Akciğer kanserinde ‘kapalı ameliyat’ sonrası daha hızlı iyileşme sağlıyor

Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Fındıkçıoğlu, akciğer kanserinin erken evrelerde belirlendiğinde tedavi edilme şansının çok yüksek olduğunu vurgulayarak, “Günümüzde kapalı ameliyat yöntemleriyle küçük bir kesiden girilerek kanserli dokular temizlenebiliyor” ifadesini kullandı.

Haber Giriş Tarihi: 08.09.2024 07:30
Haber Güncellenme Tarihi: 07.09.2024 13:41
Kaynak: İHA
Akciğer kanserinde ‘kapalı ameliyat’ sonrası daha hızlı iyileşme sağlıyor

Dünyada kansere bağlı ölümlerde ilk sırada akciğer kanserinin olduğunu açıklayan Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Fındıkçıoğlu, “Dünyada her yıl 2 milyon kişiden daha fazlası yeni akciğer kanseri tanısı alıyor. Yaklaşık 1 milyon 800 bin kişi akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybediyor. Ülkemizde ise tüm kanserlerin yüzde 21’ini akciğer kanseri oluşturuyor” dedi.

Akciğer kanserinin en büyük nedeni tütün ve tütün ürünleri

Akciğer kanserinde sıklıkla ileri evrelerde belirti taşıdığına dikkat çeken Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, hastalığın ilk önce öksürük, balgam, halsizlik gibi çok önem arz etmeyen belirtiler taşıdığına, ileri evrelerde ise kanlı balgam, göğüs ve sırt ağrısı, iştahsızlık, kilo kaybı gibi şikayetlere dönüştüğünü aktardı. Akciğer kanserinin en büyük nedeninin tütün ve tütün ürünleri kullanımı olduğunun vurgusunu yapan Prof. Dr. Fındıkçıoğlu genetik özelliklerin de akciğer kanserinin meydana gelmesinde etkili olduğunu vurguladı.

Tedavide kemoterapi (ilaç tedavisi), akıllı ilaçlar, bağışıklık sistemine yönelik immünoterapiler, radyoterapi (ışın tedavisi) ve cerrahi tedavi yöntemlerinin kullanıldığını ifade eden Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, “Akciğer kanseri erken dönemde tespit edildiğinde tedavi edilme şansı çok yüksek bir hastalık. Bu yüzden erken teşhis edilen akciğer kanserlerinde cerrahi tedavi yöntemleri kullanılıyor” şeklinde konuştu.

Ameliyat sırasında en az düzeyde doku hasarı oluşuyor

Prof. Dr. Fındıkçıoğlu “Küçük bir kesiden kameralı sistemler ile göğüs boşluğuna girilerek kanserli dokuların tamamen temizlenebildiği video ve robot yardımlı torakoskopik yöntemler, tedavinin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Kapalı yöntemler için en büyüğü 2-3 cm’lik 1 veya 2 adet minik kesilerden göğüs boşluğuna girilebilen bu yöntemler için özel geliştirilmiş teknolojik cihazlar kullanılıyor. Ameliyat sırasında en az düzeyde doku hasarı oluşuyor, böylece hem iç organlarda hem de kesi yapılan yerde iyileşme daha hızlı oluyor” dedi. Hastaların iyileşme dönemlerinde kısa zamanda ayağa kalkarak normal hayatlarına dönebildiklerini aktaran Prof. Dr. Fındıkçıoğlu ameliyatın ardından yoğun bakım ihtiyacının da önemli ölçüde azaldığını ifade etti.

Kapalı yöntemde lokal ya da genel anesteziyle gerçekleşebiliyor

Kapalı yöntemlerin akciğer hastalıklarının teşhis aşamasında önem arz ettiğine vurgu yapan Fındıkçıoğlu, nedeni belirsiz olan göğüs boşluğunda sıvı birikimi, basit yöntemlerle biyopsi almaya uygun olmayan akciğer kitleleri ile büyümüş lenf nodlarının teşhisinde yine bu yöntemlerin kullanıldığını aktardı. Kapalı cerrahi yöntemlerin genel anestezi altında gerçekleşebildiği gibi lokal anestezi ile hasta tam uyutulmadan da uygulanabileceğini anımsatan Prof. Dr. Fındıkçıoğlu bu şekilde genel anestezi alamayacak durumda olan ileri yaştaki veya genel durumu kötü olan hastalara cerrahi girişimler uygulanabileceğini aktardı.

Kapalı yöntemlerin en önemli yönünün hastaların kısa sürede taburcu olabilmesi olarak açıklayan Fındıkçıoğlu, “Açık cerrahi sonrası 8-10 gün hastanede yatması gereken hastalar, kapalı cerrahi sonrası 3-4 günde taburcu olabiliyor. Ameliyat sonrası ağrı kesici ve diğer ilaçlara olan ihtiyaç da azalıyor. Kısa yatış süresi ve ilaç kullanımının azalması tedavi maliyetlerini de olumlu yönde etkiliyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.