“Sahipsiz olan memleketin batması haktır

Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır”

Mehmet Âkif Ersoy

Yüzyıl önce söylenen bu dizeler geçerliliğini her zaman korudu, korumakta…

Mardin’de Gordion düğümü gibi çözümsüz kalan onca sorun arasında yeni ortaya çıkan MÜZE sorunu bu dizeleri hatırlattı. Aslında sorun yeni sayılmaz, aylardır konuşuluyor. Bir oldu bitti haline getirilip, öğretim yılı başında Mimarlık Fakültesi boşaltılmaya, öğrencilere yer aranmaya başlanınca şehrin kucağına bir ateş topu gibi düştü… Üniversite kampüsünde yer varsa sorun çözülmüş sayılır. O zaman yıllardır yer yok, bina gerekli diyerek TIP Fakültesinin açılması neden ötelenip durdu? Hayırsever hemşerimiz Nezir Sürücü bina işini üstlenmese, Tıp Fakültesi’nin de açılacağı yoktu. Özüne uygun binaya yerleşmiş Mimarlık Fakültesi’nin apar topar boşaltılarak Müzeye dönüştürülmesi kimlerin işine yarayacak? Hiç kimsenin. Olan öğrencilere olacak, gereksiz yere masraf yapılacak… Baskılar karşısında tarihî Lise merdivenlerinde olduğu gibi her şey aslına yine dönecek.

Müze için geniş alan gerekli

Bu konuda işin uzmanı Mehmet D. Uncu yazdığı makalede durumu çok güzel anlattı.

https://l.facebook.com/l.php?u=https%3A%2F%2Fwww.mardinsoz.com%2Fmobil%2Fyazi%2Fmardin-muzesi-2143.

Yeni kazılarla buluntular için şehir girişinde geniş bir alana müze kurulmalı. Tamamlanınca taşınma usulüne uygun yapılmalı. Müzede sayımı yapılmayan, teşhir edilmeyen daha pek çok eserin yanı sıra yeni buluntular da geniş Yeni Müzeyi gerektiriyor.

Zinciriye Medresesi ve Süryani Katolik Patrikhanesi gibi tarihi binaların Müze olarak kullanması tarihî kent Mardin’in nüfusunun az olması ve imkânların azlığından kaynaklanıyordu. Müze müdavimi turistler de azdı. Bu nedenle mevcut binalar yeterliydi. Şimdi ise nüfus bir milyona dayanmış, 2000’den beri Unesco Dünya Mirası geçici listesinde yer alan şehre iç ve dış turist yağıyor. Ülke imkânları ise inşaat sektöründe gayet güçlü olup, kültür için binlerce kilometre karelik alanlar hızla yapılıyor. Bu gerçekler yeni müze yapımını kolaylaştırırken, mevcut müzenin yine tarihî bir binaya taşınması masrafları katlayacaktır. Çünkü İzzettin Bayraktar’ın deyimiyle; yeni binada yapımı zor ve aşırı masraflı iklimlendirme, aydınlatma, depolama vb. yönlerden tadilatlar gerekecek, birkaç yıl sonra bu alanlar da yetersiz kalacaktır. Oysa gerektikçe genişletilmeye uygun modern bir bina aynı masraflarla yapılabilir.

Müze Müdürlüğü hakkında Mardin Nostalji sitesinin yaptığı ankette çıkan sonuca göre;

-Müze için çok geniş bir alan gerekli.

-Mardin’de yapılacak her değişiklik için halkın onayı alınmalı, çünkü şehir açık müze konumunda... Gelip geçici bürokratlar değil, orada yaşayanlar değerini bilir.

-Patrikhaneyi devralacaklar da yeni müzenin yapımına katkıda bulunmalı.

-Bu konularda 2023 Kültür Kenti Urfa’da yaptığı önemli çalışmalarla uzmanlaşan Mehmet D.Uncu’nun görüş ve önerileri desteklenmeli.

-Müze çin önerilen Gazi Paşa İlkokulu, Kültür Evi olarak sürekli canlı tutulmalı. Eski PTT bitişiğindeki Kültür Salonu’nun dağarcığımızda çok önemli yeri var. Kültür faaliyetleri yine canlandırılmalı...

-Hükûmet Konağı boşaltılmadan MAÜ Mimarlık Fakültesi olarak devam etmeli.

-Yeni bina yapılıncaya kadar Müze yerinde kalmalı. Süryani nüfus çok azaldığı için Patrikhane konusu acil değil… Daha önceki davalar hem mahkemeler, hem Anayasa Mahkemesi tarafından bu gerekçeyle reddedilmiş. Değişen bir durum yok. Geri dönenler daha çok Midyat ve çevresine gidiyor.

Mardin’i ilgilendiren her konuda başta Kent Konseyi, STK, büyük şehirlerdeki Mardin Vakıfları olmak üzere herkes ağırlığını koyarsa keyfi uygulamalar durur. Cumhurbaşkanımıza durumu direkt anlatacak bir yetkili vardır elbette... Umarım gelişmeler dipsiz kovaya su aktarmaya dönüşmeden, şehrimizin yararına hakkaniyetle çözülür.