konuştu.
“Verdiği tepki kişiye göre değişebilir”
Probiyotik ilaçlara bağışıklık sisteminin verdiği tepkinin kişiye göre değişebileceğine değinen de Gastroenteroloji Uzmanı Dr. İsmail Acar, “Kişide bağışıklık sisteminde zayıflık olmadığında bu değişikliklerin biyolojik etkilerinin ne olacağını tahmin etmek zordur. Ayrıca farklı probiyotik suşları veya ilaç firmalarından ziyade, yani kullandığımız probiyotiğin isminden ziyade, herkesin bağışıklık sistemi ilaca farklı tepkiler vermektedir” dedi.
“Yanıt bekleyen birçok soru var”
Probiyotik kullanımı ile ilgili yanıt bekleyen birçok soru bulunduğunu belirten Dr. Acar, “Probiyotik ve prebiyotiklerin tüm sağlıklı kişilerde bağışıklık sistemi üzerinde etkilerini ortaya çıkarmasını bekleyebilir miyiz? İstediğimiz etki nedir? Bir bireyin bağışıklık düzenleyici veya güçlendirici bir ilaçtan en fazla fayda sağlayıp sağlayamayacağına kim karar verebilir? Ayrıca probiyotiklerin bağışıklık sistemini düzenleyici etkilerinin kısa vadeli mi yoksa uzun vadeli mi veya sürekli mi olduğu belirsizliğini korumaktadır” ifadelerini kullandı.
“Sağlık durumu belirli aralıklar ile kontrol edilmeli”
“Probiyotiklerin çoğu bağırsakta kalıcı olarak yerleşmediğinden, tüketimlerinden kısa bir süre sonra bağırsaktan atılırlar ve biyolojik etkileri kaybolur” diyen Dr. Acar, “Sağlıklı çocuklarda uzun süreler boyunca probiyotik kullanımının bağışıklık sistemi üzerinde etkileri beklenen bir durumdur, ancak bu durumun kişinin sağlığı üzerinde olumlu mu yoksa olumsuz mu olduğu bilinmemektedir. Yani bir biyolojik mikroorganizma türünün uzun süre uygulanmasının bağışıklık sistemi üzerine sonucunun ne olacağı açık değildir. Acaba bağışıklık sisteminin tepkisini zayıflatır mı? Mikroplara karşı daha duyarlı mı olur? Bu nedenle kişinin bağışıklık sistemi ve sağlık durumu belirli aralıklar ile kontrol edilmelidir” dedi.
“Ne için kullanılacağı dikkatlice değerlendirilmeli”
Probiyotiklerin ve prebiyotiklerin tek başına bağışıklık sistemini düzenleyemeyeceğini söyleyen Dr. Acar, “Kişinin genetik geçmişi, bağırsak mikrobiyotasının bileşimi (yani sindirim sistemimizde bulunan yararlı ve zararlı bakteriler), diyeti ve yaşam tarzı gibi kişiye bağlı faktörlerin de aynı derecede veya daha da önemli olduğu bilinmelidir. Sonuç olarak sağlıklı bireylerde kullanılmak üzere bir probiyotik veya prebiyotik önermeden önce, bunun bağışıklık sistemini ne derece etkilediği ve ne için kullanılacağı dikkatlice değerlendirilmeli ve mutlaka uzman doktor görüşüne başvurulmalıdır” şeklinde konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gastroenteroloji Uzmanı Dr. İsmail Acar: Probiyotikler ve prebiyotikler tek başına bağışıklık sistemini düzenleyemez.
Tüketildiğinde insan sağlığı üzerine olumlu etkileri olduğu düşünülen probiyotikler ve prebiyotikler hakkında Gastroenteroloji Uzmanı Dr. İsmail Acar önemli bilgiler paylaştı. “Probiyotikler ve prebiyotikler tek başına bağışıklık sistemini düzenleyemez” diyen Dr. Acar, “Sağlıklı bireylere önermeden önce bağışıklık sistemini ne derece etkilediği ve ne için kullanılacağı dikkatlice değerlendirilmeli” ifadelerini kullandı.
Probiyotiklerin ve prebiyotiklerin sağlık açısından faydalı olduğu iddiasıyla giderek daha çok kullanıldığını ifade eden Gastroenteroloji Uzmanı Dr. İsmail Acar, “Probiyotikler, belirli miktarda bakterinin kişiye verilmesi ile bireyin sağlığı üzerinde yararlı etkileri olduğu düşünülen canlı mikroorganizmalardır. Prebiyotikler ise yararlı bağırsak mikroorganizmalarının büyümesini ve/veya işlevini uyaran, sindirilmeyen gıda bileşikleridir. Her ne kadar sindirim sistemimizdeki bakterilerin, cildimizde, solunum yollarımızda ve bağırsaklarımızdaki rollerine ilişkin anlayış hızla ortaya çıksa da vücudumuzdaki bakteriler ile bağışıklık sistemimiz üzerindeki etkileri ile ilgili bilimsel veriler sınırlıdır ve mide bağırsak sistemimizdeki bu mikroorganizmalar ‘kara kutu>’ olarak kalmaya devam etmektedir” dedi.
“Yararlı etkileri olduğu gibi zararlı sonuçlarının da olduğu biliniyor”
Probiyotik ve prebiyotik ürünlerin doğrudan bağışıklık fonksiyonlarına etkisi hakkında konuşan Dr. Acar, “Probiyotikler, ince ve kalın bağırsaklarımızda, bağırsak epitelimizle doğrudan etkileşime girerek bağışıklık sistemi üzerinde düzenleyici etkiler ortaya çıkarabiliyor. Alerjik ve otoimmün hastalıkların baskılanması veya bağışıklık sisteminin uyarılması da dahil olmak üzere, bağışıklık sistemimize fayda sağlamak için probiyotik ve prebiyotiklerin verildiği bilimsel çalışmalarda, yararlı etkiler olduğu gibi zararlı sonuçlarının da olduğu biliniyor” ifadelerini kullandı.
“Bilimsel çalışmalarla kanıtlanmamıştır”
Probiyotiklerin özellikle antibiyotik kullanımı sonrası görülen ishallerin tedavisinde yararlı olduğunu belirten Dr. Acar, “Ayrıca karın ağrısı, ishal veya kabızlıkla seyreden huzursuz bağırsak sendromu ve hastanede yatışlarda görülen ishallerin tedavisinde probiyotikler kullanılmaktadır. Alerjik astım, dermatit veya egzama gibi hastalıklara herhangi bir faydaları olduğu yapılan bilimsel çalışmalarla kanıtlanmamıştır. Daha da önemlisi, şu anda piyasada bulunan probiyotik ürünler, hastalıkları tedavi etmekten ziyade, hastalıklara yakalanma riskini azaltmak amacıyla, sağlıklı bireylerde kullanılması tavsiye edilmektedir” şeklinde konuştu.
“Verdiği tepki kişiye göre değişebilir”
Probiyotik ilaçlara bağışıklık sisteminin verdiği tepkinin kişiye göre değişebileceğine değinen de Gastroenteroloji Uzmanı Dr. İsmail Acar, “Kişide bağışıklık sisteminde zayıflık olmadığında bu değişikliklerin biyolojik etkilerinin ne olacağını tahmin etmek zordur. Ayrıca farklı probiyotik suşları veya ilaç firmalarından ziyade, yani kullandığımız probiyotiğin isminden ziyade, herkesin bağışıklık sistemi ilaca farklı tepkiler vermektedir” dedi.
“Yanıt bekleyen birçok soru var”
Probiyotik kullanımı ile ilgili yanıt bekleyen birçok soru bulunduğunu belirten Dr. Acar, “Probiyotik ve prebiyotiklerin tüm sağlıklı kişilerde bağışıklık sistemi üzerinde etkilerini ortaya çıkarmasını bekleyebilir miyiz? İstediğimiz etki nedir? Bir bireyin bağışıklık düzenleyici veya güçlendirici bir ilaçtan en fazla fayda sağlayıp sağlayamayacağına kim karar verebilir? Ayrıca probiyotiklerin bağışıklık sistemini düzenleyici etkilerinin kısa vadeli mi yoksa uzun vadeli mi veya sürekli mi olduğu belirsizliğini korumaktadır” ifadelerini kullandı.
“Sağlık durumu belirli aralıklar ile kontrol edilmeli”
“Probiyotiklerin çoğu bağırsakta kalıcı olarak yerleşmediğinden, tüketimlerinden kısa bir süre sonra bağırsaktan atılırlar ve biyolojik etkileri kaybolur” diyen Dr. Acar, “Sağlıklı çocuklarda uzun süreler boyunca probiyotik kullanımının bağışıklık sistemi üzerinde etkileri beklenen bir durumdur, ancak bu durumun kişinin sağlığı üzerinde olumlu mu yoksa olumsuz mu olduğu bilinmemektedir. Yani bir biyolojik mikroorganizma türünün uzun süre uygulanmasının bağışıklık sistemi üzerine sonucunun ne olacağı açık değildir. Acaba bağışıklık sisteminin tepkisini zayıflatır mı? Mikroplara karşı daha duyarlı mı olur? Bu nedenle kişinin bağışıklık sistemi ve sağlık durumu belirli aralıklar ile kontrol edilmelidir” dedi.
“Ne için kullanılacağı dikkatlice değerlendirilmeli”
Probiyotiklerin ve prebiyotiklerin tek başına bağışıklık sistemini düzenleyemeyeceğini söyleyen Dr. Acar, “Kişinin genetik geçmişi, bağırsak mikrobiyotasının bileşimi (yani sindirim sistemimizde bulunan yararlı ve zararlı bakteriler), diyeti ve yaşam tarzı gibi kişiye bağlı faktörlerin de aynı derecede veya daha da önemli olduğu bilinmelidir. Sonuç olarak sağlıklı bireylerde kullanılmak üzere bir probiyotik veya prebiyotik önermeden önce, bunun bağışıklık sistemini ne derece etkilediği ve ne için kullanılacağı dikkatlice değerlendirilmeli ve mutlaka uzman doktor görüşüne başvurulmalıdır” şeklinde konuştu.
BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Kahvaltı yapmak başarıyı artırır mı?
Kaynak: İHA
Son Girilen Haberler
Midyat Fen Lisesi ülkemizin eğitiminde destan yazmaya devam ediyor
Midyat Fen Lisesi 2015 yılında eğitim-öğretim faaliyetlerine başladı. 2019 yılında mezun vermeye başlayan okul, geçen sene yapılan 2023 YKS sınavında 40 tıp puanı alan öğrencileriyle büyük bir başarıya imza attı. Bu başarı, Midyat Fen Lisesi'nin eğitim alanındaki uzun süreli gayretlerinin bir yansıması oldu. Son 5 yılda 150'den fazla öğrencisini tıp fakültelerine yerleştirebilmenin gururunu yaşamakta. Fakat başarıları sadece tıp alanıyla sınırlı değil; yüzlerce öğrenci mühendislik, diş hekimliği, hukuk ve eczacılık fakültelerinde eğitim alma hakkı elde etti
İzmir haber: Sürücülere buradan geçmek istemiyor
İzmir merkezde birçok ilçenin bağlantı noktasında yer alan Yeşildere Köprülü Kavşağı adeta ‘Survivor'u andırıyor. Her gün binlerce taşıtın geçtiği ve onlarca kazanın meydana geldiği kavşakta yaşanan karmaşa sürücülere zor anlar yaşatıyor.
İzmir elektriksiz kalacak! 3 Mayıs İzmir elektrik kesintisi listesi
İzmir'de elektrik kesintisi listesi... İzmir'de elektrik ne zaman gelecek? 3 Mayıs 2024 Cuma günü hangi ilçelerin hangi mahallelerinde elektrik kesintisi yaşanacak?