TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kılıçdaroğlu’ndan ‘iktisat’ mesajı

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi Millet İttifakı Genel Başkanları toplantısında konuştu

Haber Giriş Tarihi: 19.03.2023 15:42
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Kılıçdaroğlu’ndan ‘iktisat’ mesajı

TENZİLE AŞÇI

Millet İttifakı paydaşları, İzmir Büyükşehir Belediyesi organizasyonuyla düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi Millet İttifakı Genel Başkanları Toplantısı'nda bir araya geldi.

Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde düzenlenen toplantıya CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu katılırken İYİ Parti'yi temsilen ise Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale katıldı.  

1679242861283

“Türkiye’nin yeni yüzyılında ekonomi politikalarında yol haritası olacak” ifadeleriyle tanıtılan kongrede konuşan Kılıçdaroğlu, yeni bir Türkiye için gerekli dört ayağı açıkladı ve "değişim şart" göndermesi yaptı.

1679242861101

SOYER’DEN DEĞİŞİM MESAJI

Programın açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, değişim mesajı verdi ve “100 yıl ülkelerin tarihinde çok önemi bir kilometre taşıdır. 100 yıl önce yine İzmir’de bütün ülke yanmış yıkılmış durumdayken 100 yıl sonra yine ekonomik bir enkazıyla baş başa, gençliğin umutsuzluğu, üretimin sona ermesi… Kadınların unutulmuşluğu, bu da yetmezmiş gibi 11 ilde büyük bir yıkım. 100 yıl önce neden İzmir seçildi? İzmir tarih boyunca farklı uygarlıklar doğurmuş, İzmir birlikte yaşamın şifrelerini keşfetmiş çok sesli bir yaşam biçimi refaha dönüştürmüş O nedenle Mustafa Kemal İzmir’i seçmiş. Biz de buradan yola çıkarak toplumun kılcallarından beslenerek bir yaşam inşa etmek istedik. 100 yıl öncesinden farklı olarak doğa da bir paydaş olarak ekonominin önemli dinamiklerinden biri olarak değerlendirildi ve masaya davet edildi. Tüm bunlar Mustafa Kemal’in yolu bize yol oldu. Yola çıkarken ortak akılla ilgili bir bilgimiz vardı ancak çıkacak sonuçla ilgili bir bilgimiz yoktu. Gördük ki ortak akılla ortaya çıkan sonuç çok güçlü bir sonuca dönüştü. Hiçbir sorunun tek başına düzelemeyeceğini ancak topyekun bir çalışmayla çözülebileceğini gösterdi. 2 gün sonra kapanış oturumunda açıklanacak kural ve ilkeler yeni Türkiye’nin inşasında önemli rol oynayacak. Biz bugünün siyasal sorunlarına çözüm aramak için değil, 'Geleceğini Türkiye'sini tasarlamak için yola çıktık. Bugün Millet İttifakı’nın değerli genel başkanları olarka sizlerin izlediğiniz yol da farklı değil aslında. Toplumun kılcallarından beslenen, toplumsal mutabakat ile 'Gelecek Türkiye'sini inşa ediyorsunuz. İzmir’den yaptığımız gönülden bir katkıdır. Artık çok iyi biliyoruz bir şey değişecek her şey değişecek” dedi.

1679242861139

KILIÇDAROĞLU: ÖLE BİR SİSTEM KURALIM Kİ…

Siyasi bağımsızlık ve Millet İttifakı iktidarına bağımsız ve yeni Türkiye mesajı veren CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ise ‘demokrasi’ odaklı konuşmasında şunları söyledi;

“İkinci yüzyılı birlikte inşa edeceğiz. İşimizin çok kolay olduğunu kimse düşünmesin. Ama birinci yüzyılın kongresinde de o dönemin liderlerinin de işi kolay değildi. Güzel, yaşanabilir, barış içinde, kalkınan ve büyüyen, bölgesinde ve dünyada saygını olan bir Türkiye. Zor zamanlardan geçtiğimizin farkındayım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hep iyi temelde anarım. Bir, siyasi bağımsızlığı. İkincisi ise; ekonomik bağımsızlık. İzmir’de 100 yıl önce yapılan kongrede ‘Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun iktisadi zaferlerle taçlandırılmazlarsa kalıcı olamazlar’ der. Bugüne kadar büyük sıkıntılar çektik. Zaman zaman büyük sıkıntıların 100 yıl içinde çıktığını biliyoruz. Ama öyle bir sistem kuralım ki bir daha bu tür izlerle karşı karşıya kalmasın bu ülkenin insanları. 4 ayaklı bir strateji. Birinci; Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem. 6 partinin bir araya gelmesinin temelinde demokrasi yatıyor. Demokrasinin olmadığı hiçbir ülke gelişemez. Biz de demokrasimizi geliştirmek, kuvvetler ayrılığını getirmek zorundayız. Sağlıklı işleyen hiçbir demokraside denetimsiz alan yoktur. Her alan mutlaka denetlenir. TBMM'de denetlenir, Anayasa Mahkemesi tarafından. Özür medya… Özgürlüğün olmadığı bir yerde zaten demokrasi olmaz. Medyanın özgür olması lazım. Demokrasi dediğimiz işin özünde her gücün denetlenmesi vardır. Bunu hayata geçirmek gerekiyor. Ayrıca siyaset kurumunun halkına hesap vermesi gerekiyor. Eğer ki iktidar sahipleri halka hesap veremiyorsa orada demokrasi yoktur. Halktan toplanan vergilerin hesabının verilmesi ve şeffaflık şarttır. Biz, "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Ulusal Vergi Konseyi kuracağız" dedik. 85 milyonun vergilerinin nereye toplandığı Resmi Gazete’de yayımlanacak. Herkes ödediği vergilerin nereye harcandığını bilecek. Başka bir şey daha... Sağlıklı işleyen demokrasilerde siyaset kurumunun lekelenmemesi lazım. Siyasi Ahlak Kanunu çıkaracağız. Eğer siyaset ahlak zemininde yürürse pek çok sorun kendiliğinden çözülmüş olur. Siyasetçiyle halkın arasındaki güvenin sarsılmasının nedeni Siyasi Etik Yasasının olmamasıdır. Harcanan paranın hesabının da verilmesi lazım ayrıca. Bunun için de ayrı bir karar aldık. TBMM’de Kesin Hesap Komisyonu kuracağız. Bir önceki yılın kaynaklarının nereye harcandığının hesabını verecek. Komisyonun başkanı da ana muhalefet partisinden olacak. Ayakları yere basan, ahlaklı bir siyasetin olduğu, harcanan kuruşların hesabının verdiği ve medyanın özgür olduğu bir Türkiye. Bizim iktidarımızda Sayıştay raporları da asla makaslanmayacak.

1679240474001

ÜRETEN ÜLKE GÜÇLÜ ÜLKEDİR

İkinci ayak; üreten Türkiye. Sanayiden tarıma, kültür hayatın her alanında üreten Türkiye. Üreten Türkiye, güçlü Türkiye’dir. Herkes üretecek ve üretim zincirinin güçlü bir halkası olacak. Herkesin ürettiği Türkiye, güçlü bir Türkiye’dir. 21. yüzyıldayız. Neyi, neden üreteceğimizi bilmeliyiz. 21. yüzyılın ekonomisi tarım, sanayi ekonomisi değil, bilgi ekonomisidir. Hangi ülke bilgi üretirse hızla kalkınır. Bilgiyi de üniversitelerde üreteceğiz. O nedenle Millet İttifakı iktidarında üniversitelerde her düşünce özgürce tartışılacak, hiç kimse farklı düşündü diye üniversiteden atılmayacak. Üniversiteler bilgi üretecek, o bilgiler sanayici tarafından elle tutulan metalar olacak. Hedefimiz gayet güzel ve bunu gerçekleştirileceğiz. Biz katma değeri yüksek ürün üretmek zorundayız. Yapamazsak büyütüp gelişemez, söz sahibi olamaz. Biz Millet İttifakı iktidarında başkalarının pazarı değil, üreten bir ülke olacağız. 21. yüzyılda temel hedef her alanda çip üreten bir ülke olmaktır.

1679240473964

HERKES DEVLET GÖLGESİ ALTINDA GÜVENDE HİSSEDECEK

Üçüncü ayağımız, güçlü bir sosyal devlet. Eğer ki hakça bölüşmezseniz, toplumun bir kesimi yoksul, bir kesimi varlıklı olursa, orada huzur olmaz. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği güzel bir Türkiye’yi demokrasiyle yeniden inşa edeceğiz, Herkesin kendini devletin gölgesi altında güvende hissettiği bir ülkeyi inşa etmek zorundayız. Özellikle son 5-6 yılda Türkiye’de alt gelir gruplarından bir avuç üst gelir gruplarına milyarlarca dolarlık kaynak aktarıldı. Bunu düzeltmek Millet İttifakı'na nasip olacak. Aile destekleri sigortasını yapacağız. Her bir ailenin güvencesi olacak. Yardım yapılırken kişinin yoksulluğuna değil insan onuruna yakışır bir yaşamı baz alınacak.

AYAK UYDURAN DEĞİL ÖNCÜLÜK YAPAN OLACAĞIZ

Dördüncü ayağımız; sürdürülebilirlik. Türkiye’de demokrasiyi getirdiniz, ürettiğiniz, sosyal devlet inşa ettiniz. Ama durduğunuz anda geri gidersiniz. Sizin dünyanın gelişimine ayak uydurmanız gerekiyor. Bunun için de liyakat önemli. Devlet kurumlarında liyakat olmalıdır. Biz değişime ayak mı uyduracağız yoksa öncülük mü yapacağız? Biz değişime ayak uydurmak istemiyoruz. Biz yapalım onlar bizi izlesinler. Değişime dönüşüme ve atılıma öncülük yapan bir Türkiye’yi inşa etmek istiyoruz. Önemli bir şey daha. Sürdürülebilirliğin temel bileşenlerinden biri de eğitimdir. Bunun için de merak duygusu önemlidir. Eğer ki biz küçük yaştan itibaren çocuklarımıza merak duygusu aşılayabiliyorsak ve bu çocuk o duygunun peşinden gidiyorlarsa sürdürülebilirlik ve gelişim olur. Biz eğitim sisteminde de köklü değişiklikler yapacağız. Neden soru soruyorsun demeden nitelikli soru sorduracağız. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.