Kanser hastası mülteci yaşamak için kimliğini istiyor!
Kanser hastası mülteci yaşamak için kimliğini istiyor!
Geçici koruma kimlik belgesi iptal edildiği için yıllardır tedavi göremeyen ve kolonunda başlayan kanser karaciğerine sıçrayan Suriyeli S.A., dayanılmaz acılarını ağrı kesicilerle bastırmaya çalışıyor: "Ölmek istemiyorum!"
Haber Giriş Tarihi: 25.06.2022 08:12
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Ülkelerindeki şiddet ortamı yüzünden Türkiye’ye sığınan Suriyeli mültecilerden sadece biri olan S.A., 2015 yılından bu yana eşi ve üç çocuğuyla birlikte İzmir’de yaşıyor. Kentin arka sokaklarındaki derme çatma bir evde hayata tutunmaya çalışan mülteci ailenin zorlu yaşamı, 34 yaşındaki S.A.’ya 4 yıl önce kolon kanseri tanısı konulmasıyla kabusa döndü. Annesinin vefat haberini aldığında cenazesine katılabilmek için bir süreliğine Suriye’ye gitmesi sebebiyle geçici koruma kimlik belgesi iptal edilen S.A., defalarca başvuru talebinde bulunmasına rağmen sonuç alamadı. Kimliği olmadığı için sağlığına kavuşabilmesi için gerekli olan tedaviye yıllardır erişemeyen S.A.’nın kolonunda başlayan kanser karaciğerine sıçradı. S.A., dayanılmaz acılarını ağrı kesicilerle çaresizce bastırmaya çalışıyor.
AĞRILARIM GİDEREK ARTIYOR
Tedavi göremediği için her geçen gün artan ağrılara dayanmakta zorlandığını dile getiren S.A., “Bundan 4 yıl önce kolon kanseri olduğumu öğrendim. Zaten zorlu bir hayatımız vardı, hastalığımla birlikte daha da zorlaştı. Rahatsızlığım dolayısıyla çalışamıyorum. Üç tane çocuğum var, evimiz kira. Başka şehirde boyacılık yapan bir kardeşim var. Onun gönderdiği harçlıklarla geçinmeye çalışıyoruz. Kimliğim olmadığı için yıllardır tedavi olamıyorum. Özel hastaneler çok pahalı. Bir keresinde yolda durdurdular ve kimliğim olmadığı için Geri Gönderme Merkezi’ne götürdüler. Beni 2 hafta orada tuttular. Avukat, hasta olduğumu ve kemoterapi almam gerektiğini söyledi yetkililere. Çıkardılar ama iki haftada bir gidip imza atıyorum. Şu an hastalığım ile ilgili hiçbir şey yapılmıyor. 1 yıl önce karaciğerime sıçradığını söylemişlerdi. Karaciğerimdeki kist de oldukça büyüktü. Tedavi göremediğim için şimdi ne durumda, başka nerelerime sıçradı bilmiyorum. Ama ağrılarım her geçen gün artıyor. Sadece ağrı kesici içip idare etmeye çalışıyorum. Böyle bir hayat...” dedi.
ÖLMEK İSTEMİYORUM
Kolostomi torbasıyla hayatını sürdürmeye çalışan S.A., parası olmadığı için sık sık torba alamadığını ve bazen aynı torbayı yıkayıp defalarca kullandığını anlattı. Yakın zamanda bir yardımseverin kendisine çok sayıda kolostomi torbası getirdiğini söyleyen S.A., “Çocuklarımın ve eşimin kimliği var. Ama ben annemin cenazesine katılmak için Suriye’ye gittiğim için benimkini iptal ettiler. Suriye’deyken bağırsağımdan ameliyat oldum. Kolostomi torbası ile hayatımı sürdürmeye çalışıyorum. Torbayı her kullandığımda değiştirmem gerekiyor ama alamadığım zamanlar yıkayıp tekrar kullandığım oldu. Bu halimle iş aramaya da çıktım ama kimse vermedi haliyle. Çünkü zar zor ayakta duruyorum. Zaten dışarı çıktığımda polis durdurup kimlik soruyor, sonra hasta halimle Geri Gönderme Merkezi’ne yolluyorlar. Tek isteğim yeniden kimlik alabilmek. Kimlik alabilirsem tedavi olacağım. Belki sağlığıma da kavuşacağım. 3 tane çocuğum var, onları çok seviyorum. Onlar da benim çektiğim ağrıları görünce çok üzülüyor. Yaşadığım bu çaresizliğe artık bir son verilsin. Kimliğimi versinler ki tedavi olabileyim. Ölmek istemiyorum” sözleriyle yardım istedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Geçici koruma kimlik belgesi iptal edildiği için yıllardır tedavi göremeyen ve kolonunda başlayan kanser karaciğerine sıçrayan Suriyeli S.A., dayanılmaz acılarını ağrı kesicilerle bastırmaya çalışıyor: "Ölmek istemiyorum!"
ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Ülkelerindeki şiddet ortamı yüzünden Türkiye’ye sığınan Suriyeli mültecilerden sadece biri olan S.A., 2015 yılından bu yana eşi ve üç çocuğuyla birlikte İzmir’de yaşıyor. Kentin arka sokaklarındaki derme çatma bir evde hayata tutunmaya çalışan mülteci ailenin zorlu yaşamı, 34 yaşındaki S.A.’ya 4 yıl önce kolon kanseri tanısı konulmasıyla kabusa döndü. Annesinin vefat haberini aldığında cenazesine katılabilmek için bir süreliğine Suriye’ye gitmesi sebebiyle geçici koruma kimlik belgesi iptal edilen S.A., defalarca başvuru talebinde bulunmasına rağmen sonuç alamadı. Kimliği olmadığı için sağlığına kavuşabilmesi için gerekli olan tedaviye yıllardır erişemeyen S.A.’nın kolonunda başlayan kanser karaciğerine sıçradı. S.A., dayanılmaz acılarını ağrı kesicilerle çaresizce bastırmaya çalışıyor.
AĞRILARIM GİDEREK ARTIYOR
Tedavi göremediği için her geçen gün artan ağrılara dayanmakta zorlandığını dile getiren S.A., “Bundan 4 yıl önce kolon kanseri olduğumu öğrendim. Zaten zorlu bir hayatımız vardı, hastalığımla birlikte daha da zorlaştı. Rahatsızlığım dolayısıyla çalışamıyorum. Üç tane çocuğum var, evimiz kira. Başka şehirde boyacılık yapan bir kardeşim var. Onun gönderdiği harçlıklarla geçinmeye çalışıyoruz. Kimliğim olmadığı için yıllardır tedavi olamıyorum. Özel hastaneler çok pahalı. Bir keresinde yolda durdurdular ve kimliğim olmadığı için Geri Gönderme Merkezi’ne götürdüler. Beni 2 hafta orada tuttular. Avukat, hasta olduğumu ve kemoterapi almam gerektiğini söyledi yetkililere. Çıkardılar ama iki haftada bir gidip imza atıyorum. Şu an hastalığım ile ilgili hiçbir şey yapılmıyor. 1 yıl önce karaciğerime sıçradığını söylemişlerdi. Karaciğerimdeki kist de oldukça büyüktü. Tedavi göremediğim için şimdi ne durumda, başka nerelerime sıçradı bilmiyorum. Ama ağrılarım her geçen gün artıyor. Sadece ağrı kesici içip idare etmeye çalışıyorum. Böyle bir hayat...” dedi.
ÖLMEK İSTEMİYORUM
Kolostomi torbasıyla hayatını sürdürmeye çalışan S.A., parası olmadığı için sık sık torba alamadığını ve bazen aynı torbayı yıkayıp defalarca kullandığını anlattı. Yakın zamanda bir yardımseverin kendisine çok sayıda kolostomi torbası getirdiğini söyleyen S.A., “Çocuklarımın ve eşimin kimliği var. Ama ben annemin cenazesine katılmak için Suriye’ye gittiğim için benimkini iptal ettiler. Suriye’deyken bağırsağımdan ameliyat oldum. Kolostomi torbası ile hayatımı sürdürmeye çalışıyorum. Torbayı her kullandığımda değiştirmem gerekiyor ama alamadığım zamanlar yıkayıp tekrar kullandığım oldu. Bu halimle iş aramaya da çıktım ama kimse vermedi haliyle. Çünkü zar zor ayakta duruyorum. Zaten dışarı çıktığımda polis durdurup kimlik soruyor, sonra hasta halimle Geri Gönderme Merkezi’ne yolluyorlar. Tek isteğim yeniden kimlik alabilmek. Kimlik alabilirsem tedavi olacağım. Belki sağlığıma da kavuşacağım. 3 tane çocuğum var, onları çok seviyorum. Onlar da benim çektiğim ağrıları görünce çok üzülüyor. Yaşadığım bu çaresizliğe artık bir son verilsin. Kimliğimi versinler ki tedavi olabileyim. Ölmek istemiyorum” sözleriyle yardım istedi.
Son Girilen Haberler
Hastane güvenliği için hastane polisleri olsun
İzmir Şehir Hastanesi’nde meydana gelen saldırı teşebbüsü hakkında Kaynak, hastanelerin müdahale yetkisi olmayan güvenlik görevlilerine değil hastane polisine emanet edilmesi gerektiği vurguladı
Müge Anlı’daki skandalda Aile Bakanlığı devreye girmişti: 8 yaşındaki Melodi için karar verildi!
Umut Yetkin'in Müge Anlı'nın programına konuk olup paylaştığı yürek sızlatan hikayesi, Türkiye'nin her köşesindeki izleyicileri derinden etkiledi. Yetkin, kaçırılan eşi Tuğçe ve 19 yaşındaki oğlu Mustafa tarafından alıkonulan 8 yaşındaki kızı Melodi'yi kurtarmak için çaresizce mücadele etti. Bu trajik durum, birçok kişinin gözyaşlarına boğulmasına sebep oldu. Küçük kız, nihayet devlet himayesine alındı ve bu dramatik hikaye ülke gündemine oturdu. Programda Tuğçe'nin babasının da katılımıyla yaşananlar daha da karmaşık bir hal aldı.
Tek-Art Holding'den eski Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz’ın vefatıyla ilgili açıklama
Tek-Art Holding’den eski Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz’ın vefatıyla ilgili açıklama yapıldı