TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Öğrenciler ucuz işgücü oldu: Saati 10 liradan az!

Giderek derinleşen ekonomik krizin gölgesinde geçim mücadelesi veren üniversite öğrencileri adeta ‘ucuz işgücü’ne dönüştü. Geçimsizler Ağı’ndan Urkun, “İşverenler öğrenci yoksulluğunu bildikleri için bizi çalışmaya mecbur görüyor ve saati 10 liradan az ücretlere çalışıyoruz” dedi

Haber Giriş Tarihi: 03.11.2022 07:36
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Öğrenciler ucuz işgücü oldu: Saati 10 liradan az!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Türkiye’de pek çok öğrenci, artan ev kiraları, öğrenci sayısına göre yetersiz kalan devlet yurtları ve özel yurt ücretlerinin getirdiği ‘barınma’ krizinin yanı sıra, artan hayat pahalılığı sebebiyle beslenme ve eğitim sorunları yaşıyor. Kimisi devlet yurdunda kimisi paylaşımlı evlerde kalan üniversite öğrencilerinin hepsi, giderek derinleşen ekonomik krizin gölgesinde geçim mücadelesi verdiğini anlatıyor. Temel ihtiyaçlarını dahi gidermekte zorlanan öğrenciler bu süreçte hem ekonomik hem de psikolojik anlamda dayanışma, örgütlenme amacıyla ‘Geçimsizler Ağı’nı kurdu. Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere Türkiye’nin farklı üniversitelerinden öğrencilerden oluşan Geçimsizler Ağı’ndan Rozana Urkun ile konuştuk. Geçimsizliğin öğrenci işçiliğini daha da arttırdığını söyleyen Urkun, “Kimi zaman saatli 10 liradan az ücretlere çalışıyoruz. Hayatımızın en güzel yıllarını yoksullukla geçirmek istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

İLİKLERİMİZE KADAR YAŞIYORUZ

Türkiye’nin farklı üniversitelerinden öğrencilerin bir araya geldiği ‘Geçimsizler Ağı’nın kuruluş sürecinden bahseden Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencisi Rozana Urkun, “Ekonomik krizi birçok insan gibi biz öğrenciler de iliklerimize kadar yaşıyoruz. Üniversite kazanan birçok öğrenci geçim kaygısı sebebiyle kayıt yaptıramıyor. Kayıt yaptırabilenler ise yaşamını idame ettirebilmek için okula gitmek yerine çalışmak zorunda kalıyor. Aldığımız krediler, burslar, part-time işlerde çalışırken aldığımız ücretler... Hepsi bir araya geldiğinde dahi barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarımızı karşılayamıyor. ‘Geçimsizler’ tam da bu sorunlarımıza çözüm bulma ihtiyacıyla ortaya çıktı. Birbirimizle dayanışmak, sorunlarımızı gündeme taşımak ve çözümü kendimiz yaratmaktan başka bir çaremiz olmadığını biliyoruz. Yurttan yurda, üniversiteden üniversiteye yaşadığımız sorunlar farklılaşsa da ortak olan bu sorunlarla birlikte öğrenim hayatımıza devam edemediğimiz” dedi.

ULAŞIMDA AYLIK KART TALEBİ

Kentteki toplu ulaşım ücretlerinin pahalılığına isyan eden Urkun, “İzmir’de ulaşımın pahalılığı sebebiyle birçok öğrenci bulunduğu semtten dışarı çıkamıyor. İlk basımda 2,20 lira gibi bir ücret ödüyoruz. Okul çıkışı bir yere gitmek, gezmek istesek bir kere daha ücret ödüyoruz. Bir de bunun dönüşü oluyor. Ortalama günde 3 basım ücret ödesek, 6,60 lira yapıyor. Ayda 184 lira ediyor. İstanbul, Ankara gibi öğrencilerin yoğunluklu yaşadığı diğer illerde abonman gibi uygulamalar varken İzmir’de bu yok. İstanbul ve Ankara’da bir üniversite öğrencisi aylık abonman ile 100 lira vererek ulaşımını sağlarken bu İzmir’de neredeyse iki katı. Artık değil üniversite okuduğumuz şehri keşfetmek, gezmek, dilediğimiz gibi vakit geçirmek için, evimizden yurdumuzdan kampüsümüze gitmek için bile paramız yok. Bu yüzden İzmir’de mevcut olan ulaşım sorununa karşı, öğrencilere yönelik abonman, aylık akbil uygulamasının hayata geçmesine yönelik çalışmalar yapıyoruz” diye konuştu.

SORUNLARIMIZ KIŞIN ARTACAK

Büyükşehir’in öğrencilere hizmet veren ücretsiz yemek araçlarının üniversite yönetimleri tarafından kampüs içine sokulmaması sebebiyle yaşadıkları mağduriyetleri aktaran Urkun, şunları söyledi: “Bu yemeklerin dağıtımı üniversite dışında, kaldırımlarda yapılmak zorunda kalınıyor. Çünkü üniversite yönetimleri bu yemek dağıtımlarının üniversite içine taşınmasını kabul etmiyor. Bunun sonucunda da sokakta, toz toprak içerisinde hijyenik olmayan bir biçimde yemek yemek zorunda bırakılıyoruz. Yerel yönetimlerin, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın öğrencilere yönelik destekleri bu süreçte arttırılmalı. Kış geliyor ve sorunlarımız katlanarak artacak.”

ÇÖZÜMSÜZ KRİZE DÖNÜŞTÜ

Öğrencilerin beslenme, barınma ve faturalar kıskacında yaşadıklarını paylaşan Urkun, “Ben 3 arkadaşımla birlikte aynı evde yaşıyorum. Oturduğumuz muhitte kiralar 6-7 bin liradan başladığı için yeni eve çıkamıyoruz. Kiramız kadar da fatura ödüyoruz. Kira fiyatlarındaki denetlenmeyen artışlar sebebiyle ev bulamıyoruz. Devlet yurtları 8 kişilik odalarla bizi karşılarken, özel yurtların fiyatı ise yine karşılayabileceğimiz miktarlarda olmuyor. Barınma tam bir çözümsüz krize dönmüş durumda. 3+1 evlerde 4-5 kişi kalmak yeni gerçekliğimiz haline geldi. Ya da ev fiyatlarından dolayı KYK yurtlarına artan başvurularla birlikte yurtların maksimum 3-4 kişilik olması gereken kapasiteleri bir anda 6-8 kişiye çıkarıldı. Haliyle yaşadığımız odalar özel alandan, hijyenden, sağlıklı bir ortamdan yoksun. Oldukça kalabalık odalarda derslerimize odaklanmaya, barınmaya çalışıyoruz. Yine yurt ve okul yemekhanelerinde geçilen sabit menü sistemleri, süreklileşen zamlar ve besinlerin niteliğinin düşmesi de çabası. Kahvaltıda öğrencilerin önüne çeyrek ekmek, poğaça, birkaç zeytin, biraz peynir gibi yetersiz yiyecekler geliyor. Bu öğünlerle derslere girmemiz, yaşamımızı sürdürmemiz bekleniyor” dedi.

SAATİ 10 LİRADAN AZ

Öğrencilerin geçinebilmek için bir yandan okuyup bir yandan çalışmak zorunda bırakıldığının altını çizen Urkun, “Bir diğer sorun ise özellikle Buca ve Bornova’da yoğunlaşan öğrenci işçilik. Kampüs çevresindeki kafelerde, barlarda çok düşük ücretlere ağır işlerde çalışmak zorunda kalıyoruz. Kampüs çevresindeki hangi kafeye gitseniz çalışanının orada okuyan üniversite öğrencisi olduğunu görebiliyorsunuz. İşverenler öğrenci yoksulluğunu bildikleri için bizi çalışmaya mecbur görüyor ve kimi zaman saatli 10 liradan az ücretlere çalışıyoruz. Bu haksızlığa karşı ses çıkardığımızda ise işlerimizden atılmakla tehdit edilebiliyoruz. Saatlik kazandığımız bu ücretlerle ne barınmamızı, ne alacağımız bir kitabı, ne de bir bardak çayı karşılayamayacağımız ortada” şeklinde konuştu.

BİRLİKTE MÜCADELE ÇAĞRISI

“Hayatımızın en güzel yıllarını yoksullukla geçirmek istemiyoruz.” diyen Urkun, “Beslenme, barınma, ulaşım gibi ihtiyaçlarımızın karşılanmasını, belediyelerin ve tüm sorumlu kurumların öğrencilere yönelik çalışmalarını arttırmaları gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu haliyle biz öğrenciler bu ekonomik koşulların altından kalkamıyoruz. Bizi anlayamayanlara, bu koşullara şükretmemizi bekleyenlere karşı haklarımızı birlikte kazanabiliriz. O yüzden tüm sıra arkadaşlarımızı Geçimsizler’e katılmaya ve birlikte mücadeleye çağırıyoruz” açıklamasını yaptı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.