Halkın tepkileri kar etmedi: Tarıma darbeye bakanlıktan vize!

Rüzgar Enerji Santrali(RES) projelerinin yoğunlaştığı ve halkın tepki duvarının günden güne yükseldiği Karaburun’da 2013 yılından bu yana faaliyet gösteren Karaburun Rüzgâr Enerji Santrali kapasite artışı projesinde nihai karar verildi.

Lodos Karaburun Elektrik Üretim Şirketi, ilk olarak santralde mevcutta 50 türbinlik kapasitesinin 87 türbin kapasitesine çıkarılması için ÇED süreci başlatılmış ancak proje bölge halkının engeliyle karşılanmıştı. Bölge halkı tarafından yargıya taşınan projeye ilişkin önce “ÇED Olumlu” kararıyla ilgili “yürütmeyi durdurma kararı” verilmişti. Uzun süren yargı sürecinin sonunda firmaya kapasite artışı için onay çıkmıştı.

Öte yandan; firma ilk kapasite artışının ardından ikinci kapasite artışı için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuruda bulunarak ÇED sürecini başlatmıştı.

Firma, başvurarak ilçenin Yaylaköy, Küçükbahçe, Bozköy, Parlak, Tepeboz, Saip bölgesinde yer alan rüzgâr enerji santralin mevcutta 87 olan türbin kapasitesinin 128 türbine ve kapasitesini 268 MWm/268 MWe’den 455.16 MWm/455.16 MWe’e türbin sayısının ise 87’den 128’e çıkarılması planlanıyor.

Öte yandan; Eylül 2023 tarihinde Bakanlık İnceleme Değerlendirme Kurulu’nda değerlendirilen projeye bakanlıktan vize çıktı.

Konuya ilişkin bakanlık tarafından yapılan açıklamada “İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) tarafından incelenerek son şekli verilmiş olup, söz konusu rapor halkın görüş ve önerilerini almak üzere ÇED Yönetmeliği'nin 14.Maddesi (1) no'lu bendi kapsamında Bakanlıkta ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nde on (10) takvim günü görüşe açılmıştır” denildi.

HALKIN TEPKİSİ ETKİ ETMEDİ

Projenin ikinci kapasite artışı da halkın tepki duvarıyla karşılaşmış ve halkın katılımı toplantısı bölge halkının tepkilerinden dolayı gerçekleştirilememişti.

Bölge halkı tarafından yapılan açıklamada, RES alanının tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yürütüldüğü bölge olduğuna dikkat çekilirken bölgenin önemli gelir kaynakalrından olan tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin sonunu getireceği söylenmişti.

Proje raporunda yer alan bilgiye göre; santral alanı, İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’na tarımsal arazi ve orman kullanımında kalıyor.

Bölgenin niteliğine ilişkin raporda, “Tarımsal Arazi Kullanımlarına göre ‘Çayır-Mera’ ve ‘Tarım Arazisi’ Alanı, Diğer Arazi Kullanımına göre ‘Orman Alanı’, Özel Kanunlara Tabi Alanlara göre ‘Özel Çevre Koruma Bölgesi’, Su Kaynakları Koruma Alanlarına göre ‘İçme ve Kullanma Suyu Orta Mesafeli Koruma Alan Sınırı, İçme ve Kullanma Suyu Uzun Mesafeli Koruma Alan Sınırı’” Alanı içerisinde yer almaktadır” denildi.

Projenin bedelinin ise 4 milyar 350 milyon lira olması bekleniyor.