Ev sahibi-kiracı krizi: Evimi geri istiyorum

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER- Türkiye’de mevcut ekonomik krizin yol açtığı sorunlardan biri olan ev sahibi ve kiracı gerginliği bu sefer de 54 yaşındaki emekli hemşire Gülbahar Çalıkoğlu’yu vurdu. Yıllar önce memur maaşından arttırdığı parayla İzmir Karşıyaka Demirköprü’de bir ev satın alan ve ihtiyacı olduğu zaman çıkarmak üzere anlaştığı bir kişiye evini kiralayan Çalıkoğlu, kiracı sözünde durmayınca evsiz kaldı. Evinin gasp edildiği gerekçesiyle kiracıyı mahkemeye veren Çalıkoğlu, kiracının çıkmasını beklerken aylarca arkadaşlarının evinde konaklamak zorunda kaldığını belirtti. Çalıkoğlu, aradığı arkadaşlarının artık ona telefonu açmadığını ve bu nedenle memleketindeki eski evine döndüğünü dile getirerek yaşadığı mağduriyeti şöyle anlattı: “Bu durum sosyal hayatımı da bitirdi. Ne dost kaldı ne arkadaş… İnsanlar onlarda kalmak isteyeceğimi sanarak telefonlarımı açmaz oldu. Evime kavuşmayı istiyorum” ifadelerini kullandı.

BU SÜREÇ BENİ ÇOK YIPRATTI

Kiracısı ile arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle zor günler yaşadığını belirten Çalıkoğlu, “Ben önceleri sık sık yurt dışına çıkan bir arkadaşımın evinde evcil hayvanına bakmak amacıyla kalıyordum. Bu sırada ise bir gün arkadaşımın evinden ayrılmam gerekirse diye kendime Karşıyaka Demirköprü’de bir ev satın almıştım. Bu evi bir kişiye ‘ihtiyacım olduğu zaman çıkmasını isteyeceğimi’ önceden belirterek kiraladım. O da başta kabul etti ama o gün gelince yani benim arkadaşımın evinden ayrılıp kendi evime çıkmam gerekince, telefonda bana sert bir tepki vererek ‘İsterseniz mahkemeye verin ben çıkmıyorum’ dedi. Bu cevap üzerine çok şaşırdım. Çünkü bu teminatı ondan sözlü olarak almıştım ve güvene dayalı bir ilişkimiz vardı. Ardından istemeyerek mahkemeye vermek durumunda kaldım. Mahkeme süresince elimde valiz ile oradan oraya gittim geldim. Kalabileceğim tüm arkadaşlarımın evinde sıra sıra kaldım. Bu süreç beni çok yıprattı. Hem sosyal hem de maddi anlamda hiç düşmediğim durumlara düştüm” dedi.

ARKADAŞLARIM TELEFONLARIMI AÇMAZ OLDU

Evsiz kaldıktan sonra sosyal çevresiyle de arasının açıldığını dile getiren Gülbahar Çalıkoğlu, arkadaş çevresinin telefonlarına cevap vermez hala geldiğini belirtti. O nedenle çareyi yıllardır yaşadığı şehri terk ederek, Edirne’ye gitmekte bulduğunu söyledi. Çalıkoğlu, “Bir süre sonra doğal olarak arkadaşlarım da durumdan sıkıldı ve başka bir çare aramam gerekti. Çünkü mahkeme bir türlü sonuçlanmadı. Ben de çareyi Edirne’de annemden kalan eski köy evine taşınmakta buldum. Şimdilerde bir şekilde idare ediyorum ama bu evde kış nasıl geçecek diye düşünmeden edemiyorum. Öte yandan bu durum sosyal hayatımı da bitirdi ne dost kaldı ne arkadaş. İnsanlar onlarda kalmak isteyeceğimi sanarak telefonlarımı açmaz oldu. Psikolojik olarak yıpranmış haldeyim. Bir an önce davanın sonuçlanmasını ve evime kavuşmayı istiyorum” diye konuştu.

KİRA KRİZİ TERSİNE GÖÇ BAŞLATTI

Mağdur Çalıkoğlu’nun avukatı Fatih Kurdoğlu ise müvekkilinin yaşadığı sorunu şöyle anlattı: “Müvekkilim Gülbahar Çalıkoğlu, bir ev satın alıyor ve daha sonra bu evi kiracıya veriyor. Akabinde kendi ihtiyacı olduğu için kiracıyı evden çıkmasını söylüyor. Ancak kiracı bunu kabul etmiyor ve mecburen tahliye davası açmak zorunda kalınıyor. Bu süreçte ise dava çeşitli sebeplerden uzadığı için müvekkilim maalesef aylarca başkalarının evinde kalmaz duruma düşüyor. Fakat belli bir süre sonra arkadaşlarında da kalamaz hale gelince yıllar önce annesinden kalan köy evine dönmek zorunda kalıyor. Yani artık ev sahipleri de şehirden köye tersine göçe maruz kalıyor. Kira krizi tersine göç başlattı. Davanın bir an önce sonuçlanıp, müvekkilimin evine dönmesi için uğraşıyoruz.”