TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Glokom: Sessiz tehlike gözlerinizi karartabilir!

Glokom, ülkemizde sıkça karşılaşılan ve halk arasında 'göz tansiyonu' olarak bilinen bir hastalık. Ancak erken tedavi edilmezse, körlükle sonuçlanabilen ciddi bir durum. Bu konuda bilgi veren Op. Dr. Sedat Selim, belirti göstermeyen glokom vakalarında erken teşhis ve tedavinin önemini anlattı

Haber Giriş Tarihi: 20.04.2024 07:30
Haber Güncellenme Tarihi: 20.04.2024 07:30
Kaynak: BÜLTEN
Glokom: Sessiz tehlike gözlerinizi karartabilir!

Op. Dr. Sedat Selim, glokomun belirti vermeden ilerleyebileceği ve bu durumda erken teşhis ve tedavinin göz sağlığını korumada kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Glokomun dünya genelinde yaklaşık 70 milyon insanı etkilediğini belirten Selim, ülkemizde ise bu hastalığa sahip olan kişi sayısının yaklaşık 1,5 – 2 milyon olduğunu dile getirdi. Özellikle 40 yaş üzerindeki bireylerde %2 oranında, 60 yaş üzerinde ise oranında görülen glokomun, erken teşhis edilip tedavi edilmediğinde ciddi görme kayıplarına neden olabileceğini ifade etti.

Selim, glokom hastalığının başlangıçta belirti göstermemesi nedeniyle birçok hastanın durumundan habersiz olduğuna dikkat çekti. Şu bilgileri paylaştı: “Glokom, göz içi basıncının artması sonucu görme sinirinin tahrip edilmesiyle görme kaybına yol açan bir hastalıktır. Yüksek göz içi basıncı, göz sinirine zarar verir ve tedavi edilmediğinde körlüğe kadar ilerleyen bir görme kaybına neden olabilir. Göz içi sıvısının normal şekilde dışarı atılamaması durumunda göz içi basıncı artar ve açık açılı glokom hastalığı meydana gelir. Bu, en sık görülen glokom türüdür. Seyrek görülen kapalı açılı glokom tipinde ise göz tansiyonu çok yüksek seviyelere ulaşabilir ve şiddetli ağrı ve bulanık görme gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu genellikle hipermetrop hastalarında görülür.”

Op. Dr. Sedat Selim, glokom hastalığının sessizce ilerlediğini de belirterek, “Glokom genellikle başlangıçta belirti vermez; hastada görme bozukluğu veya ağrı gibi belirtiler bulunmaz. Ancak hastalık ilerledikçe, görme sinirindeki hasar nedeniyle görme alanında kör noktalar oluşabilir. Daha sonra hastalar, bir borudan bakıyormuş gibi etraflarını göremez hale gelirler. Bu aşamaya geldiğinde, görme sinirlerinde %50 oranında bir kayıp yaşanmaktadır. Glokomun risk faktörleri arasında ailede glokom öyküsü, uzun süreli kortizon tedavisi, göz içi iltihabı (üveit), ileri yaş, şeker hastalığı, yüksek veya düşük kan basıncı, yüksek miyopi veya hipermetropi, göz yaralanmaları, migren ve kansızlık bulunmaktadır” dedi.

Selim, glokomun üç farklı tedavi yöntemi olduğunu da belirterek, “Bunlar damla ve ilaç tedavisi, SLT Lazer tedavisi ve son aşamada cerrahi müdahale şeklindedir. Bu müdahalelerle göz içi sıvı basıncı azaltılarak dengelenir ve böylelikle görme sinirlerine zarar gelmesi engellenir. Hastalık erken teşhis edilirse, tedavide %90 oranında başarı elde edilebilir. Göz içi basıncının ölçülmesi tek başına bu hastalığı teşhis etmek için yeterli değildir. 40 yaşın üstündeki herkesin mutlaka tam donanımlı bir göz merkezinde uzman hekimler tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Kaynak: BÜLTEN

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.