Diyarbakır'da heyecanlandıran keşif: 1500 yıllık kilise kalıntısı bulundu
Diyarbakır'da heyecanlandıran keşif: 1500 yıllık kilise kalıntısı bulundu
Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde yürütülen arkeolojik kazıda, içinde 46 mezarın olduğu 1500 yıllık kilise kalıntısına ulaşıldı
Haber Giriş Tarihi: 02.11.2023 12:36
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: AA
İnkaya Mahallesi'nde farklı alanlarda yapılan yüzey araştırmasında Bizans İmparatoru 1. Anastasius dönemine ait sikke bulunmasının ardından söz konusu bölgede Diyarbakır Müze Müdürlüğü tarafından 2021'de başlatılan kazılar 15'i uzman toplam 35 kişinin katılımıyla sürüyor.
Alanda bugüne kadar sikke, kandil, sütun ve altlıkları gibi eserlere ulaşılan kazıda, çalışmaların yoğunlaştığı noktada bir yapıya ait kalıntılar tespit edildi.
Dış duvarları ortaya çıkarılan yapının kilise olduğu belirlenirken, ekipler kilise içerisinde yürüttükleri çalışmada ise yapının farklı alanlarına yayılmış mezarlara ulaştı.
"Kilisede 46 mezar bulundu"
Diyarbakır Müze Müdür Vekili Müjdat Gizligöl, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izniyle 2021'de kazı çalışmalarına başladıklarını belirtti.
Yürüttükleri kazılarda daha önce kilise kalıntısı olduğunu düşünmedikleri bir yapı tespit ettiklerini ifade eden Gizligöl, "Bu yıl kazı çalışmalarında net bir şekilde anlaşıldı ki bu bir Bizans kilisesi. Burada çalışmalarımız hızlandı. Kilise muhtemelen 5, 6 ve 7. yüzyılda kullanılmış sonra tahribata uğramış, 13. yüzyıla kadar da mezarlık olarak kullanılmış. Kilisede 46 mezar bulundu. Bunlar, yetişkin, çocuk, kadın ve erkek çok farklı kişilere ait mezarlar. Mezarlar kilisenin tamamına yayılmış." dedi.
Çok tahrip olsa da kilisenin Diyarbakır'da bulunan en eski Bizans kiliselerinden biri olduğunu dile getiren Gizligöl, kazı sahasında kilise dışında kaya mezarları ve taş ocağında da çalışmalar yürüttüklerini anlattı.
Gizligöl, kazılarda şu ana kadar 13 envanterlik, 39 da etütlük mahiyette eser bulduklarını ve müzeye naklettiklerini belirterek, "Sikkeler, arşaklar, (İplik eğirmede kullanılan iğin altında bulunan yarım küre şeklindeki topçuk) kandiller, sütun ve altlıkları, mezar buluntuları.... Kendi dönemini yansıtan her türlü tarihi kültür varlığına rastlamak mümkün. Üzerinde tahlil yaptığımız için bulduğumuz eserler, o dönemin kültürü ve yaşam biçimi hakkında bilgi vermesi açısından kıymetli." ifadelerini kullandı.
"Kilise kalıntısı daha çok Suriye'deki örneklerine benziyor"
Kazıda saha sorumlusu arkeolog Kemal Atak da bölgede buldukları Bizans İmparatoru 1. Anastasius'a ait M.S 491-518 yılları arasında tarihlenen sikkeden yola çıkarak kazı çalışmalarına başladıklarını belirtti.
Kilisenin kuruluşunun 5- 6. yüzyıla kadar dayandığını ifade eden Atak, şunları söyledi:
"Kilise kalıntısı daha çok Suriye'deki örneklerine benziyor. Kilise, tek nefli, daha sonra eklemeler yapılarak büyütülmüş. Şu anda kiliseyi çevreleyen duvarları tespit ettik. Kilise, 25 metre uzunluğunda ve 15 metre genişliğinde dikdörtgen bir plana sahip. Kilise içinde metal haçlar, mimari bloklara çizilmiş haç motifleri mevcut. Mimarisi bazilika bir plan sunuyor bize. Apsisi (standart iki boyutlu bir grafiğin dikey eksenini ifade eder) bulunan dikdörtgen bir yapı. Bu kilise, çıkan buluntulara ve mimari planına baktığımızda ilk örneklerini temsil ediyor. Bu da günümüzden 1500 yıl öncesine tekabül ediyor."
Atak, kilisenin apsis kısmının çok dar olduğunu belirterek, yapının daha önce şapel (Hristiyanların tapınak veya kutsal alanı, bazen küçüktür ve büyük bir kuruma bağlıdır) olarak yapılmış küçük bir mabet yeri olduğu daha sonra nüfusun artmasıyla eklentiler yapılarak büyük bir kilise haline getirildiğini düşündüklerini kaydetti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde yürütülen arkeolojik kazıda, içinde 46 mezarın olduğu 1500 yıllık kilise kalıntısına ulaşıldı
İnkaya Mahallesi'nde farklı alanlarda yapılan yüzey araştırmasında Bizans İmparatoru 1. Anastasius dönemine ait sikke bulunmasının ardından söz konusu bölgede Diyarbakır Müze Müdürlüğü tarafından 2021'de başlatılan kazılar 15'i uzman toplam 35 kişinin katılımıyla sürüyor.
Alanda bugüne kadar sikke, kandil, sütun ve altlıkları gibi eserlere ulaşılan kazıda, çalışmaların yoğunlaştığı noktada bir yapıya ait kalıntılar tespit edildi.
Dış duvarları ortaya çıkarılan yapının kilise olduğu belirlenirken, ekipler kilise içerisinde yürüttükleri çalışmada ise yapının farklı alanlarına yayılmış mezarlara ulaştı.
"Kilisede 46 mezar bulundu"
Diyarbakır Müze Müdür Vekili Müjdat Gizligöl, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izniyle 2021'de kazı çalışmalarına başladıklarını belirtti.
Yürüttükleri kazılarda daha önce kilise kalıntısı olduğunu düşünmedikleri bir yapı tespit ettiklerini ifade eden Gizligöl, "Bu yıl kazı çalışmalarında net bir şekilde anlaşıldı ki bu bir Bizans kilisesi. Burada çalışmalarımız hızlandı. Kilise muhtemelen 5, 6 ve 7. yüzyılda kullanılmış sonra tahribata uğramış, 13. yüzyıla kadar da mezarlık olarak kullanılmış. Kilisede 46 mezar bulundu. Bunlar, yetişkin, çocuk, kadın ve erkek çok farklı kişilere ait mezarlar. Mezarlar kilisenin tamamına yayılmış." dedi.
Çok tahrip olsa da kilisenin Diyarbakır'da bulunan en eski Bizans kiliselerinden biri olduğunu dile getiren Gizligöl, kazı sahasında kilise dışında kaya mezarları ve taş ocağında da çalışmalar yürüttüklerini anlattı.
Gizligöl, kazılarda şu ana kadar 13 envanterlik, 39 da etütlük mahiyette eser bulduklarını ve müzeye naklettiklerini belirterek, "Sikkeler, arşaklar, (İplik eğirmede kullanılan iğin altında bulunan yarım küre şeklindeki topçuk) kandiller, sütun ve altlıkları, mezar buluntuları.... Kendi dönemini yansıtan her türlü tarihi kültür varlığına rastlamak mümkün. Üzerinde tahlil yaptığımız için bulduğumuz eserler, o dönemin kültürü ve yaşam biçimi hakkında bilgi vermesi açısından kıymetli." ifadelerini kullandı.
"Kilise kalıntısı daha çok Suriye'deki örneklerine benziyor"
Kazıda saha sorumlusu arkeolog Kemal Atak da bölgede buldukları Bizans İmparatoru 1. Anastasius'a ait M.S 491-518 yılları arasında tarihlenen sikkeden yola çıkarak kazı çalışmalarına başladıklarını belirtti.
Kilisenin kuruluşunun 5- 6. yüzyıla kadar dayandığını ifade eden Atak, şunları söyledi:
"Kilise kalıntısı daha çok Suriye'deki örneklerine benziyor. Kilise, tek nefli, daha sonra eklemeler yapılarak büyütülmüş. Şu anda kiliseyi çevreleyen duvarları tespit ettik. Kilise, 25 metre uzunluğunda ve 15 metre genişliğinde dikdörtgen bir plana sahip. Kilise içinde metal haçlar, mimari bloklara çizilmiş haç motifleri mevcut. Mimarisi bazilika bir plan sunuyor bize. Apsisi (standart iki boyutlu bir grafiğin dikey eksenini ifade eder) bulunan dikdörtgen bir yapı. Bu kilise, çıkan buluntulara ve mimari planına baktığımızda ilk örneklerini temsil ediyor. Bu da günümüzden 1500 yıl öncesine tekabül ediyor."
Atak, kilisenin apsis kısmının çok dar olduğunu belirterek, yapının daha önce şapel (Hristiyanların tapınak veya kutsal alanı, bazen küçüktür ve büyük bir kuruma bağlıdır) olarak yapılmış küçük bir mabet yeri olduğu daha sonra nüfusun artmasıyla eklentiler yapılarak büyük bir kilise haline getirildiğini düşündüklerini kaydetti.
BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Eskişehir Karacahisar Kalesi’nde heyecanlandıran keşif
Kaynak: AA
Son Girilen Haberler
Midyat Fen Lisesi ülkemizin eğitiminde destan yazmaya devam ediyor
Midyat Fen Lisesi 2015 yılında eğitim-öğretim faaliyetlerine başladı. 2019 yılında mezun vermeye başlayan okul, geçen sene yapılan 2023 YKS sınavında 40 tıp puanı alan öğrencileriyle büyük bir başarıya imza attı. Bu başarı, Midyat Fen Lisesi'nin eğitim alanındaki uzun süreli gayretlerinin bir yansıması oldu. Son 5 yılda 150'den fazla öğrencisini tıp fakültelerine yerleştirebilmenin gururunu yaşamakta. Fakat başarıları sadece tıp alanıyla sınırlı değil; yüzlerce öğrenci mühendislik, diş hekimliği, hukuk ve eczacılık fakültelerinde eğitim alma hakkı elde etti
İzmir haber: Sürücülere buradan geçmek istemiyor
İzmir merkezde birçok ilçenin bağlantı noktasında yer alan Yeşildere Köprülü Kavşağı adeta ‘Survivor'u andırıyor. Her gün binlerce taşıtın geçtiği ve onlarca kazanın meydana geldiği kavşakta yaşanan karmaşa sürücülere zor anlar yaşatıyor.
İzmir Metro seferlerinde gecikme
İzmir Metro'da meydana gelen bir olay nedeniyle seferlerde geçici aksamalar yaşanıyor