Türkiye Psikiyatri Derneği İzmir Şubesi tarafından bugün, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü kapsamında farkındalık yaratmak amacıyla basın açıklaması düzenlendi
Haber Giriş Tarihi: 10.10.2024 13:15
Haber Güncellenme Tarihi: 10.10.2024 13:17
Kaynak:
MERVE AĞRIÇ
Türkiye Psikiyatri Derneği İzmir Şubesi tarafından 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü kapsamında bugün düzenlenen basın açıklaması, Türkiye’nin ruh sağlığına dair önemli konuları bir kez daha gündeme getirdi. Sadece bireylerin değil, toplumun ruh sağlığının korunması gerektiğine dikkat çeken Türkiye Psikiyatri Derneği İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mevhibe Nuray Tümüklü, savaş, terör, ekonomik zorluklar, ayrımcılık ve güvencesiz çalışma gibi etkenlerin, insanların sağlıklı ve onurlu bir yaşam sürmelerini engellediğini vurguladı. Ayrıca, bu yılın teması olan iş yerlerindeki ruh sağlığına yönelik önlemler ve güvenli ortamların sağlanması gerekliliği üzerine de açıklamalarda bulunan Dr. Tümüklü, güvenli bir iş ve eğitim ortamının oluşturulmasının sadece çalışanların değil, tüm toplumun ruhsal sağlığı için hayati önem taşıdığını belirtti.
10 Ekim ‘Dünya Ruh Sağlığı Günü’ kapsamında farkındalık oluşturmak amacıyla basın açıklaması düzenlediklerini dile getiren Dr. Tümüklü. “Ne yazık ki 10 Ekim aynı zamanda, toplumumuzun ortak belleğine işleyen en büyük terör saldırısının, Ankara Gar katliamının da tarihi. Bu yıl ise 10 Ekim'e, geçtiğimiz yıl 7 Ekim'de başlayan ve tüm Ortadoğu'ya sıçrayan çatışmalar ve devletler eli ile sürdürülen katliamlar nedeniyle dünyanın birçok bölgesinde savaş, terör saldırıları, kan ve gözyaşı ile giriliyor. Savaşlar yanında yerinden edilme, ayrımcılık, ekonomik zorluklar, çocuk işçiliği sorunu, güvencesiz iş yerleri, eğitimden, sağlıktan, güvenli gelecekten ve temel insan haklarından mahrum kalma gibi insanca yaşamaya ve psikolojik açıdan sağlıklı olmaya engel sorunlarla karşı karşıyayız. Biliyoruz ki ruh sağlığı savunusu sadece ruhsal zorluk ya da hastalığı olan bireylerin tedavi ve tam sağlık hakkını değil, aynı zamanda toplumların ve bireylerin ruhsal iyilik halinin korunmasını da içerir. Bu amaçla, ruhsal etkilenmeye neden olacak koşulların düzeltilmesi, bireylerin güvenlik, sağlık, eğitim gibi temel insan haklarına sahip olarak yaşamaları, çocukların korunması ve gelişimi için ruhsal sağlığı koruyucu, geliştirici ve sorunları önleyici hak temelli bir kamusal ortam ve yönetim talebini dile getirmeliyiz” ifadelerine yer verdi.
İŞ YERLERİNİN RUHSAL AÇIDAN GÜVENİLİR OLMASI ÖNEMLİ
Bu yılın temasının iş yerlerinde ruh salığına önem vermek olduğunu belirten Dr. Tümüklü, “İnsanların aktif ömürlerinin önemli bir kısmını geçirdikleri iş yerlerinin ruhsal sağlık açısından güvenilir olması son derece önemli. Güvenli iş yerleri her şeyden önce çalışanların çalışma koşulları ile ilgili karar süreçlerinde var olmaları ile mümkün. Önlenebilir zorluklar nedeniyle çalışanların ruhsal sorun yaşamaları kabul edilemez. Tüm çalışanlar güvenceli işe sahip olarak, her türlü şiddetten ve baskıdan arınmış iş ortamlarında ve hak taleplerinin engellenmediği koşullarda çalışmalı. Çalışanların emeklerinin tam karşılığını aldıkları, örgütlenme, sağlıklı ortamda çalışma, sağlığa ulaşma ve sosyal temas haklarının güvence altına alındığı koşullar oluşturulmak zorunda. Bu ihtiyaçların karşılanmaması, meslek ortamında stres ve tükenme; depresyon, kaygı bozuklukları, kalp damar hastalıkları gibi birçok sağlık sorununa neden oluyor, yaşamı tehdit ediyor. Tüm dünyada intihar oranları azalırken bazı meslek gruplarında işyeri ve meslek sorunlarına bağlı intiharlar artıyor. Sağlık çalışanları ve güvenlik mensupları bu açıdan da ciddi risk altındalar” diye aktardı.
EĞİTİM KURUMLARI GÜVENSİZ HALE GELDİ
Özellikle sağlık alanında çalışanların şiddete maruz kaldığını dile getiren Dr. Tümüklü “Güvencesiz çalışmanın getirdiği belirsizlik ve işten çıkarılmaların, çalışma koşullarında yaşanan zorlukların yanında toplumda artan şiddet eğiliminin de etkisi ile iş yerlerinde şiddete maruz kalma ciddi bir sorun olarak karşımızda. Bu durum sağlık çalışanları açısından ne yazık ki sıradanlaşmışken artık birçok işyerinde de gözlenir olmuş, okullarda yaşanan ve eğitim emekçilerinin yaşamlarını yitirdiği saldırganlık eylemleri, toplumsal esenlik için son derece önemli olan eğitim kurumlarını güvensiz hale getirdi. Ruh sağlığı ile ilgili dernekler olarak iyilik halinin ancak güvenli ortamın varlığı ile mümkün olacağı uyarısını yinelemek istiyoruz. Bilinmelidir ki şiddetin giderek sıradanlaştığı, bireysel silahlanmanın teşvik edildiği, cinayetlerin işlek caddelere kadar ulaştığı, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden beslenen saldırganlığın arttığı, kadınların ve çocukların güvende olmadığı, farklılıkların yok sayıldığı bir ortamda toplumsal barış tehlike altında. Bu şiddeti engellemek için gerçekçi adımlar yerine ruhsal hastalığı olanların ve tedavi kurumlarının hedef gösterilmesi ise şiddeti meşrulaştıran son derece tehlikeli bir yaklaşım. Toplumsal belleğimiz kayıplarımızın acılarıyla bu kadar doluyken, daha fazla ölüme, öldürülmelere tanık olmadığımız, her türlü şiddetin ve ayrımcılığın engellendiği güvenli bir dünyada, barışın ve bilimin ışığında sağlıklı günlere ulaşmak ve ruhsal sağlığı herkes için ulaşılabilir kılmak dileği ile” sözlerine yer verdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye Psikiyatri Derneği İzmir Şubesi tarafından bugün, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü kapsamında farkındalık yaratmak amacıyla basın açıklaması düzenlendi
Türkiye Psikiyatri Derneği İzmir Şubesi tarafından 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü kapsamında bugün düzenlenen basın açıklaması, Türkiye’nin ruh sağlığına dair önemli konuları bir kez daha gündeme getirdi. Sadece bireylerin değil, toplumun ruh sağlığının korunması gerektiğine dikkat çeken Türkiye Psikiyatri Derneği İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mevhibe Nuray Tümüklü, savaş, terör, ekonomik zorluklar, ayrımcılık ve güvencesiz çalışma gibi etkenlerin, insanların sağlıklı ve onurlu bir yaşam sürmelerini engellediğini vurguladı. Ayrıca, bu yılın teması olan iş yerlerindeki ruh sağlığına yönelik önlemler ve güvenli ortamların sağlanması gerekliliği üzerine de açıklamalarda bulunan Dr. Tümüklü, güvenli bir iş ve eğitim ortamının oluşturulmasının sadece çalışanların değil, tüm toplumun ruhsal sağlığı için hayati önem taşıdığını belirtti.
İNSANCA YAŞAMAYI ENGELLEYEN SORUNLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ
10 Ekim ‘Dünya Ruh Sağlığı Günü’ kapsamında farkındalık oluşturmak amacıyla basın açıklaması düzenlediklerini dile getiren Dr. Tümüklü. “Ne yazık ki 10 Ekim aynı zamanda, toplumumuzun ortak belleğine işleyen en büyük terör saldırısının, Ankara Gar katliamının da tarihi. Bu yıl ise 10 Ekim'e, geçtiğimiz yıl 7 Ekim'de başlayan ve tüm Ortadoğu'ya sıçrayan çatışmalar ve devletler eli ile sürdürülen katliamlar nedeniyle dünyanın birçok bölgesinde savaş, terör saldırıları, kan ve gözyaşı ile giriliyor. Savaşlar yanında yerinden edilme, ayrımcılık, ekonomik zorluklar, çocuk işçiliği sorunu, güvencesiz iş yerleri, eğitimden, sağlıktan, güvenli gelecekten ve temel insan haklarından mahrum kalma gibi insanca yaşamaya ve psikolojik açıdan sağlıklı olmaya engel sorunlarla karşı karşıyayız. Biliyoruz ki ruh sağlığı savunusu sadece ruhsal zorluk ya da hastalığı olan bireylerin tedavi ve tam sağlık hakkını değil, aynı zamanda toplumların ve bireylerin ruhsal iyilik halinin korunmasını da içerir. Bu amaçla, ruhsal etkilenmeye neden olacak koşulların düzeltilmesi, bireylerin güvenlik, sağlık, eğitim gibi temel insan haklarına sahip olarak yaşamaları, çocukların korunması ve gelişimi için ruhsal sağlığı koruyucu, geliştirici ve sorunları önleyici hak temelli bir kamusal ortam ve yönetim talebini dile getirmeliyiz” ifadelerine yer verdi.
İŞ YERLERİNİN RUHSAL AÇIDAN GÜVENİLİR OLMASI ÖNEMLİ
Bu yılın temasının iş yerlerinde ruh salığına önem vermek olduğunu belirten Dr. Tümüklü, “İnsanların aktif ömürlerinin önemli bir kısmını geçirdikleri iş yerlerinin ruhsal sağlık açısından güvenilir olması son derece önemli. Güvenli iş yerleri her şeyden önce çalışanların çalışma koşulları ile ilgili karar süreçlerinde var olmaları ile mümkün. Önlenebilir zorluklar nedeniyle çalışanların ruhsal sorun yaşamaları kabul edilemez. Tüm çalışanlar güvenceli işe sahip olarak, her türlü şiddetten ve baskıdan arınmış iş ortamlarında ve hak taleplerinin engellenmediği koşullarda çalışmalı. Çalışanların emeklerinin tam karşılığını aldıkları, örgütlenme, sağlıklı ortamda çalışma, sağlığa ulaşma ve sosyal temas haklarının güvence altına alındığı koşullar oluşturulmak zorunda. Bu ihtiyaçların karşılanmaması, meslek ortamında stres ve tükenme; depresyon, kaygı bozuklukları, kalp damar hastalıkları gibi birçok sağlık sorununa neden oluyor, yaşamı tehdit ediyor. Tüm dünyada intihar oranları azalırken bazı meslek gruplarında işyeri ve meslek sorunlarına bağlı intiharlar artıyor. Sağlık çalışanları ve güvenlik mensupları bu açıdan da ciddi risk altındalar” diye aktardı.
EĞİTİM KURUMLARI GÜVENSİZ HALE GELDİ
Özellikle sağlık alanında çalışanların şiddete maruz kaldığını dile getiren Dr. Tümüklü “Güvencesiz çalışmanın getirdiği belirsizlik ve işten çıkarılmaların, çalışma koşullarında yaşanan zorlukların yanında toplumda artan şiddet eğiliminin de etkisi ile iş yerlerinde şiddete maruz kalma ciddi bir sorun olarak karşımızda. Bu durum sağlık çalışanları açısından ne yazık ki sıradanlaşmışken artık birçok işyerinde de gözlenir olmuş, okullarda yaşanan ve eğitim emekçilerinin yaşamlarını yitirdiği saldırganlık eylemleri, toplumsal esenlik için son derece önemli olan eğitim kurumlarını güvensiz hale getirdi. Ruh sağlığı ile ilgili dernekler olarak iyilik halinin ancak güvenli ortamın varlığı ile mümkün olacağı uyarısını yinelemek istiyoruz. Bilinmelidir ki şiddetin giderek sıradanlaştığı, bireysel silahlanmanın teşvik edildiği, cinayetlerin işlek caddelere kadar ulaştığı, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden beslenen saldırganlığın arttığı, kadınların ve çocukların güvende olmadığı, farklılıkların yok sayıldığı bir ortamda toplumsal barış tehlike altında. Bu şiddeti engellemek için gerçekçi adımlar yerine ruhsal hastalığı olanların ve tedavi kurumlarının hedef gösterilmesi ise şiddeti meşrulaştıran son derece tehlikeli bir yaklaşım. Toplumsal belleğimiz kayıplarımızın acılarıyla bu kadar doluyken, daha fazla ölüme, öldürülmelere tanık olmadığımız, her türlü şiddetin ve ayrımcılığın engellendiği güvenli bir dünyada, barışın ve bilimin ışığında sağlıklı günlere ulaşmak ve ruhsal sağlığı herkes için ulaşılabilir kılmak dileği ile” sözlerine yer verdi.
Kaynak: MERVE AĞRIÇ
Güçlü Bir Online Varlık Nasıl Oluşturulur?
Her sayfada çocuk neşesi, her öyküde umudu yeşerten bir kahraman
Gabar Dağı petrol sahasında tatbikat
YRP Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç'tan asgari ücret çıkışı!
Okan Buruk: Bizim için de tek büyük hedef San Mames'te final oynayabilmek
İzmir haber: Torbalı'da kaza
Atatürk’ün hastalığı ve Vefatı Ege Üniversitesi’nde anlatıldı
Atatürk’ün Cumhuriyet’e Giden Yolu Ege Üniversitesi’nde anlatıldı
Bayraklı’da yol yenileme hamlesi hızla sürüyor
İzmir’in Sutopu Kadın Takımı Sırbistan’da şampiyonluk için yarışacak
Son Girilen Haberler
Gaziemir’de çocuklar tiyatro ile buluşacak
Gaziemir Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı ‘Prensin Günlüğü’ adlı çocuk oyununu 13 Kasım’da izleyicileriyle buluşacak
Turistik Doğu Ekspresi seferleri 23 Aralık’ta başlıyor
Turistik Doğu Ekspresi 2024-2025 kış sezonu seferlerinin 23 Aralık'ta başlayacak
Dubai çikolatasına rakip çıktı: Fındık ezmeli Trabzon çikolatası
Son dönemde büyük ilgi gören Dubai çikolatasına rakip Trabzon’dan çıktı. Trabzonlu 4 kız kardeş Dubai çikolatasının ismini aldığı Dubai’den de sipariş aldı