Yaklaşık 5 gün önce Kızılay'ın sosyal medya kanalları üzerinden, "Ulusal kan stoklarımız asgari seviyenin altına düşmüştür. Tüm vatandaşlarımızı kan bağışına davet ediyoruz" duyurusunda bulunuldu. Her ne kadar Ramazan ayı nedeniyle kan bağışları azalsa da tek sebep bu değil... 6 Şubat Kahramanmaraş depreminde Kızılay'ın çadır satışı yapması gündem olmuştu, Kızılay için yıllar öncesinde benzer bir güvensizlik problemi daha yaşanmıştı. Deprem öncesinde her ne kadar güvensizlik olsa da bir nebze kan stokları devam ediyordu. Ardından depremde çadır satışları olduğu da duyulunca, vatandaşlardaki güven zedelenmesine, bağışların azalmasına neden oldu.
Bilim ve Sağlık Haber Ajansı'nın da gündeme taşıdığı kan krizi gittikçe büyümeye devam ediyor. İzmir'de en büyük hastanelerden birinde yetkili olan kişi kan stoğunun olmamasından dolayı acil dışı ameliyatlar haricindeki ameliyatların ertelenmesi konusunu değerlendirdiklerini söyledi. Sağlık alanında kan tedariğinin olmaması, hastaneleri ve ameliyat hastalarını zora soktu. Hastanelerden Kızılay'a gönderilen vatandaşlar, orada kan bağışı yapmak istemediklerinden dolayı alternatif bir kurum aramaya çalışıyor. Ama maalesef ki üniversite hastaneleri ve Kızılay dışında kan verilebilecek bir kurum mevcut değil. Umarım Sağlık Bakanlığı tarafından bu konu ele alınarak bir çözüm yoluna kavuşulur.
Örneğin; talasemi hastalığı (kalıtım yoluyla geçiş gösteren, kansızlığa sebep olan hastalık.) Bu hastalıkta kan yoksa, hayat da yok. Hiçbir vatandaş bu durumda tedirginlik yaşamak istemez. Peki bu kana muhtaç olan çocuklar, insanlar ne yapacak? Çaresizce beklemelerine göz mü yumulacak? Herkes yaşamak, sağlığına kavuşmak ister. Her ne olursa olsun üniversite hastaneleri dışında bağış yapılabilecek tek kurum Kızılay'dır. Ramazan ayı boyunca mesai saatleri değişen Kızılay'da iftar sonrasında da kan bağışında bulunabilirsiniz.