Şiddete sığınan kadınlar!...

Dilek Gappi

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı

Gözlerime, okuduklarıma inanamadım.

İzmir Valiliği Kadına Yönelik Şiddeti İzleme Komitesi’nin 2020 yılı verilerine göre yaşadığımız kentte, İzmir’de şiddet gören kadınlarının yüzde 70’i yeniden şiddet gördükleri eşlerine, evlerine sığınmışlar.

Tokat gibi yüzüme çarptı bu oran.

Şiddet gören kadınlar şikayet dilekçelerini geri alıyor, koruma talebinden vazgeçiyorlar.

Kimi sokak ortasında dövüldü, kimi evinde zalimce eziyet çekti ama yine tek çareleri onları döven eşleri oldu.

Mecburdular, mecbur bırakıldılar.

**

Şiddetten kaçarken şiddete sığınan mağdur kadınların ülkesiyiz biz!!!

Türkiye’de kadın cinayetlerinin en yoğun yaşandığı ilk 5 ilden biri İzmir. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na göre 2008- 2017 yılları arasında, jandarmanın sorumluluk bölgesinde 687 kadın öldürüldü, illerin başında ise 26 kadın cinayetiyle İzmir bulunuyor.

Zaman akıyor, kadın cinayetlerinin ardı arkası durmuyor. Platform verilerinde son 10 yılda öldürülen kadın sayısının 4 bin 132 olduğu belirtiliyor.

Zaman akıyor. Ama ne öldürülen ne de şiddete maruz kalan dezavantajlı bireylerin sayısı azalıyor.

Aksine...

**

Neden şiddetten kaçan kadınlar dahi, sonunda pes ederek şiddete, şiddet gördükleri eve geri dönüyor?

Çünkü sığınma evlerine erkek çocukları, 12 yaşından büyükler alınmıyor.

Mağdur kadınların kimlik bilgilerinin gizlenmesi de bir başka felaket. Kimliksiz ne hastaneye gidebiliyor, ne de otobüs kartı çıkartabiliyor.

Ve her şeyden önce anne. Çocuklarından ayrı yaşamak zaten işkence, evdeki şiddete razı oluyor.

Mecburen yine evine dönüyor.

**

Evet Türkiye’de çok insan, ‘hayatın fay hattında’ yaşıyor, bilhassa kadınlar.

Omuzlarında, çocuk, ev, iş yükü taşıyan kadınların, kız çocukları ve hatta tüm dezavantajlı grupların karşılaştığı zorluklar için öncelikle kadınlar dayanışmak zorunda.

Evet İzmir, diğer çok sayıda kent gibi kadına yönelik şiddeti yüksek oranlarda yaşayan, kırsallarında küçük yaşta kız çocuklarının evlendirildiği bir şehir ancak kadın örgütlerinin dayanışması da yüksek.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Şubesi, İzmir Kadın Kuruluşları Birliği, Soroptimist Kulüpler, İZİKAD, Türk Üniversiteli Kadınlar Birliği İzmir Şubesi ve diğer kuruluşlar etkin çalışmalar yürütüyor.

**

Ama yine de zor yol alıyoruz.

Ya da bu kentte dahi şiddetten kaçan kadınların yüzde 70’i yine şiddete sığınmak zorunda kalıyorsa, demek ki hiç yol alamıyoruz.

Hatta tüm bu tabloya rağmen şiddet gören kadınların en büyük teminatı olan İstanbul Sözleşmesi bir gecede geri çekilebiliyorsa yol almayı da bırakın geriye gidiyoruz.

Üstelik yalnızca kanunlarda, haklarda değil, vicdanlarda da!...