Bu hafta, bir Türk genci olarak Türk siyasetçilerinden yakınacağım biraz, okuyan herkesin de bana katılacağı düşüncesindeyim.
***
Malûm yaklaşan bir seçim var ve pek tabii her aday seçimi kazanmak istiyor. E tabi buna bağlı olarak da mitingler yapıyor, seçim vaatlerinde bulunuyor, televizyon - radyo programlarına katılıyor, sosyal medyasından paylaşım yapıyor, mevcut yönetimde olanlar kesenin ağzını açıyor vs. vs. Bu eylemler gayet olağan. Fakat bu eylemlerin içerikleri asla olağan değil ve bence hepimizi çok geriyor.
***
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de pek çok sorun var. Başta ekonomi olmak üzere, güvenlik sorunu, mülteci sorunu, enerji krizi, eğitim sorunu, sağlık sorunu, iklim krizi, şiddet sorunu, istihdam sorunu... Sorunu da sorunu işte. Ülkede futbol bile sorunlu, bütün hafta şikeydi hakemdi her yer tantana.
***
Diyeceğim o ki, ülkede bu kadar çok ve büyük sorunlar varken biz sizin birbirinize hakaret etmenizi dinlemek istemiyoruz. Kafa kafaya verip bu sorunların çözümüyle ilgili planlar yapmanızı istiyoruz. Hatta hep birlikte canlı yayınlara çıkıp, seviyeli bir şekilde hangi planın neden daha iyi neden daha kötü olduğunu tartışmanızı istiyoruz. Altılı masa yedili masa aday polemiklerinden sıkıldık biz artık.
***
Biz, sağlık problemimiz olduğunda hemen gidip tedavi olabilmek, doğan çocuklarımızın geleceklerinden endişe duymadan yaşamak istiyoruz. Öyle kötü örnek oluyorsunuz ki, 10 yaşındaki çocuk anne babasına, ben büyüyünce üniversite okusam işe alınmam için bizim torpilimiz var mı diye soruyor. Tek çarenin o olduğunu sanıyor çünkü. O kadar kendine güvenmiyor o kadar bir şey başarabileceğine inanmıyor ki.
***
Ülkede çok ciddi bir üslup problemi var meselâ farkında mısınız? Biz tartışmayı bilmiyoruz, biz dinlemeyi unuttuk, biz bizim söylediğimiz ya da düşündüğümüz şeyin aksi söylendiğinde çıldırıyoruz. Kabadayılık seviyoruz artık biz. ‘Sen benim kim olduğumu biliyon mu?’ en sevdiğimiz cümle. Ben bunun sorumlusunun da siyasi büyüklerimiz olduğunu düşünüyorum. O kadar çirkin atışıyorlar ki. Sene 2023 internet çağındayız, bilim çağındayız. Mahalle kavgası siyaseti artık geride kalmalı, bizim medeniyete, okuyan araştıran gelişen geliştiren bir gençliğe ihtiyacımız var. Mafya babalarına değil.
***
Çok sevgili, sayın siyasetçilerimiz, saygıdeğer büyüklerim, biz sizin söylediklerinizin birçoğuna inanmıyoruz. Biz kimin ne kadar mal varlığı olduğunu biliyoruz, biz kimin geçmişte ne olduğunu biliyoruz, biz kimin çocuğu nerde okumuş nerde askerlik yapmış ya da yapmamış biliyoruz, biz kimin tüm akrabası hangi kanalla nereye işe alınmış biliyoruz.
***
İşine gelmeyen bilmiyor gibi yapıyor sadece o ayrı. Birbiriniz, aileleriniz ve geçmişleriniz hakkında yaptığınız çirkin konuşmalara gerçekten gerek yok. Çünkü hiçbir şey eskisi gibi değil. Biz merak ettiğimiz her şeyin herkesin şeceresini çıkarabiliyoruz artık internetten. Biz bunları merak etmiyoruz. Biz, geçim kaygısı taşımadan dolayısıyla stres olmadan dolayısıyla hastalıklar ve şiddet artmadan sağlıklı bir şekilde ve olması gerektiği gibi yaşamak istiyoruz. Biz okuyan, araştıran, gelişmiş ve gelişime açık, işinde gücünde pırıl pırıl bir nesil yetişsin istiyoruz.
***
Okuyan herkes, uzaktan yakından siyasetin içinde olduğunu bildiği kişilere bu yazıyı iletebilirse çok sevinirim. Kalın sağlıcakla...