TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Dijital karikatür için daha zaman var

Ramazan Bayramı sonrası ilk röportajımızda Türk Karikatürüne önemli katkılarda bulunmuş usta çizerlerimizden Kemal Gönen ile konuştuk. Yıllarını karikatüre adayan usta kalem Türkiye’de karikatürü anlattı

Haber Giriş Tarihi: 17.05.2021 07:17
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Dijital karikatür için daha zaman var

ONURHAN ALPAGUT-RÖPORTAJ

Karikatüre olan ilgisi ilkokul sıralarında okuduğu Gırgır ve Fırt dergileri sayesinde bir okur olarak başlayan usta kalemlerimizden Kemal Gönen Karikatür ile olan hikayesini gazetemize anlattı. Gönen ilk çizgisi dönemin en çok okunan karikatür dergilerinden ‘Gırgır’ın ‘Çiçeği Burnunda’ sayfasında yayınlandı. 1986’da Limon dergisi için çizdi. Antakya ve İskenderun’da iki kişisel sergi açtı. Basında eserleri yer buldu. 1996’da ‘Dikkat Yazılı Var’ adlı mizah kitabını yayınladı. Usta çizer Türkiye’de karikatür ve yaşanan sorunlara ilişkin sorduğum soruları yanıtladı.

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1964’de Antakya doğdum. Medeniyetler şehri olarak bilinir Antakya. Farklı kültür ve inançların bir arada kardeşçe yaşayabildiği ender ilçelerden biridir. Ailem Elbistan’dan buraya gelip yerleşmiş. Çocukken muzip ve mizaha yatkın biriydim. Karikatüre yönelmem belki bu yüzdedir. Bunun yanı sıra müziğe de ilgim vardı. Bağlama çalmayı öğrendim. 1989 yılında Antakya Halkevi’ni kurduktan sonra halkevleri bünyesinde yürüttüm faaliyetlerimi. Müzik grubu kurdum, pek çok konserler verdik. Yaptığım besteler oldu, bunlardan bazılarını müzik firmalarına sattım. Skeç ve kısa oyunlar yazdım. Karikatür sergileri ve afişler çizdim. Yerel gazetelerde mizah yazıları yazdım. Çalışmalarımı bu şekilde 1995 yılına kadar Antakya’da sürdürdüm. 1995 Yılında İstanbul’a taşındım. Karikatürcüler Derneğine üye oldum. Derneğin yönetim birimlerinde yer aldım. Arada dergi, gazete, kitap iç desenleri, afişler derken çalışmalarımı bu şekilde yürüttüm. Üç yıl sözleşmeli öğretmenlik yaptım. 1996’da “Dikkat “Yazılı var” adlı bir kitap yayımladım. Öğrencilerin sınavlara verdiği komik yanıtlardan oluşuyordu. Kitap beklediğimizden çok fazla ilgi gördü. En çok satanlar listesinde iki yıl birinci sıradaydı. 2008’e kadar ardı sıra 4 seri kitap ve toplamda 6 kitap yayımladık. Kapak ve çizimlerini yaptım. Son yıllarda da özel bir okulda eğitmenlik yapmaktayım.

Karikatürle ile yollarınız nasıl kesişti?

Karikatüre ilgim ilkokul yıllarına dayanır. Bir okuyucu olarak başladı. O dönemin popüler iki dergisi vardı. Oğuz Aral’ın Gırgır ve Tekin Aralın Fırt dergisi. Bu iki dergiyi uzun süre takip ettim. Arada çizgi roman dergileri de alıyordum. Sonra bu dergideki çizimleri taklit etme sürecim başladı. Zamanla kendi esprilerimi çizmeye ve bunları İstanbul’daki dergilere göndermeye başladım. İlk çalışmam Gırgır dergisinin “Çiçeği Burnunda” sayfasında yayınlandı. Sonra 1986’da Limon dergisinde de çalışmalarım çıktı. İskenderun’da Haydar Aktürk tarafından Süzgeç adlı bir karikatür dergisi yayınlandı orada da çalışmalarım yer aldı. Antakya ve İskendurun’da olmak üzere iki kişisel sergi açtım. Arada başka işler yaptım, bir süre ara verdim ama bir şekilde karikatürü sürdürdüm.

Karikatüre olan ilginizde çevrenizdekilerin etkisi ne düzeyde idi?

Şu anki çocuklara bakıyorum, anne- babalar çocuklarının bir sanatsal hobi edinmeleri için çok emek, zaman ve para harcıyor. Özel okullar, özel kurslar, atölyeler, kurslar… Yararlanmak isteyen için bulunmaz bir fırsat. İlkokul yıllarındayken ilk karikatür dergisini bana annem almıştı. Okur yazarlığı da yoktu. Karikatürle ilgili herhangi bir bilgisi de yoktu. Onun gözünde karikatür dergisi içinde tuhaf çizimler olan bir yayındı. Ben de boş işlerle uğraşan, zaman kaybeden biriydim. Küçük bir yerde büyümenin dezavantajları var. Olanakları sınırlı ve kısıtlıdır. Rol modelleriniz de yoktur. Bir motivasyon eksikliği ister istemez oluyor. Bu yüzden daha erken İstanbul’da olmayı çok isterdim.

Türkiye’de bir karikatüristin, sırf sanatını icra ederek geçimini sağlaması ne kadar mümkün?

Karikatür, basın yoluyla yaygınlaşmış bir sanat türü. Cep telefonların, bilgisayarın, dijital ortamın, sosyal medyanın hızla hayatımıza girmesiyle, basılı yayınlara olan ilgi ve ihtiyaç da azaldı. Karikatür dergilerinin çok sattığı, iyi tiraj yakaladığı dönemler ise çok geride kaldı. Editoryal karikatür basında uzun zaman önce bitmişti, basının el değiştirmesi ile o alan da tamamen kapandı. Türkiye’de azımsanmayacak sayıda bir karikatürist potansiyeli var ve açıkçası bu çizerlerin tümünün bu mesleği icra edebileceği basılı bir medya bulması dün de zordu, bugün daha da zorlaştı. Karikatüristlerin çizebileceği neredeyse tek mecra kaldı: Dijital ortam. Bu yeni bir mecra. Esasında bir geçiş dönemi de diyebiliriz bu döneme. Bu mecrayı rasyonel kullananlar bir adım daha önde olacaktır.

Karikatür sanatı doğası gereği muhalif midir?

Karikatürünün egemen kültüre, iktidara ve onun himayesinde olanlara karşı eleştirel bir tutum sergilediği iddia edilir. Kuramsal olarak doğru bir önerme. Biraz açmakta fayda var. 70 yıldan fazladır sağ iktidarlar ülkeyi yönetiyor. Doğal olarak icraatlarına ve siyaset etme biçimlerine yönelik eleştiriler de kaçınılmazdır. Bu eleştiriler aktüel siyaset, parti ve liderlerine yöneltilen eleştirilerle neredeyse sınırlı kalmıştır. Gazetelerdeki editoryal karikatürler buna güzel bir örnektir. Dergilerde ise kapak ve bir- iki sayfayla sınırlıdır. Geriye kalan sayfalardaki çizimler gündelik hayatla ilgili apolitik karikatürlerdir.

Teknolojinin gelişmesi ve karikatürün sanal ortama kayması ile birlikte artık kağıtta karikatürün bittiğini söyleyebilir miyiz?

Belki zorunlu olarak o noktaya gelecektir ama henüz daha erken diye düşünüyorum. Pek çok karikatürist hala kağıt-kalem kullanmayı sürdürmekte fakat çizdiği karikatürü bilgisayar ortamına atarak renklendirme düzenleme çalışmalarını buradan yapmaktadır. Henüz erken dememin pek çok sebebi var. Öncellikle kağıt kalem kullanma bir alışkanlık. Daha el becerisi isteyen, daha zor ve aynı zamanda daha keyif veren bir iştir. Akıllı tahtalara kıyasla eski tarz siyah tahtalara tebeşirle çizmenin keyfine benzer. Oysa ki tablet kullanımı büyük kolaylık sağlamaktadır. Hatalı çizimlerde bir tuşla düzeltme şansınız var. Işık, gölge, renk, perspektif vb. çalışmalarınızda pratik ve kolay çözümler sunmaktadır. Bu büyük bir olanak. İkinci sebep tablet edinme, kullanma ve öğrenme becerilerinin henüz yeni olması. Bu yüzden biraz daha zamana ihtiyaç var diye düşünüyorum.

Karikatür dergilerinin her geçen gün daha çok sorunla karşılaşması ya küçülme ya da kapanmaya gitmesinin altında nasıl bir sorun yatıyor? Bunu nasıl aşabiliriz?

Her dönem kendi koşulları ile değerlendirilmelidir. Örneğin Oğuz Aral’ın 1972’de yayınladığı Gırgır dergisi. O zamana kadar alışılagelmiş karikatür dergilerinde bir farklılaşma, bir kırılma aynı zamanda bir ivme yaratmıştı. Karikatürün genel olarak popüler kültürün bir parçasına dönüşmesinin de etkisi olmuştur. Gırgır, bu sayede iyi satış tirajları yakaladı ve dünyanın sayılı dergileri arasına girdi. Ordan türeyen dergiler de o ivmeyi uzun bir süre sürdürdüler... Ta ki bilgisayarın, sosyal medyanın ve en önemlisi dokunmatik cep telefonlarının hayatımıza yaygın olarak girmesine kadar. 12 yıl önce bir haberde okumuştum, Amerika’da gazetelerin artık dijital ortama taşınacağı, gazete döneminin sonuna gelindiği yazılıyordu. Bizde de bu aşamaya gelindi sanırım. Yapılması gereken esasında bellidir. Ustamız Köksal Çiftçi hoca, sosyal medyada bu konuyla ilgili karikatürcülere seslenen önemli yazılar yazdı. Dergi anlayışını dijital ortama ciddiyetle taşımak lazım. Pek çok çizer sosyal medyada paylaşım yapıyor ama bu paylaşımlar patlamış bir tüfeğin saçmalarını gibi kontrolsuz ve amaçsız bir şekilde yer buluyor. Bir veya bir kaç yayın bünyesinde derli toplu olarak sürdürmesi lazım. Matbu bir yayın nasıl çıkıyorsa o ruhla. Ki ancak bu hız çağına aynı hızla cevap vermek mümkün olsun.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.