Ailede 2 kişide varsa dikkat: Risk 5 kat artıyor

Prostat kanserinin risk faktörlerine değinen Prof. Dr. Ali Ulvi Önder, birinci derece akrabalardan 2 kişide prostat kanseri bulunan kişilerin kanser riskinin 5,1 kat arttığını söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 15.09.2024 05:30
Haber Güncellenme Tarihi: 14.09.2024 12:50
Kaynak: İHA
Ailede 2 kişide varsa dikkat: Risk 5 kat artıyor

Erkeklerin en sık karşılaştığı kanser türlerinden biri olan prostat kanserinin hem genetik hem de çevresel faktörlerden kaynaklandığını belirten  Prof. Dr. Ali Ulvi Önder, babasında prostat kanseri olan bir kişide aynı hastalığa yakalanma riskinin 2,2 kat, kardeşinde olanlarda 3,4 kat ve birinci derece akrabalarından 2 kişide bulunanlarda ise bu riskin 5,1 kat arttığını söyledi.

Doymamış yağ tüketimi prostat kanserine neden oluyor

Prostat kanserinin nedenlerine değinen Önder, “Önemli risk faktörlerinden biri yağ tüketimidir. Doymamış yağların fazla tüketimi ve obezite hem prostat kanserine yakalanma hem de kötü huylu kanser gelişimi riskini artırıyor. Ayrıca sigara, kırmızı et ve hayvansal yağ tüketimi Prostat kanseri riskini artırırken lycopene (domates, diğer kırmızı sebze ve meyveler), selenyum (tahıl, balık, et-kümes hayvan eti, yumurta, süt ürünleri), omega-3 yağ asitleri (balık), D ve E vitamininin prostat kanseri riskini azaltıcı etkisi var” diye konuştu.

İdrar yaparken yaşanılan sıkıntılar prostat kanseri belirtisi

Prostat kanseri belirtlerine değinen Prof. Dr. Ali Ulvi Önder, prostat kanserinin idrar yolunda meydana getirdiği tıkanıklığın derecesine göre hastada idrar yapma zorluğu, idrar yaparken yanma, sık idrara gitme, gece idrara kalkma, idrar kaçırma, çatallanma, idrar tutma zorluğu gibi yakınmalara neden olduğunu söyledi.

Prostat kanserinin kesin tanısı prostat biyopsisi ile konabileceğini belirten Önder, “Biyopsi kararı için en önemli belirleyiciler prostatın parmakla makattan yapılan muayenesi (DRE-DigitalRectal Examination) ve kanda bakılan PSA (Prostate SpecificAntigen) testidir” şeklinde konuştu.

Ailesinde prostat kanseri olanlar PSA testi yaptırmalı

Prostat kanserininde erken teşhisin önemine dikkat çeken Önder,  “Ailesinde Prostat kanseri öyküsü olan kişilerin 40, olmayanların ise 50 yaşından itibaren PSA testi ve DRE ile kontrolleri önerilmektedir. Bu basit ve ucuz kanser tarama şeklidir. Hasta, hiçbir yakınması olmasa bile prostatında kanser barındırabilir” ifadelerini kullandı.

Evreleme için görüntüleme yöntemler

Evreleme için yapılan görüntüleme yöntemlerinden bahseden Prof. Dr. Ali Ulvi Önder şöyle konuştu;

 “Günümüzde prostat biyopsisinde standart uygulama, makattan ultrason (TRUS - transrectalultrasound) yardımı ile biyopsi yapılmasıdır. Bu uygulamada ultrason ile prostat görüntülenir ve biyopsi işlemi özel iğne ve tabanca yardımı ile sistematik olarak gerçekleştirilir. Genel olarak toplam 8-12 adet biyopsi alınır ve patolojik inceleme için laboratuvara gönderilir. Biyopsi işlemi anestezisiz ya da tercihan lokal anestezi altında yapılır. Biyopsi sonucu Prostat kanseri tanısı konursa tedavi kararı verebilmek için hastalığın evresi belirlenir. Evreleme için bilgisayarlı tomografi veya MRI, tüm vücut kemik sintigrafisi ya da PET gibi çeşitli görüntüleme yöntemlerinden yararlanılır”

Tüm kanser hastalıklarında olduğu gibi prostat kanserinin tedavisi de hastalığın evresine göre yapıldığını belirten Prof. Dr. Ali Ulvi Önder Prostat kanseri evresini kabaca 3 ana gruba ayrıldığını belirtti; Organa sınırlı hastalık, lokal ileri evre ve ileri evre. Prostat kanseri tedavi kararı hastalığın evresi, biyopsi verileri, hastanın sağlık durumu, hasta yaşı gibi faktörlere bağlıdır

Evrelere göre standart tedavi seçenekleri

Hastalığın evrelerine göre uygulanabilen standart tedavi seçenekleriyle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Ali Ulvi Önder, “Kanserin organla sınırlı olduğu durumlarda herhangi bir tedavi uygulanmaksızın hasta izlenir. Genel olarak düşük ilerleme potansiyeline sahip, daha ileri yaştaki hastalarda ise aktif izlem uygulanır. Düşük ilerleme potansiyeli, düşük PSA değeri olan ve biyopsisinde 1 ya da en fazla 2 parçada kanser saptanan hastalarda belirli bir süre sonra tekrar biyopsi yapılır. Daha ileri vakalarda ise Işın Tedavisi uygulanır. Bu tedavide prostatın dışarıdan ya da içine radyoaktif çekirdekler yerleştirerek tümörün etkisiz hale getirilmesi amaçlanır. Seçeneklerden biri de cerrahi müdahaledir. Prostat kanseri ameliyatı, prostatın tümünün meni kesesi ve meni kanalı son kısmı ile birlikte çıkarılmasıdır. BPH nedeniyle yapılan ameliyattan çok farklı bir uygulamadır. Açık ya da kapalı yapılabilir. Kapalı ameliyat laparoskopik yöntemdir ve standart veya robot yardımlı laparoskopik prostatektomi olmak üzere iki seçeneği vardır. Radyoterapi, açık ameliyat, standart laparoskopik ve robot yardımlı laparoskopik prostatektomi tedavilerinin onkolojik sonuçları vardır” diye konuştu.

Kaynak: İHA

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.