Kene Isırma Olguları artıyor: Uzman Dr. Mustafa Torun uyardı!

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte ‘Kene Isırma Olgularında’ artış yaşanıyor. Kene ısırıkları, birçok ciddi hastalığın taşınmasına yol açabilecek potansiyel sağlık riskleri taşıyor. Bu nedenle, doğa etkinliklerinde ve açık alanlarda dikkatli olmak ve önlem almak önem taşıyor. Vatandaşın Kene Isırma Olguları konusunda insanlarımızın bilinçlenmesi gerektiğini vurgulayan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Mustafa Torun, özellikle tarım ve ormanlık alanlarda çalışan kişilerin bu konuda daha dikkatli olması gerektiğini söyledi.

HASTALIĞIN YÜZDE 30’U EVCİL HAYVANLARDAN BULAŞIYOR

Tarım işçilerinin ‘Kene Isırma Olgularında’ özellikle dikkat etmesi gerektiğine değinen Uzman Dr. Torun, “Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA), ülkemizde bazı bölgelerde endemik olarak görülen, ateş ve kanamalarla seyreden sıklıkla kenelerden bulaşan, ölümcül seyredebilen hayvanlardan insana geçebilen yani zoonotik bir enfeksiyon. Türkiye’de KKKA olguları Sivas, Çorum, Tokat, Yozgat, Gümüşhane, Trabzon ve Erzurum illerinde endemik, diğer illerde ise tektik yani sporadik olarak görülüyor. Hastalık özellikle mart ayı başından ekim ayı sonuna kadar özellikle de nisan ve temmuz ayları arasında kene popülasyonunun aktif olduğu dönemlerde görülüyor. Ülkemizde hastaların yüzde 70’inde kene teması öyküsü, yaklaşık yüzde 30’unda ise evcil hayvanlarla temas öyküsü mevcut. Az sayıda olguda hastanede yatan KKKA’li hastalardan sağlıkla İlintili yani nozokomiyal bulaş şeklinde olgular da bildirildi. Tarım alanında çalışan ve kırsal kesimde yaşayan kişilerin Kene Isırma Olgularında dikkatli olması önem taşıyor. Tarım alanında çalışan veya ormancılık yapan kişilerin mutlaka dayanıklı çizme ve kapalı giysiler giymesi gerekiyor. Çıplak el ve ayakla dolaşmamaları önem taşıyor” dedi.

KENE ISIRIKLARININ YOL AÇABİLECEĞİ YAN ETKİLER

İnsan vücuduna hastalığın bulaşmasıyla oluşabilecek yan etkileri aktaran Uzman Dr. Torun, “Hastalığın kuluçka süresi kene teması sonrası 1-3 gün, ortalama 3-10 gün arasında değişiyor. Enfekte kan veya dokularla temas sonrası kuluçka süresi ortalama 3-7 gün olup, kuluçka dönemini takiben hastalık belirtileri ortaya çıkıyor. Başlangıçta gribal enfeksiyon benzeri bulgular dediğimiz halsizlik, kas ağrısı, baş dönmesi, baş ağrısı, boğaz ağrısı ve fotofobi (ışığa duyarlılık) görülebiliyor. Erken dönemde mide bulantısı, kusma ve boğaz ağrısı olabiliyor; bu tabloya ishal ve yaygın karın ağrısı da eşlik edebiliyor. Hastada konfüzyon dediğimiz sersemlik hali, ajitasyon dediğimiz kışkırtı, uyku hali ve depresyon gibi bulgular da görülebiliyor. Diğer klinik bulgular; taşikardi(çarpıntı), lenfadenopati, ağız ve boğaz gibi iç mukozal yüzeylerde ve cilt üzerinde görülebilen cilt altı toplu iğne başı büyüklüğünde kanamalar yani peteşiyal döküntüler, ekimoz ve melena, hematüri, epistaksis ve diş eti kanaması gibi diğerkanamalara neden olabiliyor. Genellikle hastalarda hepatit bulguları da saptanıyor. Hastalığın 5’inci gününden sonra hepatorenal (karaciğer-böbrek) yetmezlik ve akciğer yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlar gelişebiliyor. KKKA’da ölüm sıklıkla hastalığın 2’nci haftasında meydana geliyor” diye belirtti.

HALK BİLİNÇLENMELİ

Kene olgularında destekleme tedavisi yaptıklarını belirten Uzman Dr. Torun, “Kan hastalığı olduğu için kanamayı önleyen kan faktörlerini etkiliyor. Dolayısıyla bu yönden destekleme ve gerekirse yoğun bakım koşullarında diğer acil tedavilerini yapıyoruz. Yine ileri boyutlarda ve uygun durumlarda antiviral tedavilere başvurabiliyoruz. Bazı vatandaşlar kene tutunduğunda kendisi bildiği yol ile keneyi çıkarmaya çalışıyor. Bu çok yanlış bir yöntem. Mutlaka ilgili sağlık birimlerine gidilmeli ve deneyimli uzman hekim veya Sağlık Profesyonelleri   tarafından çıkarılmalı. Görsel basının, sosyal medya ve gazetelerin bu konuda halkı uyandırması ve bilinçlendirmesi gerekiyor. Bu tür hastalıkların çok ciddi olduğunu KKKA hastalığını ve aynı zamanda kenelerden geçen birçok viral hastalığın ciddi boyutlara geçtiği bilinmeli. Halk uyandırılmalı ve bu konu detaylı bir şekilde anlatılmalı. Çünkü tedavisi son derece zor. Kene tutunduğunda hasta yoğun bakıma alınarak, Yoğun Bakım Uzmanlarının da desteği ile tedavisi yapılabilir. Tedavisinde ihmal veya gecikme, hastanın ölümüyle sonuçlanabilir” sözlerine yer verdi.