Urla’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yılı coşku içinde kutlandı. Etknlikte konuşan Başkan Balkan; Atalarımızın fedakârlığı, bizlere sadece bir şehir değil, özgürlük bilincini kazandırdı” dedi
Haber Giriş Tarihi: 12.09.2024 16:37
Haber Güncellenme Tarihi: 12.09.2024 16:44
Kaynak:
BÜLTEN
Urla’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yılı düzenlenen törenle kutlandı. Tören, Türk Ordusunun Urla’ya girdiği yer olan Mustafa Kemal Paşa Caddesinden Bando ve Rahvan Atları eşliğinde kortej yürüyüşle başladı. Cumhuriyet Meydanı’nda son buluna yürüyüşün ardından saygı duruşuna geçildi ve İstiklal Marşı okundu.
Törene Urla Kaymakamı Mustafa Gözlet, Garnizon Komutanı Dz. Albay Serdar Akan, Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, Urla Cumhuriyet Başsavcısı Murat Yavuz, İlçe Birim Amirleri, Siyasi Parti Temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşlarının Temsilcileri, Muhtarlar, Gaziler, Şehit yakınları ve vatandaşlar katıldı. Resmi çelenklerin sunulmasının ardından günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan gerçekleştirdi.
12 Eylül'de Urla düşman işgalinden kurtuldu
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kazanılan bağımsızlık zaferini hatırlatan Balkan, şöyle konuştu;
Halkın bu mirasa sahip çıkma sorumluluğu var. Bu kadim topraklar birçok savaş ve kurtuluş mücadelesi gördü nncak 15 Mayıs 1919’da İzmir’de yakılan ilk kıvılcımla başlayan istiklal mücadelesi, milletimizin azim ve kararlılığıyla zaferle sonuçlandı. Urla, bu süreçte ilk Kuva-yı Milliye hareketine ev sahipliği yaptı.9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtuluşuyla Anadolu’nun kahramanları Urla’ya doğru yola çıktı. 12 Eylül 1922’de Albay Çolak İbrahim Bey komutasındaki ordu, Urla’yı düşman işgalinden kurtardı. Atalarımızın fedakârlığı, bizlere sadece bir şehir değil, özgürlük bilincini kazandırdı. 12 Eylül, Urla’nın direniş ruhunu ve cesaretini hatırlamak için önemli bir fırsattır. Bugün, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, Urla’nın kahramanlarını minnetle anıyor, Kurtuluşun 102. yıl dönümünü kutluyoruz”
Bizlere düşen vatanı korumak ve ileriye taşımaktır
Konuşmasında güncel sorunlarına da değinen Balkan, “Bir asırdır yokluk ve yoksulluk içinde yedi düvele karşı mücadele veren Mustafa Kemal Atatürk’ün ve kahramanların destanlarını yâd ediyor, yiğitlerimize rahmet okuyoruz. Peki, Onların sahiplendiği kadar sahiplenebiliyor muyuz bu vatan toprağını? Gerçekten yaşadığımız kenti ve insanlarını seviyor ve koruyor muyuz? Örneğin bir ülkeyi sevmek, bir köşk için tek bir ağacı bile feda etmemektir, Mustafa Kemal Atatürk gibi. Oysa şimdilerde milyonlarca canlının ölmesini umursamadan, bile isteye yakıyorlar ormanlarımızı. Ne acı. Yazık. Ve Bir ülkeyi sevmek, çocukları her türlü ihmal ve istismardan korumak, onları her koşulda yetişkinlerden daha özel ele almaktır. Çocukları fiziksel, ruhsal, cinsel istismar nesnesi haline getirip ömürlerini çalan tüm toksik insanları lanetlemekten bıktık. Narinler, Leylalar, Müslümeler olmasın istiyorsak daha güçlü bir siyasi duruş sergilememiz gerekiyor. Hukukun üstün tutulduğu, iyi hal indirimlerinin olmadığı, caydırıcı cezaların kimsenin gözünün yaşını dinlemeden uygulandığı bir sistemde daha güvende bir yaşam sağlayabilmektir bu ülkeyi sevmek. Bizler, çöpümüzü attığımız her sokağa, fazladan akıttığımız suya, imara açılan her tarım arazisine, okutamadığımız her çocuğa, sokakta oynarken gelinlik giydirilen her kız çocuğuna, kocası tarafından cinayete kurban edilen her kadına, işkence edilerek öldürülen her sokak hayvanına karşı mahcubuz, suçluyuz, sorumluyuz. Oysa ecdadımız gözünü kırpmadan canını feda etmiş bu toprakları vatan yapabilmek adına. Bizlere ise bu vatanı korumak ve ileriye taşımak düşüyor. Fakat 100 yıldır hala muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için çabalıyoruz. Bu çaba ancak ve ancak bilimle, okumakla, ahlaki değerlerle kendini gerçekleştirebilir. Her köye eğitim götürerek ve bunu takip ederek kurtarabiliriz bu ülkeyi. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Köy Enstitüleri ile yine yeniden kırsal kalkınma gerçekleşebilir. En ücra köylerden aydın insanlar yetişebilir.”
Şehitlik ziyareti
Balkan’ın konuşmasının ardından tören İzmir Cengiz Aytmatov Sosyal Bilimler Lisesi öğrencisi Oktay Dalkıran ‘Urla’ şiirini okumasıyla devam etti. Urla Halk Eğitim Merkezi’nden Efelerin Harmandalı gösterisi ile sona eren resmi törenin ardından Yıldıztepe Şehitliğinde Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okundu, Kur’an-ı Kerim Tilaveti okunarak dua yapıldı. Sonrasında şehitlerimizin kabrine saygı ve minnetle karanfiller bırakıldı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Urla’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yılı coşku içinde kutlandı. Etknlikte konuşan Başkan Balkan; Atalarımızın fedakârlığı, bizlere sadece bir şehir değil, özgürlük bilincini kazandırdı” dedi
Urla’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yılı düzenlenen törenle kutlandı. Tören, Türk Ordusunun Urla’ya girdiği yer olan Mustafa Kemal Paşa Caddesinden Bando ve Rahvan Atları eşliğinde kortej yürüyüşle başladı. Cumhuriyet Meydanı’nda son buluna yürüyüşün ardından saygı duruşuna geçildi ve İstiklal Marşı okundu.
Törene Urla Kaymakamı Mustafa Gözlet, Garnizon Komutanı Dz. Albay Serdar Akan, Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, Urla Cumhuriyet Başsavcısı Murat Yavuz, İlçe Birim Amirleri, Siyasi Parti Temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşlarının Temsilcileri, Muhtarlar, Gaziler, Şehit yakınları ve vatandaşlar katıldı. Resmi çelenklerin sunulmasının ardından günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan gerçekleştirdi.
12 Eylül'de Urla düşman işgalinden kurtuldu
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kazanılan bağımsızlık zaferini hatırlatan Balkan, şöyle konuştu;
Halkın bu mirasa sahip çıkma sorumluluğu var. Bu kadim topraklar birçok savaş ve kurtuluş mücadelesi gördü nncak 15 Mayıs 1919’da İzmir’de yakılan ilk kıvılcımla başlayan istiklal mücadelesi, milletimizin azim ve kararlılığıyla zaferle sonuçlandı. Urla, bu süreçte ilk Kuva-yı Milliye hareketine ev sahipliği yaptı.9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtuluşuyla Anadolu’nun kahramanları Urla’ya doğru yola çıktı. 12 Eylül 1922’de Albay Çolak İbrahim Bey komutasındaki ordu, Urla’yı düşman işgalinden kurtardı. Atalarımızın fedakârlığı, bizlere sadece bir şehir değil, özgürlük bilincini kazandırdı. 12 Eylül, Urla’nın direniş ruhunu ve cesaretini hatırlamak için önemli bir fırsattır. Bugün, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, Urla’nın kahramanlarını minnetle anıyor, Kurtuluşun 102. yıl dönümünü kutluyoruz”
Bizlere düşen vatanı korumak ve ileriye taşımaktır
Konuşmasında güncel sorunlarına da değinen Balkan, “Bir asırdır yokluk ve yoksulluk içinde yedi düvele karşı mücadele veren Mustafa Kemal Atatürk’ün ve kahramanların destanlarını yâd ediyor, yiğitlerimize rahmet okuyoruz. Peki, Onların sahiplendiği kadar sahiplenebiliyor muyuz bu vatan toprağını? Gerçekten yaşadığımız kenti ve insanlarını seviyor ve koruyor muyuz? Örneğin bir ülkeyi sevmek, bir köşk için tek bir ağacı bile feda etmemektir, Mustafa Kemal Atatürk gibi. Oysa şimdilerde milyonlarca canlının ölmesini umursamadan, bile isteye yakıyorlar ormanlarımızı. Ne acı. Yazık. Ve Bir ülkeyi sevmek, çocukları her türlü ihmal ve istismardan korumak, onları her koşulda yetişkinlerden daha özel ele almaktır. Çocukları fiziksel, ruhsal, cinsel istismar nesnesi haline getirip ömürlerini çalan tüm toksik insanları lanetlemekten bıktık. Narinler, Leylalar, Müslümeler olmasın istiyorsak daha güçlü bir siyasi duruş sergilememiz gerekiyor. Hukukun üstün tutulduğu, iyi hal indirimlerinin olmadığı, caydırıcı cezaların kimsenin gözünün yaşını dinlemeden uygulandığı bir sistemde daha güvende bir yaşam sağlayabilmektir bu ülkeyi sevmek. Bizler, çöpümüzü attığımız her sokağa, fazladan akıttığımız suya, imara açılan her tarım arazisine, okutamadığımız her çocuğa, sokakta oynarken gelinlik giydirilen her kız çocuğuna, kocası tarafından cinayete kurban edilen her kadına, işkence edilerek öldürülen her sokak hayvanına karşı mahcubuz, suçluyuz, sorumluyuz. Oysa ecdadımız gözünü kırpmadan canını feda etmiş bu toprakları vatan yapabilmek adına. Bizlere ise bu vatanı korumak ve ileriye taşımak düşüyor. Fakat 100 yıldır hala muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için çabalıyoruz. Bu çaba ancak ve ancak bilimle, okumakla, ahlaki değerlerle kendini gerçekleştirebilir. Her köye eğitim götürerek ve bunu takip ederek kurtarabiliriz bu ülkeyi. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Köy Enstitüleri ile yine yeniden kırsal kalkınma gerçekleşebilir. En ücra köylerden aydın insanlar yetişebilir.”
Şehitlik ziyareti
Balkan’ın konuşmasının ardından tören İzmir Cengiz Aytmatov Sosyal Bilimler Lisesi öğrencisi Oktay Dalkıran ‘Urla’ şiirini okumasıyla devam etti. Urla Halk Eğitim Merkezi’nden Efelerin Harmandalı gösterisi ile sona eren resmi törenin ardından Yıldıztepe Şehitliğinde Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okundu, Kur’an-ı Kerim Tilaveti okunarak dua yapıldı. Sonrasında şehitlerimizin kabrine saygı ve minnetle karanfiller bırakıldı.
Kaynak: BÜLTEN
DİSK’ten Cihangir Kına: Sürecin sonu nereye giderse gitsin, mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!
DİSK’ten İZENERJİ’ye son çağrı! İşçiler eyleme çıkıyor
Balçova Belediyesi'ndeki emekçilerin eylemleri sonuç verdi: İyileştirme talebi kabul edildi
Barınak ilgisizlikten berduş yuvasına döndü
İzmir haber: Bornova'da geri dönüşüm fabrikasında yangın
Konak Belediyesi 2025 Mali Yılı Bütçesini açıkladı
İzmir haber: Kadına şiddet suçundan aranıyordu, kadın polislerce enselendi
İzmir haber: Zehir taciri baba-oğul evlerinde enselendi
İzmir haber: İzmir'de sendika temsilcisi, müdür odasında balyozla masayı parçaladı
Balçova kadın ve çocuk cinayetlerine “dur” dedi
Son Girilen Haberler
TÜGİAD Ege Buluşmaları’nda geleceğin tarımı konuşuldu
TÜGİAD Ege Şubesi Üye Buluşmaları kapsamında düzenlediği toplantı serilerinde geleceğin tarımı konuşuldu
100 bin liranın üzerinde olan kredi kartından katkı payı alınacak!
TBMM’ye sunulan yasa değişikliğinde en dikkat çekici kredi kartlarındaoldu. Teklifte 100 bin liranın üzerinde olan kredi kartlarından yıllık 750 lira ücret alınması oldu.
Majör depresif bozukluk nedir, belirtileri neler?
Majör depresif bozukluk, kişinin günlük yaşamını derinden etkileyen bir ruhsal rahatsızlık. Psikolojik ve fiziksel belirtilerle kendini gösteren bu bozukluk, her yaştan bireyi etkileyebilir. Peki, Majör depresif bozukluk nedir, belirtileri neler?