TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Organ, Bağışla Hayat kurtar

Bağışla, Yaşat Akademi Kurucusu Merve Baykan, organ bağışı yapılamadığından her 3 saatte bir kişinin hayatını kaybettiği her 19 dakikada 1 kişinin organ için nakil bekleme sırasına girdiğini söyledi

Haber Giriş Tarihi: 26.03.2021 10:34
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Organ, Bağışla Hayat kurtar

ONURHAN ALPAGUT-RÖPORTAJ

Bağışla, Yaşat Akademisi organ bağışında farkındalık yaratmak amacıyla çalışmalar yapıyor. Akademinin kurucusu Merve Baykan’ın konuyla alakası ise yaşadığı çarpıcı bir diyalog sonrası gerçekleşti. Aldığı cevap sonrası kolları sıvayan ve Akademiyi kuran Baykan, insanlarda organ bağışında farkındalığın artması için çaba sarf ediyor. Korona Pandemisi nedeniyle etkinlikleri Zoom’a taşıyan Bağışla, Yaşat Akademi pandemi sonrasında çalışmaların sahada devam ettirmeyi planlıyor. Organ bağışının son derece önem arz ettiğini belirten Baykan, organ bağışı yapılamadığından her 3 saatte bir kişinin hayatını kaybettiğini her 19 dakikada 1 kişinin organ için nakil bekleme sırasına girdiğini söyledi.

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

İstanbul’da doğdum, büyüdüm. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi orada gördüm. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. Şanslı bir çocuktum. Hayallerimin peşimden gittim. Bu süreçte ailemden hep destek gördüm. İstediğim işi yaptım. Başarılı bir kariyerim var. İstanbul’da çalıştığım dönemde yurt dışından teklif aldım. 2 yıl boyunca uluslar arası büyük zincir otellerin açılışında üst düzey yönetici olarak görev aldım. Bu bana farklı bir vizyon ve özellik kazandırdı. Türkiye’ye döndüm. Sabancı Holding’de çalışmaya başladım. Bunun öncesinde Rotary 2440. Bölge Federasyonunun depremden sonra rehabilitasyon merkezi açılış projesi vardı. Bir yıllık bir projeydi. Bu proje kapsamında Rotary ile tanıştım. İstanbul ve İzmir arasında mekik dokuduğum bir dönemdi. Tam 20 yıl sonra Organ Bağışı Farkındalığı ile ilgili bir projeye başkanlık dönemimde başladım.

Bağışla, Yaşat Akademi nasıl kuruldu, bize faaliyetlerinizden söz eder misiniz?

Bu akademi organ bağışı farkındalığı yaratmak için kuruldu. Bir Rotary projesi olarak başladı. Rotary, çocuk felciyle mücadele de ulusal ve uluslar arası ciddi bir mücadele veriyor. Bölge federasyonu tarafından görev bize verildiğinde; Türkiye’de Organ Nakli Koordinasyon Sistemini başlatan isimlerden biri olan Dr. Ata Bozoklar ile görüştük. Bozoklar, sürdürülebilir olmayan bir projenin sonuca ulaştırmayacağını ve en az 3 yıllık ciddi bir çalışma yapmamız gerektiğini belirtti. Ata Hoca bizi bir konuda daha çok ciddi bir şekilde uyardı. Bozoklar, “ Organ bağışı berrak bir su içine minicik bir kum tanesi bile düşse suyun bulandığı gibi zarar görür. Çok dikkatli olun “ dedi. Dünya’da organ bağışında en iyi durumda ülkenin hangi ülke olduğunu sorduğumda ise İspanya cevabını verdi. İspanya’nın başarısının sebebini sorduğumda ise Bozoklar; doktorların, hükümetin, kamunun, basının ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte çalışmasının yattığının yanıtını verdi. Ben bunu duyunca oldukça heyecanlandım çünkü; dünyanın en büyük ve BM’de masası olan tek sivil toplum kuruluşunda liderlik yapıyordum. Dönem projesi olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Tunç Soyer’in büyük ve çok değerli desteği ile başladık . Bağışla, Yaşat Akademi bu işin sürdürülebilir olması kuruldu. Biz bunu dernek değil de bir sağlık akademisi halinde kurmak istedik. Bunun içerisinde ağırlıklı nakil hikayeleri olmak üzere, nakil olanların beslenmesinden psikolojik yaşadıkları sıkıntılara, alacakları desteğe kadar işin uzmanları tarafından şu an için online olarak destek veriyoruz. Pandeminin bitişi ile birlikte fiziksel olarak destek ve eğitimler verilmeye devam edilecek.

Organ bağışı neden önemli?

Bugün sağlıklı olan her birey, bir gün organ nakli ihtiyacı duyabilir. Çok basit bir grip virüsü kalbe yerleşerek, nakil gerektirebiliyor. Geçirdiğiniz kaza, hastalık yine organ nakli ihtiyacına sebebiyet verebiliyor. Bu sebeple oldukça önemli.

Her ölümden sonra organ nakli yapılabiliyor mu?

Hastanede yoğun bakımda beyin ölümünün gerçekleşmiş olması gerekiyor. Ölen bin kişiden 3 kişinin ancak beyin ölümü gerçekleşiyor ve dolayısıyla eğer bağış yaptıysa nakil için uygun olabiliyor. Ambulansta, evde, sokakta hayatınızı kaybederseniz bağışçı bile olsanız nakil gerçekleşmiyor.

Türkiye ve İzmir özelinde organ bağışı oranı nedir?

İzmir kart bağışında lider durumda. Milyon nüfus başına göre bakıldığında Bursa açık ara lider. İzmir’in iki buçuk katı düzeyde. Sonrasında Karadeniz bölgesinden Samsun hemen ardından İzmir geliyor.

Bağış oranını nasıl yükseltebiliriz?

Devamlı konuşarak ve gündemde tutarak. 3-9 Kasım arası Organ Bağışında Farkındalık Haftası olarak kutlanıyor. Devamlı organ bağışının işlenmesi gerekiyor. Sivil Toplum Kuruluşları ile işbirlikleri yapılması gerekiyor. Biz bu konuda önümüzdeki aylarda ulusal çapta çalışmaya başlayacağız. Pandemi bizi hiç beklemediğimiz bir noktada yakaladı. Aralık 2019’da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’inde katılımıyla yapmış olduğumuz basın toplantısında gelecek projelerimizi anlatmıştık. 3 yıllık yapılanmayı duyurmuştuk. Pandemi bizi de vurdu. Bütün etkinliklerimizi online’da sürdürüyoruz. Ancak gelecekte fiziksel olarak da tüm etkinliklerimizi yapıyor olacağız. Ön tarafta her zaman nakilli olanları, nakil bekleyenler, donörler ve onların aileleri yer alacak. Gönüllü olarak çalışan kadromuz var. Bu kadronun içinde doktor, avukat, işletmeci, öğrenci kişiler var. Hiçbiri bir beklenti içerisinde değil. Bu saydıklarımın hepsi hiçbir nakil geçirmemiş, nakil bekleyen veya ailesinde nakil olan kişi yok. Tümü geri planda çalışan gönüllü kişiler. Ön planda nakil olanlar, donörler ve onların aileleri var. İnsanlar ön planda bizi görmek istemiyorlar. Biz bu noktada iletişim açısından yapılan yanlışları da belirledik. Birçok kişi sanılanın aksine dini açıdan değil bilgi yetersizliğinden organ bağışında bulunmuyor.

Organ bağışı nasıl yapılır?

Ben 27 yaşından beri organ bağışçısıyım. Genç yaşlarda yaşadığım bir diyalogdan çok etkilenmiştim. O diyalogda ‘Organ bağışı nedir? Sorusuna aldığım ‘Sizden sonra hayatın devam etmesidir’ cevabı beni oldukça etkilemişti. Hiç sormadan organlarımı bağışlamıştım. İnsanlara beyin ölümünü anlatabildiğimiz zaman koma, bitkisel hayat ve beyin ölümü arasındaki farkların koma ve bitkisel hayatta geriye dönüşün olduğu ama beyin ölümünde geri dönüşün olmadığı kalbinde maksimum 72 saat sonra duracağını anlatmamız gerekiyor. Bir kez daha belirtmek istiyorum: Her bin kişiden sadece 3’ü beyin ölümüyle vefat ediyor. Çok acı bir şey ama bir gerçek daha var. Çoğunluk evde olduğu için trafik kazaları gerçekleşmiyor. Ağırlık olarak araç, araba ve motorsiklet kazalarından beyin ölümü çıkıyor. Ağırlık burada. O’nun için zaten beyin ölümü tespitleri düşük durumda. Dolayısıyla organ nakilleri de düşmüş durumda. Ne yazık ki arka arkaya kayıp haberleri geliyor.

Organ nakli olan kişilerin hayatlarında ne gibi değişiklikler oluyor?

İçlerinde olimpiyat madalyası kazanan kişiler var. Özellikle snowboard gibi ekstrem bir sporda Salt Lake City Olimpiyat oyunlarında bronz madalya kazanan Chris Klug örneği var. Bana o’nun hikayesi ilham verdi. Ölümcül bir karaciğer hastasıyken 2000 yılında karaciğer nakili oluyor. Nakil olduktan bir yıl yedi ay sonra Amerika da ki Salt Lake City Kış Olimpiyatlarında snowboard gibi ekstrem bir sporda bronz madalya kazandı. Böbrek nakli olup gençlerde Kick Boks’ta dünya 3’üncülüğü almış olan sporcu var. Hem böbrek hem karaciğer nakli olmuş futbolcu Mehmet Tolonvaga var. Organ nakli olduktan sonra transplant oyunlarında koşan Türk sporcular var. Organ nakli spor yapmaya ve normal hayata engel değil. Çocuk sahibi olmaya engel değil. Hayatlarına devam ediyorlar.

Organ bağışı nasıl yapabilirim?

Tüm sağlık kuruluşlarında yapabilirsiniz. Özellikle devlet hastanelerine gidebilirsiniz. Sağlık Müdürlüklerine yapabiliyorsunuz. E-Nabız’da yapabiliyorsunuz. Bunların hepsinden öte organlarınızı bağışlamak istediğinizde ailenize söylüyorsunuz. Siz ne kadar bağışçı olursanız olun, eğer ki beyin ölümünüz gerçekleşirse dönüp ailenize soruyorlar. Aile onayı olmadan organlar alınmıyor. Ailenin haberdar olması en önemli kriter.

Dediklerinize ek olarak neler söylemek istersiniz?

Birçok kişi bağışçı oluyor ama herkesin ailesini ikna etmesi gerekiyor. Bununla ilgili çok sık konuşulması gerekiyor. Bununla ilgili biz çalışmalar yapıyoruz. Etkinliklerimizde organ bağışını normalleştirmeye çalışacağız.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.