Telus’ta işveren yetki belgesine itiraza tepki!

Telus’ta emekçiler, kötü çalışma şartlarının iyileştirilmesi için Çağrı-İş Sendikası’nda örgütlenmeye başladı. Bin 781 emekçinin çalıştığı Telus’ta 924 sendikalı olmasının ardından yetki süreci işlemeye başladı. Çağrı-İş Sendikası’nın, Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan sözleşme yetki belgesi almasının ardından işveren ise belgeye itiraz etti. Bugün de İzmir’de Çağrı-İş Sendikası üyesi Telus emekçileri bir araya geldi. Çağrı-İş Sendikası’ndan Hakan Şimşek, firmanın itirazı geri çekene kadar mücadeleye devam edeceğini söyleyerek, “Telus’a da diğer uluslararası şirketlere de sendika gelecek! Sendikal hakkımıza itirazın aslında Anayasal hakkımızı engellemeye yönelik bir girişim olduğu gerçeğini biliyoruz” dedi. Öte yandan ilgili firmanın başka ülkelerde de faaliyet gösterdiğini hatırlatan Şimşek, “Kanada ve Almanya gibi ülkelerde sendikalı İşçi çalıştırdıklarını, çalışanlarına değer verdiklerini dile getiren Telus firmasının bu son derece makul ve meşru anayasal hakkı tanıyıp Kanada’daki merkezlerinde işçilerine sağladığı sendika hakkını tanımasını isterdik” açıklamasını yaptı.

AZ İŞÇİ ÇOK İŞ

Uluslararası şirketlerin son yıllarda Türkiye’de yeni lokasyonlar açarak, menşei olduğu Avrupa ve Amerika gibi ülkelerdeki çalışan yoğunluğunu kaydırdığını söyleyen Çağrı-İş Sendikası’ndan Hakan Şimşek, “Bunun sebebinin ülkemizin işsiz gençlerine istihdam yaratmak onların işsiz kalmasına gönüllerinin el vermemesi ve onlara daha iyi yaşam standartları sağlama isteği demek isterdik. Bu elbette hiçbir inandırıcılığı olmayan bir iddia olmakla kalmayıp oldukça da komik olurdu. Neden Türkiye’ye artarda yatırım yaparak işletmeler açtıklarına dair su götürmez bir gerçek var; yaygın eğitimli genç işsizlik, değerini yitiren Türk lirası ile birlikte ucuzlayan işgücü ve en önemlilerinden birisi de Türkiye'de sendikalı çalışma oranının oldukça düşük olması. Neden Türkiye'de sendikalı çalışan işçi oranı düşük, neden işsizlik yaygın, artık bunları uzun uzadıya açıklamaya da gerek duymadan özetleyebiliyoruz; çünkü işverenler öyle istiyor. İşverenler yerli veya yabancı olsun hem daha az işçi ile daha çok iş yapmanın, hem de işçilerine sendikalı ve toplu sözleşmeli çalışma hakkını vermemenin çabası içerisindeler. İşçiler bu anayasal hakları elde edebiliyor olsa bile!” dedi.

İTİRAZI GERİ ÇEKİN

‘Diğer ülkelerdeki yoğunluklarını buralara taşımaları da işçilerini daha düşük ücretlerle sendikasız koşullarda çalıştırmak istemeleri, çünkü geldikleri ülkelerde işçiler sendikalı ve nispeten daha iyi koşullara sahipler’ diyen Hakan Şimşek, “Ülkedeki benzer şirketlerin genç kadın-erkek çalışanları gittikçe bu yönelimi kırıp köle olmayacaklarının işaretlerini vermeye başladılar. Telus'ta çalışan genç kadın-erken çalışanlarında büyük çoğunluğu yıldan yıla kötüleşen çalışma koşulları ve eriyen ücretlerinin düzeltilmesi için sendikamız Çağrı-İş çatısı altında anayasal haklarını kullanarak birleştiler. Şirket bu birlikteliğin zaman içerisinde kaybolacağını işçi sirkülasyonu ve işin ağırlığına dayanamayarak işten çıkışlarla ya da psikolojisi altüst olan işçilerin hatalar yaparak çıkarılıp sendikalı üye sayısının azalacağını hesaplayarak yetkimize itiraz ediyor. Türkiye’deki hukuki süreçlerin uzadığını da biliyorlar. Sendikal hakkımıza itirazın aslında Anayasal hakkımızı engellemeye yönelik bir girişim olduğu gerçeğini bilerek bizler de hem sendika olarak hem de sendika ile bütünleşmiş Telus emekçileri olarak yetkimize yapılan itirazı geri çektirene kadar sesimizi yükselterek ve çoğaltarak şirkete de kamuoyuna da resmi kurumlara da duyurmaya devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.