TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Soyer’den faaliyet görüşmelerinde muhalefete ‘imza’ resti: Getirin o 30 milyonu!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, belediyenin 2022 Yılı Faaliyet Raporu görüşmelerinde Narlıdere Metrosu kredisi konusunda ‘imza resti’ çekti ve “Onay lazım. O bir imza atılmıyor. Getirin o 30 milyonu” dedi

Haber Giriş Tarihi: 14.04.2023 16:50
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Soyer’den faaliyet görüşmelerinde muhalefete ‘imza’ resti: Getirin o 30 milyonu!

TENZİLE AŞÇI

İzmir Büyükşehir Belediyesi Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısı 3. Bileşimine, belediyenin 2022 Yılı Faaliyet Raporu görüşmeleri ve yaşanan tartışmalar damgasını vurdu. AK Parti Grup Başkanvekili Hızal’ın konuşmasında İktisat Kongresi’ndeki bazı konuşmacılara ilişkin kullandığı bazı ifadeler sonrasında protesto edildiği oturumda, muhalefet Büyükşehir’e deprem ve kentsel dönüşüm çalışmaları ile ulaşım, trafik gibi konularda eleştiriler yöneltti. Tüm oturum boyunca salonda, yapılana eleştirileri dinleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise oturum sonunda yapılan eleştirilere tek tek yanıt verdi. Soyer ayrıca Narlıdere Metrosu için bekleyen kredi imzası konusunda da meclis muhalefetine seslendi.

HER ENGELİN KARŞISINA CESARETLE ÇIKTIK

Konuşmasına cesaret, uyum ve değişim vurgusu yaparak başlayan Başkan Soyer, yatırımlara ilişkin bilgiler vererek “Dört yıl önceki seçim kampanyamızdan bu yana şehrimiz için büyük bir hayalimiz var. İzmir’in refahını büyütmek ve onun adil paylaşımını sağlamak. 2020-2024 stratejik planımızda bu hedefe ulaşmanın kapsamlı bir yol haritasını ortaya koymuştuk. Bu plan, İzmir’in yerel önceliklerine dair çözümler üretiyor. Üçüncü uygulama yılını tamamladığımız stratejik planımızın odağında, koşullar ne olursa olsun bir şeyleri dönüştürmenin mümkün olduğu inancı yatıyor. 7 stratejik amaç ve 27 hedeften oluşan bu planı Meclisimiz’in onayladığı günde, 30 Ekim İzmir depremini, şehrimiz tarihinin en büyük orman yangını, seller ve tsunamiyi, pandemiyi, doların artarak 5-6 liradan, 20 liralara yükseleceğini, ülkemizin, büyük bir ekonomik enkazın altında kalacağını bilemezdik. Mazeret üretmedik, ‘engelleniyoruz’ gerekçesinin arkasına sığınmadık. Her engelin karşısına cesaretle çıktık ve her birinin üstesinden geldik. Bu süreçte her ne pahasına olursa olsun asıl hedefimizden sağlamaktan asla vazgeçmedik. Gerekli hallerde faaliyet ve harcama önceliklerimizi yeniden tanımladık. Kriz yönetimine önem veren, esnek bir karar alma sistemi oluşturduk. Yatırım projelerine ayırdığımız pay... 2020 ve 2022 arasında yatırım projelerine ayrılan pay sırasıyla şöyle: 2020’de 42.8, 2021’de 31.9, 2022’de ise 31.6. 2021 ve 2022’de her türlü zorluğa rağmen bu oranları yakaladık. Görev süremiz boyunca İzmir’e kazandırdığımız toplam yatırım bedeli ise 1.8 Milyar Euro, yani bugünkü değerle, 38.6 milyar lira. Bu oranlar, Türkiye’deki pek çok kamu kuruluşu ve belediyenin çok üzerinde” dedi.

METROLARI KENDİ İMKANLARIMIZLA YAPMAK ZORUNDA KALDIK

Borçlanma konusunda metro değerlendirmesi yapan Soyer, “Döviz cinsinden değerlendirdiğimizde tüm bu zor koşullara rağmen borçlarımızı azalttık. Görevi devraldığımızda dış borcumuz 649 Milyon Euro tutarındaydı. 31 Mart 2023 tarihi itibarıyla bu miktar 587 Milyon Euro. Aradan geçen dört yılda 470 Milyon Euro değerinde borç ödemesi yaptık, 459 Milyon Euro miktarında ise yeni borç aldık. Bu borçların çok büyük kısmının kendi kendini geri ödeme kabiliyetine sahip metro yatırımlarımız için alındı. Yapılan satışlarla ilgili bazı rakamlar verildi. Son 4 yılda741 milyon liralık satış yapılmış. Bunların büyük çoğunluğu konut satışı. Çünkü lojmanlarla ilgili yapılan yasal düzenleme nedeniyle bu satışların yapılması zorunlu olmuş. Bu süre boyunca İzmir 741 milyon liralık satış yapmış ama 828 milyon liralık da alım yani kamulaştırma yapmışız. Yani sattığımızın fazlasını almışız. Temsili giderlerden bahsetti Özgür Bey. Bunun bütçedeki payı yüzde 0.8. Yani enflasyon oranının bile altında kalan bir artış var. Arzu ederdik ki İzmir’de üzerinde “U” harfi olan metro hatları olsun ve belediyemiz kısıtlı imkanlarıyla bu borç yüklerinin altına girmesin. Ne yazık ki olmadı. Böylesine büyük yatırımları Belediyemiz imkanlarıyla yapmak zorunda kaldık ve elbette bu görevimizi gururla sürdürüyoruz. Biliyorum ki 14 Mayıs’tan sonra bu durum değişecek ve yüzümüz gülecek. İzmir hak ettiğinin 40’ta birini değil… Tamamını alacak. İzmir hakkını alacak. Özetle, İzmir Büyükşehir Belediyesi ülkemizin içinden geçtiği büyük ekonomik buhrana rağmen bütçe disiplini açısından en saygıdeğer kamu kuruluşlarından biridir” diye konuştu.

FAYLAR İMAR PLANLARINA İŞLENİYOR

Deprem çalışmaları hakkında bilgiler veren Başkan Soyer, AK Parti Grup Başkanvekili Hızal’ın ‘fayların imar planlarına işlenmesi’ eleştirisine de yanıt vererek “İlk değineceğim konu, altyapı stratejik amacımız. Gerek 30 Ekim depremi gerekse 6 Şubat depremi gösterdi ki, İzmir’in altyapısı için en temel önceliğimiz bu şehri dirençli hale getirmek. Biz, üzerinde yaşadığımız fayları değiştiremeyeceğimize göre onlarla uyumlu yaşamayı öğrenmek zorundayız.  Son dört yılda deprem konusunda büyük deneyim kazandık. Göreve gelir gelmez attığımız yapılanmaya yönelik adımların ardından, Türkiye’nin en kapsamlı deprem araştırmaları ve risk azaltma projelerini başlattık. Yazık ki İzmir’in fayları ve bina stokları hakkındaki bilimsel veriler bugüne kadar kapsamlı bir şekilde ortaya konmamış. Biz, bu eksiği gidermek için gerekli tüm projeleri üç yıl önce başlattık ve tamamlama noktasına geldik. Bir yandan fayların incelendiği depremsellik araştırmamız sürerken diğer yandan zemin yapısı ile zemin davranış özelliklerini modelleme çalışmalarını da Bornova’dan başlattık. Projemiz doğrultusunda Bayraklı, Bornova ve Konak sınırları içerisinde toplamda, 12 bin hektarlık alanda mikro bölgeleme etüt çalışmaları yürütüyoruz. Bir diğer önemli projemiz, İzmir’in yapı envanteri çalışmaları. Bu konuda yaptığımız çalışmaların sonucunda gördük ki İzmir’deki yapı stokunun yüzde 80’i eski ve nizami değil. Bayraklı’da 31 bin 146 yapının kimlik belgesini hazırladık. Yapıları deprem güvenliğine göre önceliklendirdik. Böylece yüksek öncelikli bölgelerimizi  belirleyerek kentsel iyileştirme modellerimizi üretiyoruz. Bornova ilçemizde devam eden çalışmamız kapsamında ise 62 bin yapının incelemesi yoğun biçimde devam ediyor. Hedefimiz Eylül 2023’e kadar Bornova’yı da tamamlayarak toplam 93 bin binayı taramış olmak. Eylül 2023 ve Eylül 2024 arasında ise Konak, Karşıyaka ve Çiğli gibi ilçelerde de çalışarak kent merkezindeki 315 bin binanın incelemesini bitireceğiz. Eski yıllarda yapılan Balçova ve Seferihisar taramalarını ise yenileyeceğiz. Bugüne kadar yapı envanterlerini ilçeler ölçeğinde çıkarıyorduk. Yakın bir zaman önce, hangi ilçede olursa olsun başvuran her vatandaşımıza binalarının deprem karnesini çıkarmak için ücretsiz destek olmaya başladık. Bu jeolojik etüt raporlarındaki fay hatlarını imar planlarına işliyoruz. Bu plan kararları doğrultusunda kenti planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

İMAR AFFI EHLİYETİNE HİÇBİR HÜKÜMETİN SAHİP OLMAMASI GEREK

Kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında bilgi veren Soyer, iktidara ‘destek ve imar affı’ çağrısında bulunarak şunları söyledi; “Kentsel dönüşüm, depreme hazırlık çalışmalarımızın bir diğer başlığı. Türkiye’de örnek bir kentsel dönüşüm modeli uygulayan Büyükşehir, şehrimizdeki riskli konut alanlarını, etaplar halinde güvenli hale getirmeye devam ediyor. Kentsel dönüşüm mevzuatında pek çok eksiklik var. Tüm bu eksiklik ve yetersizliklerine rağmen üç yıldır icraat üretiyoruz. Yerinde ve yüzde yüz uzlaşı modeliyle yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları İZBETON'un yapım sürecine dâhil edilmesiyle hız kazandı. Sadece iki yıl içinde Ege Mahallesi’nde 494 milyon, Örnekköy’de 1 milyar 200 milyon, Gaziemir’de 400 milyon, Uzundere’de 680 milyon lira olmak üzere yaklaşık 2 milyar 750 milyon lira ihale bedeli olan kentsel dönüşüm çalışmaları yaptık. Gaziemir, Ege Mahallesi, Uzundere, Ballıkuyu, Çiğli Güzeltepe ve Örnekköy’de dönüşüm aynı anda başladı ve devam ediyor. Kooperatifçilik modelinin depremzedeler için de uygulamaya konduğu Halk Konut projesini başlattık. Bu model sayesinde, kooperatif çatısı altında örgütlenen herkese kendi konutlarını yapabilmeleri için güvence sunuyoruz. Halk Konut çığ gibi büyüdü. Projemize kurulma aşamasındaki 21 kooperatif dahil olduğunda 3000 bağımsız birim ve yaklaşık 150 bin metrekare inşaat alanını kapsamış olacağız. Biz İzmir’de kentsel dönüşümü “mekânsal adalet” ilkesiyle tanımladık. Bu uğurda hiçbir engelin önümüze çıkmasına izin vermedik ve bu yönde çalışmaya devam edeceğiz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yatırım bütçesinin yüzde 10’unu önümüzdeki yıl itibarıyla sadece depreme karşı dirençlilik ve kentsel dönüşüm çalışmalarına aktaracağız. Fakat bu yeterli değil. Bir bu kadar yatırımın da merkezi hükümet tarafından yapılmasını bekliyoruz. Çünkü İzmir’in 50 yılda birikmiş sorunlarını yalnızca Belediyemizin bütçesiyle çözmemiz asla mümkün değil. Hükümet eski yapı stokunun yenilenmesiyle ilgili güçlü teşvik ve destek kaynakları vermeli. Her şeyden önce, imar affının önünde anayasal bir engel tesis edilmeli. Tüm imar ve ruhsatlandırma mevzuatımızı altüst eden bu düzenleme ehliyetine hiçbir hükümetin sahip olmaması gerekiyor. Bu nedenle, milyonlarca insanımızın canını korumak adına şehrin imar planlamasını anayasal güvence altına almak zorundayız.”

GETİRİN 0 30 MİLYON EUROYU

Metro çalışmaları konusuna da değinen Soyer, tüm açılışlar için taahhüt edilen tarihi gösterirken Hızal’a Narlıdere Metrosu’ndan videolu yanıt vererek “İkinci stratejik hedefimiz, yaşam kalitesi kapsamında yürüttüğümüz en temel proje, İzmir tarihinin en büyük yatırımı Buca Metrosu ve diğer metro yatırımlarımız. ‘İzmir’i demir ağlarla öreceğiz’ dedik, sözümüzü pandemi ve ekonomik krize rağmen adım adım hayata geçirmeye başladık. Yüzde 12 ile aldığımız Narlıdere Metrosu’nda, yüzde 96’ya ulaştık. Gördüğünüz video Narlıdere Metrosu’nda deneme seferi yapan trenimize aittir. Önümüzdeki hafta binip birer tur atabiliriz. Vaat ettiğimiz gibi bu yıl içinde, Cumhuriyet’in 100. yılında metro hattını tamamlayarak vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Şu anda yürüyen merdivenlerin montajı yapılıyor. 700’ün üzerinde çalışanımız Narlıdere Metrosu’nu, taahhüt ettiğimiz tarihe yetiştirmeye gayret ediyor. Narlıdere Metrosu için yaptığımız toplam harcama 287 milyon Euro. Narlıdere Metrosu için 30 milyon Euroluk bir kredi yetkilendirme sözleşmesi yaptık yetkilendirmesi yaptık. 3 Şubat 2023 tarihinde. Onay lazım. O bir imza atılmıyor. Diyorsunuz ya önünüzden mi koşalım diye. Koşun. Getirin o 30 milyonu. 3 Şubat’tan bu yana o imza atılmıyor. Neden atılmıyor? Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi kaynaklarıyla yaptığı ve İzmir’in en büyük raylı sistem yatırımı olan Buca Metrosu’nun temelini attık ve çalışmalara ivedilikle başladık. 765 milyon Euro maliyeti olacağı hesaplanan projenin 2025 yılı sonunda tamamlanmasını öngörüyoruz.  183 milyon Euro bedeli olan Çiğli Tramvayı’nın ise yüzde 93’ünü tamamladık. Söz verdiğimiz gibi onu da bu yıl içinde hizmete açıyoruz. İZBB, İzmir’e yeni bir hat daha kazandırıyor. İzmir Hafif Raylı Sistemi’nin altıncı aşaması Karabağlar-Gaziemir Metro Hattı, 2 milyar 105 milyon Euro yatırım maliyeti ve 32,6 kilometrelik uzunluğu ile İzmir’in en uzun metro hattı olacak. Karabağlar-Gaziemir hattını da, baştan sona İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kendi kaynaklarıyla başaracağız. Bu vesileyle merkezi idarenin 2023 yılı yatırım programında Otogar-Halkapınar Metrosu için ayırdığı bütçeyi tüm İzmirlilerin dikkatine sunmak isterim. Otogar-Halkapınar Metrosu, 2014'ten bu yana dokuzuncu kez yatırım programına alındı, ancak bütçesi sadece 3 bin lira. Buna rağmen İzmir'in hak ettiği kent yaşamını kurmak için bahane üretmiyor, kaynağı nerede olursa olsun bulup İzmirliler’in hizmetine sunmaya devam ediyoruz.  Çıktığımız bu yoldan, geri dönüş yok. Tüm zorluklara rağmen İzmir'i demir ağlarla örmeye devam edeceğiz” dedi.

BÖYLE BİR MODEL YOK

Ulaşım noktasında gelen eleştirilere de İZTAŞIT örneğini veren Soyer, “İZTAŞIT Türkiye’ye örnek bir uygulama. Öncelikle ESHOT kara geçiyor. Ayrıca vatandaş da memnun. Kentin kılcallarına giren yeni yollar açılıyor. Yani herkes memnun. Bunu da İZBB yapıyor. Böyle bir model yok. Dilerim iktidara geldiğimizde tüm Türkiye’de uygulanacak” ifadelerini kullandı.

HALKIN BAKKALI ÖNÜNDE KUYRUKLAR OLUŞUYOR

Tarım faaliyetleri konusunda da Halkın Bakkalı’nı örnek gösteren Soyer, “Üçüncü stratejik hedefimiz olan ekonomi başlığı altında tarıma yaptığımız yatırımlar, fuarlar ve turizm en önemli başlıkları oluşturuyor. Tarım ve hayvancılık konusunda üreticilerimizi desteklemeye devam ettik. Başka Bir Tarım Mümkün vizyonumuz doğrultusunda İzmir’deki tarımsal çalışmalarımıza çok önemli bir halka daha ekledik. İzmir Tarımı Mobil uygulamamız İzmir’deki üreticilerimize sadece bir tıkla zirai destek alma, ürünlerini sergileme ve alıcılarla buluşma imkânı sağlıyor. Başka Bir Tarım Mümkün vizyonumuz doğrultusunda tarımda su tüketiminin azaltılması, üreticinin doğduğu yerde doymasının sağlanması ve İzmir’de yaşayan milyonlarca insanın sağlıklı gıdayla buluşturulması için “Mera İzmir” projesini hayata geçirdik. Bu projeyle kırsal saha ekibimiz; İzmir’in 30 ilçesinin kırsal bölgelerindeki üretici ve hayvan sayılarını, ağıl konum bilgilerini topladı ve kapsamlı bir "Çoban Haritası" oluşturdu. İzmir, Türkiye’de bir çoban haritasına sahip ilk kent oldu. Çoban haritasını, bölgesel ölçekte hazırladığımız tarımsal ürün planlaması için kullanıyoruz. 2023 yılında yaklaşık 50 milyon liralık süt alımı yapmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki haftalarda açacağımız Bayındır Süt İşletme Fabrikası Toplam 200 milyon yatırım maliyetiyle tamamlanacak ve günlük 100 ton süt işleme kapasitesine sahip olacak. İzmir’in “Süt Kuzusu” artık kendi fabrikasında üretilecek. Kendi yatırımımızla kurduğumuz Ödemiş Et Entegre Tesisi’nde hem karkas olarak kesimi yapılan hem de işlenerek paketlenen ürünlerimiz İzmirli markamızla yenilenen Halkın Bakkallarında satışa sunuluyor. Ürünlerimiz, tam donanımlı tesisimizde üretiliyor ve aracısız şekilde Halkın Kasabı reyonlarında belediye güvencesiyle vatandaşlarımıza ulaşıyor. Tesisimizde günlük 10 ton et işliyoruz. Maalesef her dükkanımızın önünde kuyruklar oluyor. Bunun iki sebebi var. Bir... Eti daha ucuza satmak mümkün. İki...Piyasa fiyatının altında yaptığımız bu satış insanların bütçesini etkileyecek kadar büyük bir fark yaratıyor” diye konuştu.

BUNU POPÜLİST SİYASETÇİLER YAPMAYACAK

UNESCO mirası başlığında Kemeraltı konusunda değinen Soyer, “Kemeraltı’ndan bahsedeyim. 50 yıldır halı altına süpürülen bir meseleyi elimizi taşın altına sokarak gerçekleştiriyoruz. 2022’de Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda altyapı ve üst yapı yenileme çalışmalara başladık. Kemeraltı’nda 650 milyonu bulan bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Kemeraltı ve Basmane bölgesindeki restorasyon çalışmalarının maliyeti ise 250 milyon lira olarak öngörülüyor. Biliyorum Kameralı esnafımız sıkıntı yaşıyor.  Projedeki aydınlatma donatılarıyla gece yaşayan, sadece gündüz esnafıyla değil gece ticaretiyle de canlanan bir Kemeraltı doğacak. Bunu popülist siyasetçiler yapmayacak biliyorum ama biz yapacağız” ifadelerini kullandı.

İZMİR’E GIPTAYLA BAKIYORLAR

Deprem bölgesinde gerçekleştirilen çalışmalar hakkında da bilgi veren CHP iktidarında belediye başkanlığı yapma temennisinde bulunarak şunları söyledi; “2 bin arkadaşım 4 ayrı şehirde İZBB kurdular deprem bölgesinde. Dışarıdan bakanlar İzmir’e gıptayla bakıyor. Çünkü karşılaştırmayı diğer şehirlerle yapıyorlar. Verdiği hizmet kalitesinin diğer kentlerden çok daha iyi olduğunu görüyorlar. İzmir’e dışarıdan bakanlar olağanüstü bir minnet duygusuyla bakıyorlar. Özellikle deprem bölgesinde. Adıyaman, Osmaniye, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da Fen işlerinden İZSU’ya… Aklınıza ne gelirse. 4 Şehirde İZBB kurduk biz. İftihar ediyorum Hatay’da en güzel konteyner kenti kurduk. Garabet değil beceri, yetenek ve kabiliyet ortaya koyduğunuz için hepinizle iftihar ediyorum. Bu akşam sizlere, seçildiğim dönem içindeki son faaliyet raporu sunumunu yaptım. Biliyorum ki benim dönemimde hazırlanan stratejik planın tamamlanmasına daha iki yıl var. Bu yüzden, önümüzdeki yıl bugünlerde 2023 faaliyetlerimizin sonuçlarını yine sizlerle paylaşabilmeyi tüm kalbimle diliyorum. Geçtiğimiz yıllarda desteğini benden ve belediyemizin ekibinden esirgemeyen tüm belediye çalışanlarına, Meclis üyelerimize ve kadirşinas İzmir halkına sonsuz teşekkür ederim. 14 Mayıs’tan sonra… Öyle ümit ediyorum ki, İzmir 21 yıl aradan sonra ilk defa iktidarın belediyesi olacak. Mayıs’tan sonra İzmir’in 21 yıldır birikmiş haklarını teker teker alacağız.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.